Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhan: 15 gün daha bu vaka artışı bu şekilde gidebilir

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, artış gösteren vaka sayılarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. İlhan, "İzinlerini Kurban Bayramı sonrasıyla birleştiren vatandaşlarımızı da düşündüğümüzde, bir hafta izin alan, 15 gün izin alan vardı. Ayın 4’üydü biliyorsunuz bayramın son günü. İzin bitişlerinin 20’si olduğunu varsayalım. Yani 15 gün daha bu vaka artışı bu şekilde gidebilir. Yani 15 gün daha bu vaka artışı bu şekilde gidebilir. Bin 300 olur, bin 400 olur, bin 500’e yaklaşır bu şekilde gider. Ama ondan sonraki kısımda vakaların daha azalması beklentisi içerisindeyiz" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, son zamanlardaki vaka artışının insanlardaki rahatlama ile gerçekleştiğini ve önlemler dikkate alınmaz ise yeniden kısıtlamaların gelebileceğini belirtti. İl Hıfzıssıha Kurulları’nın bu konuda yetkileri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. İlhan, gerekirse il veya ilçelere kısıtlama gelebileceğini ve insanların tedbirlerden ödün vermemesi gerektiğini söyledi.

KORONAVİRÜS
Bilim Kurulu Üyesi Kayıpmaz uyardı: Tatilde tedbirsizliğin bedeli, son 45 günün en yüksek vaka sayısı

"15 gün daha bu vaka artışı bu şekilde gidebilir"

Kurban Bayramı sonrası izin bağlama şeklinde gerçekleşen uzun izinler ile vaka artışının 15 gün daha bu şekilde sürebileceğini belirten Prof. Dr. İlhan, şunları söyledi:

KORONAVİRÜS
Sağlık Bakanı Koca: Kalabalık tatil? Marttan beri riskli

"Dikkat edilirse eylül sonu ekim başına doğru azalma söz konusu olabilir"

Son dönemde artan vaka artışının, tatil beldelerinden şehir merkezlerine dönüşler ile bir süre daha devam edebileceğini öngördüklerini belirten Prof. Dr. İlhan şunları kaydetti:

KORONAVİRÜS
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Bu sonucu bekliyorduk

"Devletin yapabileceklerinin ve sağlık sisteminin belli bir kapasitesi var"

Virüs ile mücadelenin üç unsuru olduğunu dile getiren Prof. Dr. İlhan, “Bir devletin yapması gerekenler, iki sağlık sistemi, üç vatandaşın yapması gerekenler. Devletin yapması gerekenler de geçtiğimiz mart, nisan, mayıs aylarını düşündüğümüzde açıkçası, sokağa çıkma yasaklarına, toplu kapatmalara, okulların kapatılmasına kadar aslında pek çok şeyi devlet başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Hatta yurtdışına da yardım yaparak bizim Türkiye Cumhuriyeti’nin salgınla mücadelesinin sadece Türkiye’de dünyada da kararlı bir şekilde devam ettiğini dünyaya da göstermiş olduk. İkinci unsur sağlık sistemi. Hepimiz biliyoruz ki her ne kadar 6 bin vatandaşımızı koronavirüs yüzünden kaybetsek de sağlık sistemimiz oldukça iyi. Vefat sayılarında oldukça düşük durumdayız. Bu sağlık sistemimizin iyiliği gücü sağlık çalışanlarımızın, hekimden temizlik görevlisine, hemşireden güvenlik görevlisine kadar profesyonelliği ve mesleklerini aşkla yapmalarından kaynaklanan bir durum söz konusu ve çok yetkin sağlık çalışanlarımız var. Sağlık sistemimiz de çok başarılı. Fakat üçüncü unsur, vatandaş boyutuna geldiğimizde ise kısıtlı sayıda da olsa az önce bahsettiğimiz gibi vatandaşlarımızın kurallara uymaması, fiziksel mesafe, maske ve hijyene uymaması, salgın ile mücadelede başarımızı engelliyor. Çünkü az önce söylediğim; devletin yapabileceklerinin ve sağlık sisteminin belli bir kapasitesi var” şeklinde konuştu.

"Hayat Eve Sığar uygulamasını tüm vatandaşların yüklemesi gerekiyor"

Hayat Eve Sığar uygulamasının virüs ile mücadelede çok önemli olduğunu ve vatandaşların bu uygulamayı aktif bir şekilde kullanması gerektiğini belirten Prof. Dr. İlhan, “Her vatandaş koronavirüse karşı kendi öz sınırlamasını yapmalı. Örneğin bir yere gideceği zaman Hayat Eve Sığar uygulamasını yükleyebilir. Hayat Eve Sığar uygulamasını tüm vatandaşların yüklemesi gerekiyor. Buradan kontrol edebilir, hafta sonu bulunduğu yerden buraya bakar. Der ki; burada koronavirüs yoğun, renkler kırmızı, ben oraya gitmeyeyim diyebilir. Veya minibüs dolu geldi, bir sonrakini bekleyebilir, yoğunlaşma olmasın diye. Veya dışarı çıkacaksa daha risksiz yerleri tercih edebilir. Çocukları, ailesi, arkadaşlarıyla bulaşacaksa daha açık alanları ve fiziksel mesafeyi ayarlayabileceği yerleri tercih edebilir. O yüzden vatandaşlarımızın biraz daha kurallara uymada gayret etmesine ihtiyacımız var” diye konuştu.