Kasımpaşa’nın deneyimli file bekçisi Ertuğrul Taşkıran, Süper Lig’de görev alan genç kaleciler ve kariyeriyle ilgili açıklamalarda bulundu.
“Altay, Uğurcan, Berke, Ersin ve İrfan Can Türk futboluna damga vurabilecek kaleciler”
Son dönemde Türk futbolunda yetişen genç kalecilerin Avrupa standartlarının üzerine çıkabileceğini savunan lacivert-beyazlı oyuncu, “Gerçekten Türk futboluna damga vurabilecek isimler var; Altay, Uğurcan, Berke, Ersin, İrfan Can. Sayabileceğimiz birçok isim var aklıma gelmeyen. Alt liglerde de aynı şekilde güvenip oynatılan birçok kaleci var. Bu Türk kaleciler için çok büyük bir fırsat. Fırsat verildiğinde de bunun değerlendirilebileceğini gerçekten Avrupa standartları hatta Avrupa standartlarının üzerine çıkılabileceğini gösteren bir ivme bu” dedi.
“Potansiyelli kalecilerimiz var, bunların Avrupa’da öne çıkması gerekiyor”
Türk kalecilerin Avrupa’ya açılmasına yönelik adımların atılması gerektiğini aktaran Taşkıran, yeni yetişen genç kalecilerin fizik kalitesine ilişkin de şunları söyledi:
“Genç kaleciler faydalı eleştirileri dinleyip yoluna devam edecek”
Fenerbahçe’de Altay Bayındır’ın yokluğunda kaleyi devralan Berke Özer’e zaman zaman yöneltilen olumsuz eleştirilere de değinen 32 yaşındaki eldiven, genç kalecilerin bu tür ağır eleştirilere takılmadan çalışarak devam etmeleri gerektiğinin altını çizip şöyle devam etti:
“Çocukluğumuzda bizim dönemimizin efsanesi Rüştü ağabeydi”
Deneyimli eldiven, örnek aldığı kalecinin Rüştü Reçber ile Volkan Demirel olduğunu aktararak, “Çocukluğumuzda bizim dönemimizin efsanesi Rüştü ağabeydi. Kendisiyle de tanışma fırsatı yakaladım, karşılıklı da oynadık. Bizim adımıza akla ilk o geliyordu. Çünkü benim çocukluğum onun çok başarılı olduğu döneme denk geldi. Ben hep kaleci olarak oynadım. Forvet, defans değildim. O yüzden Rüştü ile başlayan daha sonra Volkan ile devam eden bir süreç vardı. Önümüzde Volkan Demirel gibi bir gerçek vardı. Ve hep bize o söyleniyordu. Kariyerlerimiz bir şekilde bir araya geldi. Ben Fenerbahçe’ye transfer oldum A takıma çıktım. 2 sene de Volkan abiyle aynı odayı paylaştım. Rüştü ile başlayıp Volkan ile devam eden rol model oldu hayatımızda. Şu anda da ben gençlere yakınımda altyapıdan gelen gençlere örnek olabilmek için elimden geleni yapıyorum. Çünkü genelde Türk futbolunda kötü örnekler haylaz çocuklar göze geliyor ama çok doğru düzgün profiller de var. Ben de bunlardan biri olup gençlere örnek olabilmek adına elimden geleni yapıyorum. Onlara yardımcı olmaya çalışıyorum” şeklinde konuştu.
“Beni en çok zorlayan forvet Sörloth’tu”
Süper Lig’de kendisini en çok zorlayan forvet oyuncusunun iki sezon önce Trabzonspor’da forma giymiş olan Norveçli Alexander Sörloth olduğunu açıklayan Ertuğrul Taşkıran, “Açıkçası Burak Yılmaz ağabey buradayken cevabım o olurdu. Sonrasında da Sörloth’tu. Çünkü adam hiçbir şekilde durdurulamıyor. Koşu atıyor, şut atıyor, kafa topu var. Mücadele ediyor. Defansa yardım ediyor. Şu anda aklıma güncel gelen isim yok ama en son Sörloth’tu. Kafa atıyor, koşuyor. Bütün özellikleri var. Beni en çok zorlayan forvet Sörloth diyebilirim. Şu an için ‘Beni çok zorluyor’ diyebileceğim bir isim yok. Bizim Umut çok zorluyor, antrenmanlarda. (Gülerek) Daha rakip oynamadık ama Umut zorluyor diyebilirim” ifadelerini kullandı.