İstiklâl Marşı’nın kabulünün 100’üncü yılı olan 2021, Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle ‘Mehmet Akif ve İstiklal Marşı Yılı’ ilan edildi. Bu kapsamda iki önemli sergi İstanbul’da açıldı. İlki Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Medeniyet Üniversitesi, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Üsküdar Belediyesi ortaklığında düzenlenen “Korkma… İstiklâl Cesaretin Yüreğidir” sergisi. Minyatür, hat, enstalasyon, video art ve afişlerden oluşan yaklaşık 60 eserin yer aldığı sergi, 19 Mart tarihine kadar İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası’nda görülebilecek.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Fatih Andı, Mehmet Akif Ersoy’un mirasına, şahsiyetine ve düşünce dünyasına saygı ve hassasiyet duyduklarına dikkat çekerek, “Bu sergi Akif’in sanatkar yönünü iyi besleyecek bir sergi. İstiklal Marşı’ndan ilham alarak gerçekleşmiş bir sergi” diye konuştu.
BİRLİK VE BERABERLİK DERSİ
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ise “İstiklal Marşı sadece bir söz sanatı değil, gerçek düşüncenin haykırıldığı bir metindir. Milli Mücadele’nin bitmediği zamanda artık milletin uzun savaşlarla yorulduğu bir anda tam da birlik ve beraberliğe, dinamizme ihtiyaç olduğu zamanda duyguların en güçlü şekilde ifade edildiği metinlerdir” dedi.
KAZLIÇEŞME’DE MEHMET AKİF
Öte yandan Zeytinburnu Belediyesi tarafından TBMM ile Mehmet Akif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfı işbirliğiyle “Mebus ve Şair: Mehmet Akif Ersoy” sergisi dün ziyarete açıldı. Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, sergide Ersoy’la ilgili birçok objenin ilk kez sergilendiğine dikkat çekti. Sergi 16 Mayıs’a kadar gezilebilir.
100’ÜNCÜ YILA ÖZEL ‘SÖNMEYEN YILDIZLAR’
İ.Ü’deki sergide dikkat çeken eserler arasında yer alan, üzerinde 100 adet yıldızın bulunduğu eserin sahibi Dr. Öğr. Üyesi Latife Aktan Özel, eser hakkında şu detayları paylaştı: “Eserin en güzel yanı bir ortak ürün olması. Bütün arkadaşlarımızın bir yürek olarak, o günleri hissederek oluşturdukları bir eser. Üzerinde 100’üncü yıla ithafen 100 adet yıldız var. Katmanlı çini tekniğini uyguladık. Bu yıldızların farklı boyutlarda oluşu, farklı renklerde oluşunun nedeni de İstiklal Savaşı’nda kadınlar, erkekler, çocuklar, askerler ve gönül verenlerin bir arada oluşu. Ürünün etrafında oluşan köpükleri de gözyaşı olarak düşündük. Gökyüzünde biz her birinin hala bizim için sönmeden, bizi aydınlattıklarını ve o günün sonucu olarak bizlerin var olduğunu ifade etmeye çalıştık.”
Milli marşımızın ruhunu anlattım
İ.Ü’deki sanatçılardan Cemile Ağaç Yıldırım ise eserini şöyle anlattı. “ ‘İstiklalimizin sembolü olan istiklal marşımız gerçek bir bağımsızlık beyannamesidir’ başlıklı enstelasyon çalışmam ismini bu fikriyattan ediniyor. Eskiden önemli kararlar, bildirgeler insanlara fermanlarla duyurulurdu. İstiklalimizin bildirgesi olarak ilan ettiğimiz marşımızı kumaştan fermanlara kırmızı iplerle nakşettim. Çalışmanın deforme edilmiş, ya da yapım aşamasındaymış gibi duruşu Mehmet Akif Ersoy’un marşımızı yazarkenki ruhani yolcuğuna izleyiciyi katmak, 3 boyutlu bir atmosferde Mehmet Akif Ersoy’a yoldaşlık etmek ziyadesiyle mümkündür.”