“Tutunamayanlar ile çok basit bir iş yapmak istedim; insanı anlatmayı düşündüm. Kapalı dünyalar içinde yaşayan yazarların bile bu cümleye hemen isyan edeceğini, ‘Peki herkes ne yapıyor?’ diye öfkeleneceğini bildiğim halde bu basit gerçeği söylemekten kendimi alamıyorum”
Oğuz Atay 1970 TRT Roman Ödülü’nü kazanan Tutunamayanlar romanı için Pakize Kutlu’ya verdiği röportajda bunları söylemiş. 13 Aralık 1977 yılında vefat eden ve son sözlerinin “Sevinmeyin daha ölmedim” olan Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar romanını yazdığı Beyoğlu Hayriye Caddesi’nde bulunan 7 numaralı binanın ikinci katındaki evinin kapısına Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Tanpınar Araştırmaları Merkezi’nin “İstanbul’un Edebiyat Coğrafyası” projesi kapsamında bilgilendirme tabelası asıldı. Etkinlik Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşti.
BAŞARININ İNSANI SEVİMSİZLEŞTİRDİĞİNİ YAZDIM
“Selim Işık, birçok tutunamayanın bileşkesidir” diyen Atay’ın Tutunamayanlar romanı bilindiği gibi dönemin Türk aydınını ironik bir dille eleştirir. Ancak bu eleştiriye de romanın ödül almasına da kimse ses çıkarmaz hakkında tek bir eleştiri bile kaleme alınmaz. Tutunamayanlar’ın kahramanının kendisi dahil çevresindeki tanıdığı dostlarından ilhamla yazdığını yine aynı röportajda dile getiren Atay bu ilgisizliği şöyle yorumlar: “Selim öldü. Selimlik de ölmüştür. Başarının insanı sevimsizleştirdiğini yazmıştım bir yerde; fakat tutunamayanlığın sevimliliğine de kimsenin yanaşmadığını görüyorum. Neden yanaşsınlar? Bir arkadaşımın dediğine göre, ben romanda herkesi bir bakıma tutunamayanlığa çağırıyormuşum. Henüz bir karşılık alamadım.”
YORUCU SAYFALARDA GÜÇLÜK ÇEKMEZLER
Tutunamayanlar romanı yazılıp basıldığı günden Oğuz Atay’ın vefatının 10. yılına kadar pek ilgi görmedi. Ancak bugün, vefatının ardından bile çok az yazının kaleme alındığı Atay’ın Tutunamayanlar kitabı en çok satılan kitapların başında yer alıyor. Aynı zamanda en çok başlanan ve yarım bırakılan kitap listesinin de başını çektiğini eklemeliyiz. Aynı röportajda Oğuz Atay vefatından önce gerçek okuruna şöyle sesleniyor: “…benim gibi yeni yazmaya başlayan birini arayıp bulmak ve alıp okumak zahmetinin üstesinden gelmiş okuyucuların, ilk bakışta yorucu görünen sayfalar arasında güçlük çekmeyeceğine güveniyorum.”
Murat Belge yazdı ama anlamadı