Almanya doğumlu bir illüstratör ve çocuk kitabı yazarı olan Sonja Danowski’yi, “Çocukların Rüyaları”, “Komşudaki Rüya”, “Dedemin Bahçesi” kitaplarıyla tanıyoruz. Danowski, illüstrasyonlarını genellikle sulu boya tekniği ile yapıyor. Kitaplarında insan, hayvan ve doğa arasındaki duygusal bağları işleyen eserler ön plana çıkaran Danowski, uluslararası birçok ödül kazanmış olup, çocuk edebiyatı dünyasında öne çıkan isimlerden biri. Çizimleriyle karakterlerine hayat verirken aynı zamanda içten ve samimi bir atmosfer yaratan Danowski’nin eserleri dünya genelinde çeşitli sergilerde yer almış ve Bologna Çocuk Kitapları Fuarı gibi önemli platformlarda tanıtılmış. Geçtiğimiz günlerde Ketebe Çocuk’un 4. yılı için İstanbul’a gelen ödüllü yazar ve çizer Sonja Danowski ile konuştuk.
Çizimlerime saatlerce bakmayı çok seviyorum
nDünya çocuklarının hayallerine özgün çizimleriniz, yazılarınız ve şiirlerinizle eşlik ediyorsunuz. Yazar, çizer ve şair olmanızın ardındaki hikayenizi sizden dinlemek isteriz...
Zihnimde geriye dönüp yolumu düşündüğümde, küçük kararların veya tesadüflerin ne kadar büyük bir etkiye sahip olduğunu fark ediyorum. Hâlâ bir yolculuktayım ve nereye varacağımı görmek beni heyecanlandırıyor. Ya da daha doğru bir şekilde söylemem gerekirse, beni nereye götüreceklerini. Şu ana kadar resimlerim neredeyse her zaman benim için bir yol seçti. Çizim yapmayı ve resim yapmayı her zaman çok sevdim ve okuldayken bile ileride yaratıcı bir kariyer istediğimi biliyordum. Tasarım okudum ve bitirme tezimi bir manavın günlük yaşamına dair yaklaşık 300 çizim içeren büyük boyutlu bir kitap olarak hazırladım. Hocalarım, hevesimden ve azmimden çok etkilendiler, ancak sadece çizim yaparak para kazanmanın büyük bir şans gerektirdiğini de söylediler. İçimde bir tür temel güven uykuda gibiydi ve şanslı olacağım konusunda bir an bile şüphe duymadım. En azından şansımı denemeye değerdi. Çizimlerimi çeşitli yarışmalara hiçbir beklenti olmadan gönderdim. Bu bana o kadar hoş bir şekilde bağlayıcı olmayan bir şey gibi görünüyordu. Belki birilerinin dikkatini çekerdi ve eğer beğenilmezse fark edilmeden kalırdı. Gerçekten çok şanslıydım çünkü çizimlerim Bologna Çocuk Kitapları Fuarı’nda binlerce eser arasından seçildi ve uluslararası sergide sunuldu. Bu benim için bu yönde gitmem gerektiğine dair bir işaretti. Kısa bir süre sonra birkaç başka böyle tesadüf daha oldu ve bir gün büyük resim portföyümle birlikte Bologna Çocuk Kitapları Fuarı’na gittim ve orada ilk yayınevlerimi buldum.
nİllüstrasyonlarınızı genellikle sulu boya tekniği ile yapıyorsunuz ve genellikle nostaljik, duygusal hikayelerle birleştiriyorsunuz. Karakterlerin ve sahnelerin görsel dünyasını nasıl oluşturuyorsunuz?
Elimle kağıt üzerinde küçük bir dünya yaratma hissi duyusal bir deneyim. Boyalarla ıslandığında kıvrılmayan, mat ve pürüzsüz yüzeye sahip, doğal beyaz, kalın çizim kağıdı kullanıyorum. İllüstrasyonlarım her zaman çok detaylıdır; şekiller ve kompozisyonlarla oynarken, çizimime saatlerce dalabilirim ve bu durumu çok seviyorum! Rastgele yapıları, geri tuşuyla basitçe silinemeyen küçük kusurları seviyorum. Bu, benzersiz bir ürün yaratıyor. Sanatçıların binlerce yıl önce bile en basit araçlarla etkileyici eserler yaratabilmeleri beni büyülüyor. Bu analog zanaatı korunması gereken bir gelenek olarak görüyorum.
Sanat, çocukların da keyif aldığı bir şeydir
nÇocuklar için çizim yapmanın özel bir sorumluluğu vardır. Siz ne düşünüyorsunuz?
Sanat, çocukların da keyif aldığı bir şeydir. Özellikle insan etkileşimine ve bunun içsel hayatımızı nasıl belirlediğine odaklanmayı seviyorum. Resimlerimde, izleyicinin/okuyucunun kendini rahat hissedebileceği dünyalar yaratmaya çalışıyorum. Çok sayıda hayvan ve bitki var. Doğayı o kadar çok seviyorum ki, dünya üzerindeki en büyük hazine; o kadar çeşitli, zengin ve değerli ki, hayal gücümü aşıyor.