Müslümanların dört gözle beklediği bereket ayı Ramazan geldi. Oruç ibadetinin yanı sıra yoksulları hatırlama ve infak ayı da olan Ramazan’da bir Müslümanın 24 saatini nasıl geçirmesi gerektiğini Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Nihat Temel'e sorduk.
Rabb'le münasebettir
Orucun, müminin Rabbi'yle münasebetinin alâmeti olduğunu söyleyen Temel, "Bunun için azami şekilde değerlendirmeye bakılmalıdır. Ramazan'da sabaha uyanırken ayrı bir temkin, ayrı bir dikkat, ayrı bir disiplinle uyanıp; akşamla kucaklaşırken de ayrı bir haz ayrı bir büyü ve ayrı bir füsunla buluşmayı düşünmeli" diye konuştu.
Sorumluluğu idrak etmeliyiz
Temel, oruç tutarken idrak edilmesi gereken meseleler olduğunu belirterek, "Ramazan'da bir yıl boyu belki elimize almadığımız, alamadığımız Kuran-ı okumalı, dinlemeli, anlamaya çalışmalıyız. Mukavele dinlemeli teravihlerle coşmalı, omuz omuza birliğin beraberliğin hazzını yaşamalıyız. Açlıkla ve susuzlukla imtihan olurken senenin bütün günlerini sıkıntılar içinde geçiren aç biilaç olanları düşünme fırsatını yakalayıp sorumluluğunu idrak etmeliyiz" ifadelerini kullandı.
BÜTÜN AZALAR TUTMALI
"Oruç ruhun terbiyesidir" diyen Temel, "Oruç açlık değildir. Mümin, orucunu bu maksatla tutmalı ve orucu sadece midesine değil bütün azalarına tutturmalıdır. Oruçlunun bakışı değişmeli görüşü değişmeli daha merhametle bakmalı yaratılanı yaratandan dolayı sevmesini bilmeli paylaşmayı ensar olmayı hatırlamalı. Zekatın, sadakanın, fitrenin, infakın hikmetini anlamalı, anlayarak oruçlu gününü geçirmeli" diye konuştu.