Mutluluk biz nerede istersek orada var

Zeynep Macit’in yazıp resimlediği, VakıfBank Kültür Yayınları etiketiyle yayımlanan “Küçük Ama Değil”, çocuklara farklı olmanın güzelliğini ve sade anlarda saklı mutluluğu keşfetmeyi anlatıyor. Macit, “Çocuklara iyi hissetmeyi, mutluluğu tek bir değişkene bağlamanın hayal kırıklığı oluşturabileceğini söylemeye çalışıyorum. Mutluluk biz nerede istersek orada var çünkü. Kendini olduğundan daha da küçük hisseden miniklere yapabilecekleri çok şey olduğunu hissettirmek hedeflerimden birisi” ifadelerini kullanıyor.

Zeynep Macit’in yazıp resimlediği “Küçük Ama Değil” VakıfBank Kültür Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Etrafına bak! Herkes ne kadar farklı birbirinden.

Kimisi gölde taş sektirmeyi severken, kimisinin komik şapkaları göze çarpıyor. Bazıları kedi beslemeyi seviyor. Bazıları da küçük boyuyla büyük sandalyelerden düşüyor.

Hayatta hepsine yer var.

Sana ve bana da…

Bu kitapta kahramanımız Mini Mi çok önemli bir sorunun peşine düşüyor: Nasıl mutlu oluruz? Mutluluk bir hedef midir? Her biri birbirinden farklı minik insanların yaşadığı bir dünyada, Mini Mi adında küçük bir kahraman “mutluluk” kavramının peşine düşüyor. Zeynep Macit’in yazıp resimlediği, VakıfBank Kültür Yayınları etiketiyle yayımlanan “Küçük Ama Değil”, çocuklara farklı olmanın güzelliğini ve sade anlarda saklı mutluluğu keşfetmeyi anlatıyor.

Kendini küçük hisseden miniklere umut olmak istiyorum

Aslında bu hikâyeyi ben önce resimleriyle yazmıştım. Önce karakterleri oluşturmuştum, yaptığım resimlerin kenarına köşesine bir küçük insan ekleyip duruyordum. Böylece aklımda sürekli yer eden bir dünya haline geldi. Sonra onların büyük ağacı, sonra da aralarından bir miniğin yaşadığı problem doğdu. Bu bir farklı olma hikâyesi yine, belki çok duyduğumuz, ama soyut bir kavramın peşinden gitmek bence bu kitabı ayırıyor.

Küçükken elle tutulur bir şeyler bir anda değişirse daha iyi hissedeceğimi düşündüğüm çok an hatırlıyorum. Mutlu hissetmenin daha karmaşık ya da daha şıp diye olabileceğini gün geçtikçe daha çok tecrübe ediyorum. Bu yüzden çocuklara aslında iyi hissetmeyi, mutluluğu tek bir değişkene bağlamanın hayal kırıklığı oluşturabileceğini söylemeye çalışıyorum diyebilirim. Mutluluk biz nerede istersek orada var çünkü.

Mini Mi diğerlerinden farklı, tam da yetişkinlerin arasında bir çocuk aslında. Gündelik işlerini yapan, kendilerine alan ayıran, birçok şeyi çözmüş gözüken sözde küçük insanların arasında kendini daha da farklı hissediyor. Hayatı yeni anlamlandırmaya çalışan ve yaşadığı zorlukların çözümlerini bir türlü bulamayan bir miniğin birkaç günüyle çok bağdaşık. Kendini olduğundan daha da küçük hisseden miniklere yapabilecekleri çok şey olduğunu hissettirmek hedeflerimden birisi.

Çocuklara verilecek en değerli hediye dikkat

Mutlu olmak için bambaşka, akıl almaz olayların gerçekleşmesine gerek yok; sade, günlük hayatta sürekli karşımıza çıkan durumlar da bizi mutlu edebilir. Önemli olan bizi iyi hissettirecek o sadelikleri bulabilmek demeye çalışıyorum. Bu, kitapta da gösterdiğim gibi, komik şapkalar dikmek ya da gölde taş sektirmek olabilir. Belki bunu biraz materyalist düzenden uzaklaşma ve içsel tatmin üzerine düşünme olarak okuyabiliriz. Özellikle etrafında çok fazla değişken ve uyaran olan dönem çocukları için bu yönlendirmelerle okunabileceğini düşünüyorum.

Hayatın hızlı akışında çocukların ufak değişimlerini gözden kaçırabiliyoruz. Belki dikkat etmediğimiz benlik düşünceleri travmalara sebep olmuyor ama hayata bakışlarını kesinlikle şekillendiriyor. Çocuklarla bu yüzden sürekli sohbet etmeyi çok önemsiyorum. Özgüven inşası çok küçük yaşlarda başlıyor ve en büyük destekçileri en yakın yetişkinler olmalı. Dünyalarını genişletecek, ‘büyük’ bakmalarına vesile olacak kişileriz. Onlara verebileceğimiz en büyük şey dikkatimiz ve alakamızdır.