Mimar Sinan’ın “ustalık eserim” dediği Selimiye Cami rivayetlere göre, Hristiyan dünyasının Sen Pier Kilisesine karşı, Müslümanların bir cevabı olarak inşa edildiği belirtiliyor. Selimiye Cami, Mimar Sinan'ın muhteşem zekasıyla yapılan sırlarla dolu bir cami olarak biliniyor. Caminin yapımında günümüzde ki şartlar göz önüne alınmış adeta.
Camiler İslam'ın yüceliğini gösteriyor bir bakıma. Bu niteliği en iyi taşıyan mabedlerden biri de şüphesiz Edirne’deki Selimiye Cami. Tarihimizin inşa ve mimar tarihi olduğunun en büyük kanıtı olan Mimar Sinan'ın eserleri hem büyük bir medeniyeti hatırlatır hem de derin bir estetik güzellik taşır.
Selimiye'nin sırları
Bir rivayete göre 80 diğer rivayete göre ise 99 yaşında vefat ettiği belirtilen Mimar Sinan'ın ölüm tarihi 1588. Yaşamı boyunca cami, medrese ve kervansaraylar yaptı. Gerisinde, kendini ölümsüz kılan eserler bırakarak adını tarihe yazdırdı. Eserlerini meydana getirirken kullandığı akıl almaz zekasını, eserlerinin dönemin teknolojisinin açıklayamadığı yapısını, ve hala hayretler içinde bırakan ilginç yönleri şöyle:
Mimar Sinan'ın Selimiye Cami'nin kubbesini o genişliğe oturtmak için 13 bilinmeyenli bir denklemi, matematiğin bilinen 4 ana işleminden farklı beşinci bir işlem yaparak çözdüğü ortaya çıktı.
Minarelerin şerefelerine çıkanların yolda birbirlerini görmemeleri ise büyük bir bir dehanın ürünü. Almanlar aynı sistemi meclislerinin önündeki dev kürede kullandılar. Mimar Sinan, bu sistemi 2 metre çapındaki minarelere yüzyıllar önce monte etti.
Yüzyıllar önce uyguladı
Selimiye Cami'nin zeminin gevşek toprak olduğunu öğrenen uluslararası bir gurup bilim adamı caminin minarelerine zarar gelmemesi ve yıkılmaması için metal kelepçelerle minarelerin temellerini sabitlemenin en iyi çözüm olduğuna karar verdikten sonra minarelerin temellerini açtırdılar. Koymayı düşündükleri kelepçelerin aynısıyla karşılaştılar. Mimar Sinan yüzyıllar önce aynı şeyi günümüzdeki teknolojik olaylar olmadan yaptı.
Zemini son derece esnek olan Selimiye Cami için Mimar Sinan'ın temeli attıktan sonra sekiz sene beklediği ileri sürülüyor.
Mimar Sinan, Selimiye Cami'yi şehrin her bölgesinden görülecek şekilde yaptı. Caminin içinde İznik çinileri kullanıldı. Acı şu ki 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sırasında, Rus generali Mihail Skobelev'in çinilerin bir kısmını söktürüp ülkesine götürdü.
Ters yapıya sahip olan adam için ters laleyi yaptı
Caminin müezzin mahfilinin mermer ayaklarından birinin altında ters bir lale motifi bulunuyor. Rivayete göre; caminin bulunduğu yerde bir lale bahçesi bulunuyordu. Bahçenin sahibi ise arsasını satmakta güçlük çıkardı. Ardından da arsayı satması durumunda caminin içinde lale figürünün olmasını istediğini belirtti. Mimar Sinan, bahçe sahibi istediği için lale figürünü camiye ekledi. Ancak Sinan adamın ters bir yapısı olduğu için figürün ters olarak yapılmasını uygun gördü.
Japonlar sistemi Mimar Sinan'dan öğrendi
1999 yılında yaşanan depremin ardından Selimiye Cami'nde de kuvvetlendirme çalışması başlatılmasına karar verilir. Çalışmalar başladığında ise herkes çok şaşırır, çünkü 1500'lü yıllarda inşa edilen yapının birçok yerinde raylı sistem mevcuttur. Deprem anında cami her tarafa beş derece yatabiliyor. Bu sırrı ise ilk önce 1950'li yılların sonunda Japon mimarlar özel izinle yaptıkları çalışma sırasında keşfeder.
Japonlar uzun incelemelerin ardından ülkelerine döner ve Mimar Sinan'ın eserlerinden öğrendiklerini uygulamaya başlar. Kısacası uzun yıllardır depreme dayanıklı binalar yapan Japonlar bu sistemi yaklaşık 500 yıl önce yaşamış olan Mimar Sinan'dan öğrenmiş olur.
Eserlerinde kullandığı matematik araştırılıyor
Yine aynı şekilde kubbenin desteksiz nasıl ayakta durduğu ise yıllardır cevabı en çok merak edilen konuların başında gelir. Mimar Sinan'ın eserlerinde kullandığı matematiği çözmek için halen uzmanlar büyük bir uğraş veriyor.
2000 yılında Selimiye Camii, UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alındı. 2011'de ise Selimiye Camii ve Külliyesi Dünya Mirası olarak tescil edildi.