Türkiye İzcilik Federasyonundan LGBT sapkınlığına tepki: Kimliklerini cinsel arzuları üzerinden tanımlayan bu harekete karşıyız

Son zamanlarda Türkiye'nin gündemini meşgul eden LGBT hareketi, ahlaksız ve sapkın söylemleriyle özellikle gençlerin ve çocukların zihinlerini zehirleme çalışmalarına devam ediyor. Birçok ünlü isim ve firma da bu durumun yayılmasına destek veriyor. Hal böyle olunca bu ahlaksızlığın karşısında olan kişi ve kurumlar da sessizliğini bozmaya başladı. Türkiye İzcilik Federasyonu bu sapkın hareket ile ilgili, resmi sitesinden yazılı açıklamada bulundu. Açıklamada, "Gençliğin anlam ve değer dünyasını yıkma, gençliği kendi sapkın kimlikleri üzerinden tanımlama, gençliğin davranma, düşünme hürriyeti ile cinsel ve fiziksel bütünlüğünü kaybettirme girişimlerine karşı olduğumuzu söylemek, bir mecburiyet halini almıştır" ifadeleri yer aldı.

TİF, gençlerin sağlık, ahlâk, spor, değer yargıları ve genel gelişimlerine zarar verebilecek her türlü gelişmeyi takip edip önlem aldıklarını belirtti.

Haziran ayı sonunu "Onur Haftası" adı altında meşrulaştırmaya çalışan onursuz ve sapkın zihniyetin ürünü olan LGBT hareketi Türkiye'nin gündeminden düşmüyor.

Birçok ünlü isim, kuruluş ve firma da bu ahlaksızlığa destek veriyor. Özellikle gençleri ve çocukları hedef alan bu 'sapkınlığı meşrulaştırma' çalışmalarına sessiz kalmak artık imkansız bir hal aldı.

HAYAT
Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık'tan LGBT tepkisi: İnsanlık onurunu çiğnetmeyeceğiz

GÜNDEM
Ordu Büyükşehir Belediyesi’nden ‘Onur yürüyüşü böyle olur’ hatırlatması sosyal medyayı salladı: İsmi gibi belediye, maşallah

Türkiye İzcilik Federasyonu da sessizliğini bozan kuruluşlardan biri olarak resmi sitesinden yazılı açıklamada bulundu.

HAYAT
LGBT'nin sponsor yayınevleri: Eşcinsellik propagandası yapıyorlar

TİF, LGBT'ye karşı olduklarını söylemenin artık bir mecburiyet haline geldiğini ve küresel çapta gerçekleşen olayları takip ettiklerini belirttikleri açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"İzcilik, uluslararası bir spor ve ahlâk disiplinidir. Allah’a inanan, vatanına ve doğaya karşı vazifelerini bilen, bedence sağlam, fikirce uyanık ve ahlâkça dürüst bir gençlik yetiştirme idealini haizdir.

Türkiye İzcilik Federasyonumuz (TİF) da bu amaçlarla 100 seneyi aşkın bir süredir bu toprakların gençlerinin Allah’a inanan, vatanına ve doğaya karşı vazifelerini bilen, bedence sağlam, fikirce uyanık ve ahlâkça dürüst bir gençlik olması için faaliyet göstermektedir. Sinemizde barındırdığımız izciler Allah’a, vatana, milletine, ailesine ve izci liderlerine sadakati, şeref, onur ve haysiyetini her şeyin üzerinde tutan önder ve öncü gençlerden oluşur.

Vatanına ve Allah’a karşı vazifelerini yerine getirmeyi her şeyin üzerinde tutan değerler sistemini türe edinen TİF, varlık gayesini, köksüz ve değer yargılarından yoksun gençlere umut ve gelecek inşasından almakta ve bu uğurda kulüplerimizle cansiperane çalışmaktadır.

"Takip etmekte ve gerekli önlemleri almaktayız"

TİF olarak bizler, bu ideal ve saiklerle Türk izcilerimizin sağlık, ahlâk, spor, değer yargıları ve genel gelişimlerine zarar verebilecek her türlü gelişmeyi takip etmekte ve gerekli önlemleri almaktayız.

"Türk gençliğini muhafaza etmek de İzcilik Disiplini’nin ana hedeflerindendir"

Bu kapsamda, son dönemde küresel bir saldırganlıkla gençlerimizin sağlık, ahlâk, bedensel bütünlük ve değerlerini çökertmeye yönelik projeleri, izcilerimizin tarafımıza iletmesiyle yakından takip etmeye başladık. Bu saldırgan, hatta faşizme varan LGBTQ+ dili ve tavrına karşı izcilerimizi ve Türk gençliğini muhafaza etmek de İzcilik Disiplini’nin ana hedeflerindendir.

Kimliklerini yalnızca cinsel arzuları üzerinden tanımlayan, Türk toplumunca on binlerce senedir kabul görmüş ahlâk, örf ve değerleri çiğneyen, devletin bir gence yüklemek istediği müspet kimlikleri reddeden, bu reddiyeyi de faşist bir dil ve tutumla gerçekleştiren, kendileri gibi düşünmeyenleri ayrıştıran ve ötekileştiren LGBTQ+ hareketi, genel anlamda İzcilik türesiyle ve biz TİF’in kuruluş türeleriyle çatışan amaçlar gütmektedir.

İnsan olmaktan kaynaklı doğuştan sahip olunan evrensel haklarda tüm insanlık hemfikirken, sözde ‘özgürlük’ adı altında büyük bir tahakküm ve illegal bir tutumla başta gençleri, sonra STK’lardan şirketlere, belediyelerden hükümetlere tüm toplumu kendi sapkın fikirlerini kabule zorlayan bu onursuzluğu ifşâ ediyoruz.

Gençliğin anlam ve değer dünyasını yıkma, gençliği kendi sapkın kimlikleri üzerinden tanımlama, gençliğin davranma, düşünme hürriyeti ile cinsel ve fiziksel bütünlüğünü kaybettirme girişimlerine karşı olduğumuzu söylemek, bir mecburiyet halini almıştır.