Dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olan Çin, sinema ve dizi üreticilerinin yeni hedefi haline geldi. Komünist sistemle yönetilse de piyasa şartlarının gerçekleşebildiği sinema ve dizi mecrası mevcut durumda dünyanın en hareketli pazarı halinde. Türkiye başta olmak üzere dünyanın hemen her yerinde sinema izlenme oranları düşerken, son 10 yılda hızla dünyaya açılan Çin’de hasılat verileri dudak uçuklatıyor. Haliyle tüketim potansiyeli de dikkat çekiyor.
DİZİ ÜRETİCİLERİ GÖZÜNÜ ÇİN’E DİKTİ
Hizmet ihracatçıları Birliği Eğlence ve Kültür Hizmetleri Komitesi Başkanı Fatih Aksoy, Anadolu Ajansı’na verdiği demeçte, Türk dizilerinin sıradaki hedefinin Çin pazarına girmek olduğunu, bu sayede orada da başarılar elde edileceğini ifade etti.
Çin sineması son yıllarda Hollywood ile yarışacak prodüksiyon ve sektör verileri açıklıyordu. Dünyaya en çok dizi ihraç eden ikinci ülke olan Türkiye’de yapımcıların ilgisini buraya yönlendirmesinde geç bile kalındı denebilir. Elbette Çin’in kendi dengeleri, izleyici alışkanlıkları ve kırılması gereken tabular vardır. Bunun için
zaman gerekiyor.
Çin’i önemli kılan bazı verilere ve son yıllardaki şaşırtıcı tabloya göz atalım…
2023’te Çin sinema endüstrisinin gişede aldığı karşılık 8 milyar dolar oldu. Türkiye’de geçen yıl toplam hasılatın 631 milyon TL (20 milyon dolar) olduğunu düşünürsek, ne denli devasa bir pazardan söz ettiğimiz anlaşılacaktır.
Çin’de film üretim becerisi ve bütçeleri de gittikçe yükseliyor. Yine geçen yıl Çin’de en çok izlenen filmlerin tamamı yerli yapım. Bu yıl Şubat’a denk gelen Ay Yeni Yılı’nda Yolo isimli komedi filmi 2 haftada dünyada en çok izlenen film oldu ve 400 milyon dolar hasılata ulaştı.
YENİ PAZARLAR İÇİN DEVLET HAREKETE GEÇMELİ
Sinema üretiminin dijital mecralara kaydığı bir dönemde Çin gibi ülkelerin pazar gelişimi Türkiye gibi ülkeler için hayati derecede önemli. Şu an Çin öne çıksa da Hindistan ve Afrika ülkeleri yakın dönemde isminden söz ettirecektir.
Tam da bu tabloda devletin devreye girmesi ve söz konusu ülkelerle işbirliği çalışmalarının hızlanması açısından süreç oluşturması gerekiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün çeşitli destekleri ve projeleri oluyor. Ancak daha ilerisi, özel programlarla pazarlar hedeflenmeli.
SEKTÖRDEKİ KRİZ GEÇİCİ Mİ?
Türkiye’de sinema sektörü son aylarda durma noktasına geldi. Televizyonda devam eden diziler dışında dijital ve sinemaya yapılan bazı işler haricinde ciddi bir kriz söz konusu. Seçim sonrası ve yaz döneminde hareketlenme bekleniyor ama sektöre deva olup olmayacağı net değil. İşte tam da böyle dönemlerde kurtarcı olması açısından üreticilerin Türkiye dışındaki pazarları hedeflemesi ve devletin de bu hedeflere ulaşımı kolaylaştırması elzem duruma geliyor.