Tarihimizden ilhamla kokuları tasarladım

Gurbetçi bir ailenin çocuğu olarak Avusturalya’da doğup büyüyen Türk girişimci Ali Erkekli Osmanlı tarihinden ilhamla ürettiği parfümlerle adından söz ettiriyor. Erkekli, “Sanat ve tasarım benim için derin bir tutku” yorumunu yapıyor.

Ali Erkekli

LATİFE BEYZA TURGUT

Anka Kuş isimli parfüm markasının tasarımcısı ve üreticisi Ali Erkekli, gurbette bir Türk olarak 28 yıldır Avustralya- Melbourne’de yaşıyor. Jardin de Topkapı, İsmail Efendi ve Isparta isimli kokularıyla parfümeri dünyasının ilgisini çeken Erkekli, şu an üzerinde çalıştığı kokularında da anavatanı Türkiye ve tarihinden ilham aldığını söylüyor.

Parfüme olan ilginiz nasıl açığa çıktı, markanın kuruluş hikayesini sizden dinleyelim mi?

Yıllar önce Rasei Fort ile tanıştım. Arkadaş olduk, sanatsal ve yaratıcı içgüdülerimi fark ettikten sonra bana parfüm yaratmanın mükemmel olacağından bahsetti. Kendi markasını kurma hayalleri vardı ancak bunu tek başına yapıp yapamayacağından emin değildi. Hayatım boyunca görsel sanatlar, tasarım ve yaratıcı yazılar yazmayı sevdiğim için bu konu ilgimi çekti. Onunla güçlerimizi birleştirdik ve Fort & Manle Parfum’ü kurduk. Perde arkasında birkaç yıllık geliştirme sürecinin ardından nihayet markayı piyasaya sürdük. O markanın gelişimi sırasında kokuları tasarlama sürecine aşık oldum. Olasılıklar sonsuzdu. Zanaat hakkında bulabildiğim her türlü bilgiyi yuttum, her kaynağı araştırdım. Birkaç sene sonra o markadan ayrılmak zorunda kaldım. Çünkü açgözlülük baskın bir hale gelmişti. O dönem benim açımdan maddi olarak çok zor geçti kafamdakini hayata geçirmek ve sermaye biriktirmek için iki sene bekledim. Ardından benim için ikinci bir diriliş olan Anka Kuş Parfüm’ü hayata geçirdim.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2021/11/07/12/14/resized_f3eed-3379823cimg_0639.jpg

BU İŞE YANLIŞLIKLA GİRDİM

Genelde yurtdışında yaşayan Türkler gastronomi ile ilgilenirken sizin bir Türk olarak parfümeri ile ilgilenmeniz nasıl karşılandı?

Evet, gastronominin yurt dışında yaşayan Türkler arasında hakim olduğu doğru. Ben neredeyse ‘yanlışlıkla’ parfümeri işine girdim. Aslında, niş koku endüstrisinde olmak için doğduğuma kuvvetle inanıyorum. Sanata ve tasarıma olan derin aşkım, yazma, hikaye anlatma ve yaratma ile birlikte bu alanın zanaatkar doğasına mükemmel bir şekilde uyuyor. Bağımsız, zanaatkar, niş parfüm yaratmanın birkaç bölümden oluştuğunu görüyorum: Kısmen kimya, kısmen sanat, kısmen şiir/edebiyat. Kombine olarak, tüm tutkularım için idealdir ve hayatımın geri kalanında bunu yapabilmek için gerçekten kutsanmış hissediyorum. Yaptığım parfümlerin aldığı yorumları göz önünde bulundurarak yanıt verecek olursam olumlu karşılandı diyebilirim.

Tasarladığınız kokular uluslararası yarışmalarda ödül alan kokular oldu. Uluslararası bir koku tasarlamak nasıl bir his?

Evet, 2017’de önceki markamla Sanat ve Koku Ödülleri’ne katıldık ve “Fatih Sultan Mehmed” isimli parfümümüz ikinci oldu. Yeni bir marka olduğumuz için, saygın bir kuruluştan böyle bir onay almak çok heyecan verici ve yüreklendiriciydi. Dünya çapındaki son derece yetenekli, saygın parfümörler ve koku otoritelerinden bu tür bir tanınırlık kazandığım için kendimi minnettar hissediyorum, onur duyuyorum.

Köklerinizin bulunduğu topraklardan, Osmanlı’dan ilham aldığınız pek çok kokunuz var. Türkiye ile bağınız nasıl, sık gelir misiniz?

1970 yılında Yozgat’ın Erkekli Köyü’nden Avustralya’nın Wollongong kentine göç eden Yusuf ve Safiye adlı göçmen bir ailenin çocuğu olarak 1973 yılında doğdum. Evliyim, Kerim ve Sibel adında iki çocuk babasıyım. Avustralya’da doğdum ama Türk mirasına sahip olmaktan büyük gurur duyuyorum. Eskiden yılda en az bir kez Türkiye’ye giderdim. Son birkaç yıldır Türkiye’yi ziyaret edemedim ama yakında İstanbul’u ziyaret etmeyi umuyorum. Ablam ve ailesi Üsküdar’da yaşıyor, onları çok özlüyorum.

Şu anda kreasyonlarımın Türkiye’de satılmasından da büyük mutluluk duyuyorum. Ayrıca Türkiye’de beni anlayan bir parfüm evi bulmam, Nokta Kozmetik’in mağaza sahibi Muhip Önal’ı tanımam benim için büyük bir şans oldu. Dünyanın dört bir yanından bana mesaj gönderen tüm güzel Türk halkına büyük bir gururla çatıların üzerinden bağırmak istiyorum, sadece iyiliğimi dilemeleri, yardım etmeleri ve başarım için dua etmeleri benim adıma çok yüreklendirici.

OSMANLI TARİHİ BENİM İÇİN BİR AŞK

Tasarladığınız parfümler kokularıyla olduğu kadar isim ve şişeleriyle de beğeni topluyor. Fikir ve tasarım size mi ait?

Evet, fikirler ve tasarımlar tamamen bana ait. Kokularımın isimlendirilmesi ve özellikle artistik etiketler ile bu süreçten neredeyse parfümün kendisini tasarlarkenki kadar keyif alıyorum. Sanat ve tasarım benim derin bir tutkum ve sanat etiketlerini yaratmayı, elle boyamayı çok heyecan verici buluyorum. Bir şişede bir kokuyu hayata geçirme sürecinin tamamı inanılmaz derecede tatmin edici. Kendi markama bağımsız olarak sahip olma yolculuğum nedeniyle dünyanın dört bir yanından aldığım geri bildirimler şaşırtıcı ve rahatlatıcı oldu.

Mesela, “Jardin de Topkapı”nın şişesinde sarayın resmi var...

“Jardin de Topkapı”, kalbime çok yakın ve çok değerli bir yer olan İstanbul’daki Topkapı Sarayı’na bir saygı göstergesidir. Tarihi, mimarisi, her şeyiyle ihtişamlı. Üç tarafı Marmara Denizi, Boğaziçi ve Haliç ile çevrelenmiş sarayın manzarası nefes kesici…

Osmanlı İmparatorluğu’nun enfes tarihine, geçmişimize ve zengin mirasımıza tamamen aşığım. “Jardin de Topkapı”yla bir Osmanlı serisi başlattım. Bu temayı içeren özel bir dizi koku ile bunu daha da geliştireceğim. Önümüzdeki birkaç ay içinde heyecan verici şeyler eklenecek. Misk’ul Hareem, İstiklal serisi ve daha fazlası yolda…

Bundan sonra hangi kokuların peşine düşeceksiniz? Markanız için hedefiniz nedir?

Markam için hedefim, dünyayı daha mutlu bir yer haline getirecek kokular üretmeye devam etmek. İnsanların geçmişte zaman ve mekanlara koku yolculukları yaparak hafızalarında uzun süre kalmasını sağlayacak parfümlere imza atmak. Tasarladığım kokuda benim için odak noktası o kokunun beni etkilemesi, eğer o parfüm bende bir duygu uyandırmıyorsa direkt çöpe atar ve çalışmaya baştan başlarım. Yaratıcı bir alanda çalışmak için doğdum ve gelecek on yıllar boyunca bu alana yerleşmek için çabalıyorum.