Psikolog Burcu Özcan, sınav kaygısının öğrencileri başarısızlığa sürüklediğini, sınav öncesi ve sınav sırasında orta düzeyde heyecan ve kaygı duymaları taktirde, motivasyonlarının artarak kendilerini başarıya götüreceğini belirtti.Önümüzdeki günlerde sınava girecek olan öğrencilerin kaygılarının azaltmaları gerektiği konusunda önemli bilgiler veren Psikolog Burcu Özcan, aksi taktirde yoğun kaygının başarısızlığa sürükleyeceğini belirterek sınava girecek olan olan öğrencilere tavsiyelerde bulundu.
Sınavın varlığı başlı başına kaygı kaynağı
Psikolog Özcan, "İnsanın en temel duygularından olan kaygı, kişi için tehlike oluşturan ve olumsuz bir durum karşısında gösterilen stres, kaçma ve benzeri his ve düşüncelere yol açan ve birey için hoş olmayan bir his ile açıklanan duygudur. Sınav kaygısı ise istenilenin altında performans gösterileceğine, başarısız olunacağına dair hissedilen yoğun endişe halidir. Bu haliyle sınavın varlığı başlı başına bir kaygı kaynağıdır" dedi.
Bir miktar kaygı motivasyonu artırır
Psikolog Özcan, "Sınav öncesinde öğrenilen bilginin, sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan bu durumun en önemli sebepleri arasında her şeyin kötü gideceğine yönelik oluşturulan senaryo, düşünce ve kanaatler gösterilebilir. Öğrencilerin sınav öncesi ve sınav sırasında orta düzeyde heyecan ve kaygı duymaları doğaldır. Bu bir miktar kaygı öğrencinin motivasyonunu arttıracak ve onu başarıya götürecektir" şeklinde konuştu.
Kişi bilgilerini kullanmakta zorlanır
Kontrolsüz sınav kaygısı ile olumsuz düşüncelerin ortaya çıktığını belirten Psikolog Özcan, "Bu nedenle bireyin bir şeye odaklanması zorlaşır. Bireylerin zihinleri stres anında kaygının etkisine girer ve bu nedenle bildiklerinden şüpheye düştüğü için bilgilerini kullanmakta zorlanır. Yaşanan kaygı durumu, düzeyine göre değişkenlik göstermekle birlikte; sınav öncesinde ve sınav süresince ellerin terlemesi, titremesi, nefes alıp vermede zorlanma, kalp çarpıntısı, yüzde kızarma, kasların ağrıması, yemek yiyememe ya da aşırı yeme, uyku düzeninin bozulması, zihnin dağınık olması, dikkati toplayamama, öğrendiklerini o an için hatırlayamama, huzursuzluk, her an kötü bir şey olacakmış gibi hissetme duygularıyla kişinin gerçek performansını ve başarısını tam olarak ortaya koyamamasına sebep olabilir. Değinilmesi gereken en önemli nokta kaygının düzeyidir" ifadelerini kullandı.
Kaygınızı yönetin
Psikolog Özcan, "Israr eden başarısızlık kaygısı, özgüven eksikliği kişinin performansını olumsuz etkiler. O nedenle kişi kaygının onu yönetmesine izin vermemeli, kaygıyı kendi yönetmelidir. Kaygıyı yönetmede temel prensibimiz kişinin kendisini elinden geleni yaptığına telkin etmesidir. Sınav öncesinde bir hedefin olması ancak tek bir plan üzerinden değil bir b ve c planı da düşünülerek ilerlenmesi stres açısından oldukça rahatlatıcı olacaktır. Sınavda başarının kazanılması için kişinin kendi fizyolojik ve psikolojik dinamikleri çerçevesinde kapasitesinin en üst limitine ulaşmayı hedeflemesi gerekir; sağlığın, sosyal hayatın el verdiği ölçüde çalışılmalı, elde edilen akademik başarı başkalarıyla karşılaştırılmamalıdır. Herkesin kendi kapasitesini test ediyor düşüncesinde olunması stres faktörünü azaltır" dedi.
Sınavdan bir gün önce çalışmayı kesin
Sınavdan bir gün önce çalışmanın kesilmesi gerektiğini belirten Psikolog Özcan, "Keyifli, yorucu olmayan faaliyetlerde bulunulması motivasyon açısından önemlidir. Yemek ve uyku düzeninizde herhangi bir değişim yapılmaması fiziksel dengenin bozulmaması için gereklidir. Sınav anında sınav skorunu düşünmemeli ve sınav çözme tekniği değiştirilmemelidir. Daima kendinizi aşmaya odaklanın ve başarınızı takdir etmeyi unutmayın" diye konuştu.