Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Rahmet Güner, Delta varyantının baskın hale geldiğini söyleyerek uyardı. İlk kez Hindistan’da ortaya çıkan koronavirüsün bulaşıcılığı yüksek Delta varyantı ile Hint-Güney Afrika karışımı olarak da adlandırılan Delta Plus varyantı, dünya genelinde ülkeleri alarma geçirdi. SARS-CoV-2’de bugüne kadar Alfa (İngiltere), Beta (Güney Afrika), Gama (Brezilya) ve Delta (Hindistan) varyantlarının görüldüğünü, en son olarak da Delta Plus’ın gündeme geldiğini anımsatan Güner, ilk olarak Aralık 2020’de tanımlanan Delta varyantının şu anda pek çok ülkede baskın tür olmaya başladığına dikkati çekti.
HASTANEYE YATIŞ ORANI YÜKSEK
Prof. Dr. Güner, “Delta’nın ‘endişe verici varyant’ olarak tanımlanmasının sebebi, bir kere bulaş hızı oldukça yüksek. Alfa (İngiltere) varyantına göre bulaş hızı, en az iki kat daha fazla. Hastaneye yatış oranlarının da daha yüksek olduğu tespit edildi. Daha ölümcül seyrettiğine dair net bir veri olmasa da bununla ilgili endişeler bulunuyor.” ifadesini kullandı. Delta Plus varyantının ise Delta’ya bir mutasyon daha eklenmiş formatı olduğunu belirten Güner, her iki varyantta da aşıların etkinliğini düşürücü bir durumun yaşandığını kaydetti. Güner, sözlerini şöyle sürdürdü:
ÇOĞALDIĞI İÇİN MUTASYON OLUYOR
“Koronavirüs, çoğalacak alan, insan bulduğu için mutasyona uğruyor. Bu sebeple salgınla mücadelede yapmamız gereken kişisel sorumluluklar var. Bunlardan biri aşı olmak diğeri de maske kullanımı ve kişiler arası mesafe kuralına uymaya devam etmek. Özellikle kapalı alanlarda maskeden asla vazgeçmemeliyiz. Eğer bunu yapmazsak salgın, bu tip varyantlarla devam edecek bir süreç şeklinde karşımıza çıkabilir. Ne kadar çok aşılanırsak, mutasyonların gelişmesinin engellenmesi, virüsün çoğalma hızının durması da o derece mümkün olacak. Bu nedenle herkes üzerine düşeni yaparak aşısını olmalı ve maske kullanımına devam etmeli.”