Karatay'dan ramazan önerileri

Prof. Dr. Canan Karatay, ramazan ile ilgili beslenme önerilerinde bulundu. "İftarda bir avuç içi kadar sıcak pideyle doğal köy tereyağı, peynirle birlikte sağlıklı bir şekilde yenebilir" dedi.

Yeni Şafak
Prof. Dr. Canan Karatay’dan ’Ramazan pidesi’ uyarısı.

İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, iftarda bir avuç içi kadar pidenin doğal köy tereyağı, peynirle birlikte tüketilebileceğini belirterek, "Tereyağı ve peynirin glisemik indeksi sıfırdır. Boş midede koruyucu etkisi vardır. Bu nedenle zararlı değil faydalı ve sağlıklı besinlerdir. Tereyağı ve peynir, uzun süre tokluk hissi verdikleri için, oruç tutanlara güç, kuvvet ve dinçlik sağlar. Acıkma ve halsizlik hissi gün boyu oluşmaz" dedi.

Sahur kahvaltı görevinde

Ramazanda pek çok kişinin sahura kalkmadan oruç tuttuğunu ancak sahur yemeğinin bir kahvaltı görevi yaptığını dile getiren Karatay, "Kahvaltı 24 saat içinde en önemli öğündür. Son derece kuvvetli, sağlıklı doyurucu olmalıdır. Mutlaka sağlıklı ve güçlü protein, sağlıklı yağ ve karbonhidratlar doyuncaya kadar yenmelidir" dedi.

Örnek sahur menüsü: Tereyağında 2 yumurtaProf. Dr. Karatay, sağlıklı protein olarak yumurta, peynir ve yoğurt tüketilebileceğini, sağlıklı karbonhidrat olarak fındık, fıstık, ceviz, badem ve kuru meyvelerin tercih edilebileceğini aktararak, şöyle devam etti:

'Sahura kalkmadan oruç tutmayın'

Prof. Dr. Karatay, aç kalınarak, sahura kalkmadan oruç tutmanın son derece sakıncalı olduğunu belirterek, "Kişiler bu dönemde kilo verseler bile -ki genellikle ramazanda bazı kişiler kilo vermek amacıyla oruç tutmaktadır- bu doğru değildir ve son derece sakıncalıdır. Aç kalarak kilo verilmiş olsa bile daha sonra fazlasıyla geri alınmaktadır. Bilimsel olarak, bu olay karaciğer ve pankreası yorup, yağlandırdığı için sağlığa zararlı olmaktadır" görüşünü dile getirdi.

Bilimsel çalışmaların, ileri yaşlarda ortaya çıkan dejeneratif kronik hastalıkların tümünün karaciğer ve pankreasın yağlanması nedeniyle normal olarak çalışamadıklarından kaynaklandığını gösterdiğini vurgulayan Karatay, şunları kaydetti:

"İftarda bir avuç içi kadar sıcak pideyle doğal köy tereyağı, peynirle birlikte sağlıklı bir şekilde yenebilir. Pidenin glisemik indeksi yüzde 100 olduğu için aniden kan şekerini yükseltir ve yemekten bir iki saat sonra halsizlik, yorgunluk ve uyku hali meydana gelir. Aşırı miktarda pide yemek karaciğer ve pankreasta yağlanmayı arttırır. Tereyağı ve peynirin glisemik indeksi sıfırdır. Boş midede koruyucu etkisi vardır. Bu nedenle zararlı değil, faydalı ve sağlıklı besinlerdir. Tereyağı ve peynir, uzun süre tokluk hissi verdikleri için, oruç tutanlara güç, kuvvet ve dinçlik sağlar. Acıkma ve halsizlik hissi gün boyu oluşmaz."

Hazır çorba değil ev tarhanası

Prof. Dr. Canan Karatay, tüm bunların göz önünde bulundurularak iftar ve sahur yapılması gerektiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Tatlı yerine kuru yemiş

Akşam geç saatlerde tatlı yemenin doğru olmadığını, karaciğer ve pankreas yağlanmasını başlatıp, arttırdığını ve hazımsızlığın nedenlerden biri olduğunu dile getiren Karatay, tatlı yerine kuru yemişlerle mevsim meyvelerinden düşük glisemik karbonhidrat içerenlerin tüketilmesi halinde daha dinç kalınacağını söyledi. Prof. Dr. Karatay, iftar ile sahur arasında bol likit almanın şart olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu sürede limonlu şekersiz çaylarla limonlu bol su, ayran ve süt tüketilmelidir. İftarda kola gibi bütün asitli ve şekerli içeceklerden kaçınılması şarttır. İftardan sonra uzun yürüyüş yapmak da son derece faydalı olur."