Mutlu ve başarılı çocuklar için 6 altın öneri

Duygusal zekanın, bilişsel zekadan farklı olarak her yaşta ve her koşulda geliştirilebildiğini belirten uzmanlar, buna karşın temeli çocuklukta atıldığında çok daha etkili ve hızlı yol kat edildiğini vurguluyor. Koronavirüs sürecinde evde kaldığımız bugünlerde de çocukların duygusal zekasını geliştirmenin 6 etkili yolunu anlatan uzmanlar, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Fotoğraf: Arşiv

İçinde bulunduğumuz koronavirüs süreci, pek çok konuda endişelere sebep olsa da, bu sıkıntılı günleri çocuklarımız için eşsiz bir fırsata çevirmek mümkün! Nasıl mı?

Uzman Psikolog Simru Kavak “Her anne baba çocuğunun mutlu, başarılı, zorluklarla başa çıkabilen ve iyi ilişkilere sahip insanlar olmasını ister. Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarla; özel yaşamda ve iş hayatında mutluluğun gerçek anahtarı ortaya çıktı: Duygusal zeka! İşte, koronavirüsün bulaşma riskine karşı çocuklarımızla evde kaldığımız bu süreç; belki de bugüne dek çok farkında olmadığımız bu gizli hazineyi yani duygusal zekalarını geliştirebilmemiz için çok önemli fırsat oluşturuyor” dedi.

Çocuklukta hızlı yol kat ediliyor

Duygusal zekanın (EQ), bilişsel zekadan (IQ) farklı olarak her yaşta ve her koşulda geliştirilebildiğini belirten Kavak, buna karşın temeli çocuklukta atıldığında çok daha etkili ve hızlı yol kat edildiğini vurguluyor. Kavak, koronavirüs sürecinde evde kaldığımız bugünlerde, çocuklarımızın duygusal zekasını geliştirmenin 6 etkili yolunu anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

RAMAZAN
Ramazanda sağlığınıza sağlık katacak 10 besin

İşe duygu koçluğu ile başlayın

"Yüksek duygusal zekaya giden yolun ilk adımı, duyguları tanımaktan geçiyor. Ancak pek çoğumuz duygularımızı doğru adlandırmayı bile başaramıyoruz. Bunun nedeni özellikle çocuk yaşta tecrübe ettiğimiz olumsuz duyguların, ebeveynler tarafından görmezden gelinmesinden ya da onaylanmamasından kaynaklanıyor.

Çocuklarınıza duygularını doğru tanımaları için yapabileceğiniz en doğru şey “duygu koçluğu”. Elimizde duygu koçluğunu öğrenmek ve kullanmak için ise içinde bulunduğumuz günlerden daha güzel bir zaman olamaz.

Aksine bunu korkulacak bir kriz hali değil, bir yakınlaşma ve bağ kurma fırsatı olarak görün. Onu anlamaya çalışarak dinleyin ve duygularını adlandırmasını sağlayacak doğru sözcükleri bulmasına yardım edin.

Kendinizi tanıyın ve duygularınızı yönetmeyi öğrenin

Duygusal zekası yüksek çocuklar yetiştirmek, duygu koçluğu yapmakla mümkün. Duygu koçu olmanın ilk adımı ise önce kendinizi tanımaktan geçiyor. Peki bundan öncesinde hiç kendinizi tanımaya fırsatınız oldu mu? Olmadıysa, evde kaldığımız günleri, kendimizi tanımaya armağan edebiliriz. Hayatta olumlu duygular kadar olumsuzlar da olduğunu unutmayın. Duygular kendi kendilerine yok olmaz.

Mutsuzluk, öfke, pişmanlık gibi hislerinizi kabul etmeyi ve onlarla barışmayı deneyin. Bunun için çocuğunuzla beraber bir duygu günlüğü ya da defteri tutmayı deneyebilirsiniz. Yazmak, bazen dillendirmenin zor olduğu duyguları adlandırmayı ve kabullenmeyi mümkün kılar. Sonrasında bu duygu durumundan kurtulmak ve çocuklarınıza da rehberlik etmek çok daha kolay olacak.

HAYAT
Hurma yemeniz için 8 önemli neden

Çözüm değil seçenek oluşturun

Çocuklarımız zor bir durumla karşı karşıya kaldığında bunu onlar adına çözmek istemeniz çok doğal. Ancak duygusal zekası yüksek kişiler, hayat karşılarına problemler çıkardığında, bununla kendi başına başa çıkabilirler. Bu beceriler de küçük yaşta sahip olunan mücadele araçlarıyla mümkün. Bir durumu çözmesi için çocuğunuzu doğrudan sonuca ulaştırmak yerine, ona seçenekler ve ipuçları verin. Alet çantasını güçlendirin ki ileride de doğru aleti doğru yerde siz uzatmadan kullanabilsin. Bunun için birlikte beceri geliştirici oyunlardan, aktivitelerden yararlanabilirsiniz. Yeni şeyler denemek de onun kendisini tanımasına ve karşılaşacağı zorlukları çeşitlendirerek farklı çözüm üretmesine yardımcı olacaktır. Bunu yaparken de çocuğun kendini özgür ancak güvende hissedeceği sınırlar belirlemeyi unutmayın.

Hikaye kitaplarından faydalanın

Yaş ilerledikçe çocuğunun kendi başına okuduğunu gören aileler birlikte kitap okuma etkinliğine devam etmezler. Ancak gittikçe karmaşıklaşan kitapları sırayla okuma gibi alışkanlıklar, ebeveyn ile çocuğun düzenli olarak bir araya gelme, sorular eşliğinde paylaşım yapma ve bağ kurma şansını artırır. Ayrıca onun tek başına okuyacağı kitapları seçerken de duygularını tanımasına yardımcı olacak yönlendirici kitapları da kullanabilirsiniz. Böylece adlandırmakta zorlandığı duyguları keşfetmesi çok daha kolay olacak. Üstelik önceden sadece geceleri yapabildiğiniz bu aktiviteyi, şimdi evde gün içinde beraberken dilediğiniz zaman uygulayabilirsiniz."

HAYAT
Virüs Z kuşağına stok yapmayı öğretti: Markete az gidip çok alıyoruz

EKONOMİ
İki ayda dört kat büyüdü: Dünyada 10 kişiden 8’inin tercihi oldu