İşgalci İsrail’in gerçekleştirdiği soykırım saldırıları sonucu Gazze’de şehit olan Filistinlilerin hikâyelerini konu alan “Ben Bir Sayı Değilim” sergisi, geçtiğimiz günlerde Birlik Vakfı Genel Merkezi’nde ziyarete açıldı. Sadece Filistin’de değil, dünyanın her yerinde terör devletinin soykırımına maruz kalan Filistinli şehitlerin hayat hikâyelerinin anlatıldığı sergi, sadece yerel halkı değil, İstanbul’a gelen turistleri de bu hikâyelere şahit tutmayı hedefliyor. Filistin’de katledilenlerin bireysel hikayelerinin öne çıktığı sergi, şehitlerin istatistikten ibaret olmadığını, sanatın farklı dallarıyla dünyaya anlatmayı amaçlıyor. Sergide her eser, bir hayatın izini sürerken hem şehitlerin anılarını ölümsüzleştirmeyi hem de izleyicilere güçlü bir farkındalık sunmayı önceliyor. Sergi, 7 Kasım’a kadar ziyaret edilebilir.
Şehitlerimizin unutulmamasını istiyoruz
Serginin küratörü Şeyma Kasap, “Eserlerde İsrail zulmünün acımasızlığını, açlığın, yokluğun ve ambargonun çaresizliğini, çocukların yaşam ve oyun hakkının ellerinden alındığını ve tabii ki bize Allah’ı, imanı ve izzeti en güzel şekilde gösterdikleri anları anlatmaya çalıştık. Sergimizden çıkarken ziyaretçilerimizin bir kağıt çekip şehidimizle manevi bir bağ kurmasını istiyoruz. Onun hayat hikâyesini araştırmasını ve tanımasını bekliyoruz. Ayrıca ayraç hediye ederek hem okumalarını hem de en azından bir şehidi hiç unutmamalarını umuyoruz” diyor. Sanatçı Cemile Ağaç Yıldırım, “Çok zorlu bir süreçten geçiyoruz, insanlık adına. Kıyametten sahnelere şahit oluyoruz. Bu süreçten herkesin elinde geleni yapabilmesinden yanayım. Sanatçılara düşen görev ise bu zulmü sanatıyla haykırabilmesidir. Durmadan/ duraksamadan bitsin artık diye bağırmanın bir yolu bu sergi” diyor. Sergide iki eseri yer alan Yıldırım, “Sanatın iletişim gücünü kullanmak adına eserlerimin konuştuğuna inanıyorum. Söyleyemediğimiz ne varsa saklı içerisinde. Çok net, haklı, acımasız, kararlı ve acı. Bu çalışmalarda ‘Siz katlettiniz bebekleri’ diye haykırmak, bakamadığımız acı fotoğrafların kayda geçerliliği artsın istedim. Ölmesin o acılar, tüketilmesin, medyada akıp yitmesin sanat mevzuatının içerisine baltalansın istedim” sözleriyle anlatıyor.
Herkes bu acıya sahip çıkmalı
Sanatçı Gökhan Özdemir, “Sergi, adeta ruhumun derinliklerindeki yaraların tekrar tekrar sızlamasına vesile oldu. Günler, haftalar, aylar hatta yıllar geçiyor, Her gün bir bir kaybediyoruz kardeşlerimizi ve isimlere yetişemiyoruz artık. Sayılar yerini alıyor... Bugün 10 kişi, yarın 50 kişi. Ama hiçbiri bir sayı değil ve hepsi bu hayattan zalimce koparılan birer hikâye.... Çalışmam da bu sayı yığınının altında ezilip kalmamalı tüm hikâyeler dedim. Her birini göremesek de, görmeye çalışalım istedim. Eserimi ve hatta tüm eserleri gören herkesin bu acıya sahip çıkmasını, bir an bile unutmamalarını isterim. Çünkü unutmaya başlarsak; ümmeti bir sayı yığınının altına, kendi ellerimiz ile bir kerede biz gömmüş oluruz. Ayette de bahsedildiği üzere ‘Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyin. Bilakis onlar diridirler, fakat siz hissedemezsiniz’ (Bakara 154) Gönlümüzde, ruhumuzda bizde daima diri tutmalıyız.”
Bakışlarda Gazze halkının kutlu direnişini görüyorum
Sanatçı Ümran Aşkın Aydın “Bir yılı aşkın bir süredir çocuklar, kadınlar, gençler, masum insanlar aralıksız bir şekilde zulme, soykırıma uğruyor. Tüm dünya maalesef sadece seyirci kalıyor. ‘Ben Bir Sayı Değilim’ sergisi için davet aldığımda Gazze konulu bir çocuk kitabı üzerine çalışıyordum. Kitap için araştırdığım hayatların da etkisiyle sürecin başından beri yaşadığım yoğun duyguların belki de en üst safhalarında olduğum anlardı. Gazze’de şehit olan, yaralanan, evlerinden olan binlerce insanın birer sayıdan ibaret olmadığına dair farkındalık oluşturacak bu sergide bir eserimle bulunmak benim için çok değerliydi” ifadelerini kullanıyor. “Sayıların arkasındaki hayatlara dikkat çekmek istedim” diyen Aydın, “Özellikle karakterimin bakışlarıyla birçok şey anlatmaya çalıştım. Onun gözlerine bakınca kendimi çok suçlu hissediyorum. Sergiyi ziyaret edenlerin de bu rahatsızlığı hissetmesini amaçladım. Ötelerde karşılaştığımızda ne söyleyeceğiz, nasıl aklayacağız kendimizi diye düşündürsün istedim. Aynı zamanda Gazze halkının kutlu direnişini görüyorum o bakışlarda. Dilerim Filistin halkının zaferlerini resmettiğimiz günler de gelir. İnanıyorum ki zafer inananların olacak. O günü görebilmek duasıyla” diyor.
Her birinin yaşanmışlıkları vardı
Sergideki eserinde hayatını kaybeden insanların, zikredilen rakamlar arasında neredeyse görünmez hale geldiğine dikkat çekmek istediğini söyleyen sanatçı Merve Özcan, “Bu yaşamların, her birimizin sahip olduğu gibi yaşanmışlıkları, anıları, başarıları yani bütün bir hikayeleri olduğunu ve sayılarının çok olmasının onların hikayelerinin mahiyetinden hiçbir şey eksiltmemesi gerektiğini hatırlatmak istedim” diyor. Özcan, “Kaybettiğimiz binlerce insanı küsürat söylemeden yuvarlama sayılar içerisine sığdırabiliyoruz. Fakat hepsinin biricik olduğunu sık sık hatırlamamız gerek, ziyaretçilerin hissetmesini istediğim şeyler bunlardı” ifadelerini kullanıyor.