Instagram’da muhakkak bir videosuna denk gelmişsinizdir Ragıb Narin’in. Mesela Ankara’da tartıcılık yapan beyefendiyi Dubai’ye götürmüştü, bir videosunda da Şanlıurfa’dan başlayıp dünyanın dört farklı ülkesine gittiği bir içerik paylaşmıştı. Ragıb’ı biz ya içeriklerinden ya da şarkılarından biliyoruz. Belki bir kısmınız o yönünü de bilmiyor. İnsanlarla temas eden, sofralarına oturan, onlarla bir gün geçiren sohbetler eden o isim Yeni Şafak’a konuştu.
Suriye’den de Gazze’den de söz etti.
Narin neler anlatmadı ki; Şamlı olan annesiyle özgür Suriye’deki ilk gününden, Sednaya Hapishanesi ziyaretine; Hindistan’da başına gelen hırsızlık vakasından futbol ve müzik kariyerine kadar tüm bilinmeyenleri sizler için dinledik. Narin, dünyanın derdiyle dertlenen birisi. Röportajda bunu yakından müşahade ettim. Aynı zamanda sosyal medyada göründüğü kadar neşeli, içten samimi ve konuşkan birisi. Nasılsın diye sorduğumda aldığım yanıtı eminim siz de duygulanarak izleyeceksiniz. Ragıb neler anlatmadı ki… Suriyelilere ve doğu insanına ilişkin sözleri, birçok kişinin önyargılarını bir kez daha kıracak. Özellikle şu sözü belki de tüm videonun özeti: “(Suriyelilere) Niye savaşı bıraktın geldin, niye silahı bıraktın geldin biz olsak savaşırdık (diyorlar). Siz olsanız savaşamıyordunuz. Özgürlüğün çok büyük bir nimet, güzellik olduğunu düşünüyorum. (Filistin'in) Özgürlüğüne kavuşacağına inanıyorum. O kavuştuğu zaman da ilk giden insanlardan olmak istiyorum.”
Your browser doesn't support HTML5 video.