Türk Gastroenteroloji Derneğince Antalya'da düzenlenen "35. Ulusal Gastroenteroloji Kongresi"nde konuşan Dernek Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor, bağırsaklardan kaynaklı hastalıkların tedavisinde medikal uygulamaların yanı sıra probiyotikler ve "gaita nakli" gibi uygulamaların kanıta dayalı tıp açısından değerlendirildiğini söyledi.
Vücudun deri, üreme organları, solunum ve en sık bağırsak sistemi bölgelerine yerleşmiş yararlı bakterilerin, o bölgenin "mikrobiyotası" olarak isimlendirildiğini belirten Bor, ortalama 70 kg bir kişinin yaklaşık 1,5-2 kilogramının mikroplardan oluştuğunu anlattı.
Bağırsaklarda toplam hücre sayının on katı bakteri bulunuyor
Bor, bağırsaklarda, insan vücudundaki toplam hücre sayının on katı kadar bakteri bulunduğunu aktararak, sağlıklı bir vücudun bu bakterilerle uyumlu bir şekilde yaşadığını dile getirdi.
"Bu olay anne karnında başlıyor" diyen Prof. Dr. Bor, sağlıklı mikroorganizmalar olan bu bakterileri "sağlık için olmazsa olmaz" diye niteledi.
Sağlıklı kişilerin probiyotik kullanmasının hiçbir getirisi yok
Son yıllarda kullanımı artan probiyotiklerin de faydası bulunan bir grup bakteri olduğu değerlendirmesinde bulunan Bor, şunları dile getirdi:
Probiyotikler SGK tarafından ödenmiyor
Bor, probiyotiklerin kısa süreli kullanılması gerektiğinin altını çizerek, bu ilaçların Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından geri ödemesinin bulunmadığını belirtti. Vatandaşların bu nedenle dikkatli olmaları gerektiğini belirten Bor, "Probiyotikler, ticari açıdan çok cazip bir meta. Çünkü, hastanın eczanelerden peşin parayla aldığı bir ilaç ve fiyatı da yüksek" diye konuştu.
Kefir, yoğurt tüketilebilir
Kefir, yoğurt gibi doğal probiyotiklerin tüketilebileceğini anlatan Bor, "Ancak bunların da çok ciddi tedavi edici özelliği yok. Ama sonuçta bunlar sağlıklı gıdalar, tüketilebilir ancak beklenti içinde olunmamalı" dedi.
Bağırsak hastalıklarının tedavisinde psikolojik etkinin de son derece önemli olduğunu vurgulayan Bor, "Plasebo etkisi önemli. Plasebo, farmakolojik olarak etkisiz bir ilaçtır. Plasebo verdiğimiz hastalarda, hassas bağırsak hastalığını yüzde 65 iyileştiriyor. Yani, hastamız diyor ki 'Ben alıyorum iyi geliyor' Çünkü o yüzde 65 hasta, kendini iyi hisseden gruba giriyor ama gerçekte bir etki olmuyor" sözlerine yer verdi.