Tarihi dizileri izlerken hepimiz resmen o dönemin içine giriyoruz. Hatta bir süre de o etkiden çıkamıyoruz. İşte bu dizilerin birkaçının setinde sanat asistanlığı yapan Üsame Ömer Aydın; bize o atmosferin nasıl oluştuğunu, ne emekler verildiğini anlattı. Bir kısmınızın sosyal medya hesabındaki set arkası paylaşımlarından tanıdığı Aydın, Yeni Şafak'ın konuğu oldu. Aydın, tarihi dizilerde eşya tedariğinden çekim yöntemlerine kadar bilinmeyen birçok ayrıntıyı sizler için anlattı. Patlama sahnelerinin çekiminde yaşanan zorluklardan, aksilik olması durumunda yaptıklarına kadar çeşitli olayların detaylarını aktardı.
Zaman yolcusu gibi hissediyorum
Ömer Aydın, iki buçuk yıldır aralıksız tarihi dizilerin setlerinde çalıştığını ve uzun görev süreleri nedeniyle artık gerçeklik algısını yitirdiğini dile getirdi. Aydın: "Biz sürekli sahte bir hayatın içindeyiz. İki buçuk senedir 1453 yılında yaşıyorum. 2025'te 1453'ün içinde yaşıyorsunuz. İnsanlar bir yerden bir yere giderken at kullanıyorlar hala topla insan öldürüyorlar. Kendimi bir zaman yolcusu gibi hissediyorum. Artık gerçek dünya, 2025 yılı bir sinema seti gibi gelmeye başladı" dedi.
Sahneler izleme sırasına göre çekilmiyor
Sahnelerin sanıldığı gibi izlenildiği sıralamada çekilmediğini de aktaran Aydın, "İnsanlar dışarıdan baktığı zaman şöyle düşünüyor, senaryonun başından başlıyoruz, sonuna kadar çekiyoruz ve bitiriyoruz. Böyle değil. Senaryonun sahne numaraları var. 1,2,3,4,5... Onun yanında bir de günleri var. Şu sahne ilk gün, şu sahne ikinci gün... Biz bu sahneleri hep mekanların sıralamasına göre çekeriz.Mesela bugün komple sarayın içini çekiyoruz. Sarayın içine girdiniz. Sahne 1'i çektiniz, sahne 35'i çektiniz, sahne 70'i çekiyorsunuz. Kostüm değişti, aksesuar değişti" diye anlattı. Röportajın tamamını Youtube kanalımızdan izleyebilirsiniz.