Teflon Tava Tefo tam uyuyacakken bir ses duydu: “Ben çok sıkıldım Tefo. Hadi yemek yapalım!” Kim mi bağırıyor? Tabii ki mutfağın en huysuz tenceresi: Düdüklü Dudi!
Ama dur bakalım... Dilvo Hanım tatile çıktıysa mutfakta kim yemek yapacak? Tabaklar mı? Bıçak mı? Yoksa Çırpıcı mı? Birazcık inat, bolca gürültü ve bir sürü yanlış tarifle mutfakta işler fena karışıyor! Ama en sonunda ortaya çıkan şey, sadece yemek değil…
Çünkü en güzel tariflerde sevgi hep gizli malzemedir!
Merve Başcumalı’nın kaleme aldığı, Özge Alphan’ın rengarenk çizimleriyle “Yanlış Tarifler Kulübü” Timaş Çocuk etiketiyle minik okurlarıyla buluştu. Kitap çocuklara öfke, sabır, iş birliği ve sevgi gibi temel duyguları eğlenceli ve yaratıcı bir kurguyla anlatıyor. Mutfak eşyalarının canlandığı bu eğlenceli hikâyede çocuklar, öfkeyle yapılan işlerin neden işe yaramadığını, güzel sonuçların sevgi ve anlayışla ortaya çıktığını gözlemliyor. Başcumalı ile kitabını konuştuk.
Mutfak evin kalbidir
Yazar Merve Başcumalı, Yanlış Tarifler Kulübü’nün doğuş hikâyesini “Aslında her şey bir kafede, deniz kenarında otururken başladı. İki yakın arkadaş olarak insan ilişkilerini konuşuyorduk; dostluklardan, yanlış anlaşılmalardan, hatta bazen inattan… O sırada mutfak eşyalarının da tıpkı insanlar gibi kendi küçük dünyaları olduğunu düşündüm” sözleriyle anlatıyor. Başcumalı, o gün yanında oturan arkadaşının isminin de sonradan kitabındaki bir karaktere dönüştüğünü belirterek, ‘Yani Yanlış Tarifler Kulübü’ biraz sohbetten, biraz hayal gücünden, biraz da dostluğun tatlı oyunlarından doğdu diyebilirim” diyor.
“Mutfak bana göre evin kalbidir” ifadelerini kullanan Başcumalı, “Çayın buharı, tencerenin fokurtusu, ekmek kokusu… Her şeyin bir dili vardır orada. Ben sadece o dili çocukların duyabileceği hale getirdim. Teflon tava sabırsızdır, düdüklü tencere acelecidir, kepçe biraz huysuzdur ama hepsi bir araya geldiğinde ortaya bir hikâye çıkar. Çocukların da bu ‘mutfak sohbetinde’ kendilerinden parçalar bulmalarını istedim” açıklamasını yapıyor.
Teflon Tava Tefo sabırsız Düdüklü Dudi acelecidir
“Çocuk da bazen inatçıdır, bazen sabırsızdır, bazen de iş birliği yapmak istemez. Tıpkı mutfak eşyaları gibi” diyen Başcumalı, “Çocuklar da Teflon Tava Tefo’nun sabırsızlığında, Düdüklü Dudi’nin aceleciliğinde, diğer mutfak eşyalarının dayanışmasında aslında kendilerinden çok şey bulacaklar. Ve görecekler ki, yalnızca iş birliği yaptığında, sevgiyi kattığında işler güzel sonuçlanıyor” ifadelerini kullanıyor. Sevgiyle yapılan işlerin güzellik getireceğini anlatmak istediğini söyleyen Başcumalı, “Kitabımla öfkenin ve inatlaşmanın işleri zorlaştırdığını, sabır ve iş birliğiyle her şeyin kolaylaştığını göstermek istedim. Çocukların günlük hayatlarında, okulda ya da arkadaş ilişkilerinde bu mesajları hatırlamaları çok kıymetli olacak. En çok vermek istediğim mesaj şu: Sevgiyle yapılan iş güzellik üretir. Aceleyle, öfkeyle yapılan işler ise kırılgan olur. Çocukların hem oyunlarında hem dostluklarında bunu fark etmelerini istedim” sözleriyle dile getiriyor.
Başcumalı çocuklara öfke, sabır ve sevgi temalarını anlatma sebebini ise “Çünkü çocukluk, bu duyguların en saf haliyle yaşandığı dönem. Öfke, sabırsızlık ve sevgi onların gününü şekillendiren en güçlü hisler. Eğer küçük yaşta öfkenin zararını, sabrın kıymetini ve sevginin iyileştirici yanını görebilirlerse, ileride çok daha sağlam bağlar kurabilirler” şeklinde açıklıyor. Başcumalı, günümüz çocuklarının bu duyguları yoğun şekilde yaşadığını belirterek, “Bir oyuncağını paylaşmak istemediğinde öfkeleniyor, yeni bir şey öğrenirken sabırsızlanıyor, ama aynı zamanda çok büyük bir sevgi kapasitesine de sahipler” diyor. Öfke, sabır ve sevgi temalarının kendi hayatındaki yansımalarına da değinen Başcumalı, “Benim için bunun sırrı nefeste gizli. Öfkeyle yaptığım hiçbir şey yolunda gitmedi. Ama sevgiyle, sabırla yaklaştığımda her şey kendi ritmini buldu. Yazmak da öyle… Kalbimi koyduğumda kelimeler ışıldıyor. Belki de mutfak eşyaları gibi ben de öğreniyorum: Öfkeyle değil, sevgiyle yoğrulan işler kalıcı oluyor” ifadelerini kullanıyor.