Bu yıl İsfahan’da beşincisi gerçekleşen Mustafa Bilim ve Teknik Ödülleri programı dün akşam sona erdi. 40 ülkeden 150 bilim insanının katıldığı program kapsamında birçok etkinlik gerçekleştirildi. Bunlardan biri de İsfahan Valiliği’nin uluslararası konuklar için düzenlediği İran kültürünü tanıtan toplantı ve yemek organizasyonu oldu. Programda İran’ın önemli görsel sanatçılarından Rıza Badrossama’nın en sevdiği ve en çok emek verdiği “Vahyin Sesi” eserini, Mustafa Ödülleri kapsamında açılan müzeye hediye ettiği müjdesi paylaşıldı. Bugüne kadar İran’ın geleneksel sanatı da dahil olmak üzere birçok alanda çalışmalar yapan Badrossama ile hediye ettiği eserini ve sanatını konuştum.
SEVDİĞİMİ SEVDİĞİME VERDİM
Peygamber Efendimiz’i çok sevdiğini ifade eden Badrossama, insanın en sevdiğine en sevdiği şeyi vermek istediğini söyleyerek şu örneği verdi: “Hz. Adem’in iki oğlundan Allâh-u Teâlâ’ya bir şeyler hediye etmesi isteniyor. Onlardan birisi, çok sevdiği Rabbine çok sevdiği şeyi hediye ediyor ve Allah tarafından kabul görüyor. Ama diğeri bu imtihanı kaybediyor. Ben de buradan yola çıkarak en sevdiğim, en çok zahmet çektiğim eserimi, gönlümün sultanı olan Peygamber Efendimiz’e hediye etmek istedim. Zaten bugüne kadar yaptığım sayısız eserin çoğu Peygamber Efendimiz’le ilgili. Çünkü o eşrefi mahlukat olarak yaratılmış. Mustafa Ödülleri kapsamında Mustafa Müzesi’nin açıldığını duyduğumda, en güzel eserimi buraya hediye etmek istedim.”
KUR’AN’DA BİLİM DE VAR SANAT DA
Mustafa Ödülleri’nin açılış töreninde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin konuşmasında sosyal bilimleri de bu ödüllere dahil etme önerisini duyduğunda, ‘Keşke sanat alanını da ona ekleseler’ diye içinden geçirdiğini söyleyen sanatçı, “Kur’an-ı Kerim bence en güzel eser. O ne bir şiir kitabı ne bir masal ne de bilim eseri, her şeyi içine alan mükemmel ve mucizevi bir eser. Batı dünyasında Kur’an-ı Kerim’e ve Peygamber Efendimiz’e yönelik yapılan saygısızlıklara karşı ben de Allah ve Resulu’yle ilgili çalışmalar yapıyorum. Onlar sanatı arkalarına alarak dinimizle savaşmaya çalışıyor, ben de buna karşılık sanatımla mücadele ediyorum. Bizi yaratan Allâh-u Teâlâ, insana kendi ruhundan üflediği için onun yaratıcı özelliği bize sanat olarak yansıyor. Sanat diliyle mesajını insanlara ulaştırmayı sever. En büyük arzum, sanatın da Mustafa Ödülleri kurumu çalışmalarının içine dahil edilmesi. Son nefesime kadar bu konuda elimden gelen çabayı göstereceğim” dedi.