Kullanıcı verilerini temel alan siber saldırılar her geçen gün artıyor. Bunun en önemli nedeni aslında bu tip verilerin artık her zamankinden daha değerli hale gelmiş olması. Zira isim-soyisim, doğum tarihi, telefon numarası ve benzer 'biyografik bilgiler' aslında kolayca ulaşılabilir hale gelmiş durumda. Ama buna ek olarak banka / kredi kartı bilgileri, şifreler, kişisel sohbetler ve web tarayıcı geçmişleri, kullanıcılar hakkında 'çok daha fazla bilgi' anlamına geliyor.
Son birkaç haftada Yemek Sepeti, Facebook ve LinkedIn gibi platformların siber saldırılara maruz kalmasının arkasındaki neden de aynı, kişisel veriler... Üstelik bu saldırılar ilk değil, son da olmayacak. Zira geçtiğimiz yıllarda yüz milyonlarca Facebook kullanıcının verileri de benzer sebeplerle ortalığa saçılmıştı. Hatta siber araştırmacı Dave Walker, Mark Zuckerberg ve Facebook'un kurucu ortakları Chris Hughes ile birlikte Dustin Moskovitz'in kişisel verilerinin de sızdığını belirtmişti. Son olarak toplamda 533 milyon kullanıcıyı etkileyen Facebook siber saldırısında da sonuç değişmedi. Benzer durum Microsoft'un sahibi olduğu LinkedIn için de geçerli. Gerçekleşen son siber saldırıyla birlikte toplamda 500 milyon LinkedIn kullanıcısının bilgilerinin sızdığı biliniyor.
Bu kez de 500 milyon LinkedIn kullanıcının verileri sızdı
Siber güvenlik konusunda bağımsız araştırmalar yapan sızıntının potansiyel kapsamı çok büyük. Peki sızan veriler neler? Facebook örneğinde olduğu gibi yine isimler, e-posta adresleri, telefon numaraları, cinsiyet ve çok daha fazla 'kişisel veri' ortalığa saçılmış durumda. Haliyle konuyla alakalı olarak LinkedIn'den gelen bir açıklama da var. Şöyle ki:
Şirket ayrıca, 'LinkedIn'den hiçbir özel üye hesabının verisinin dahil edilmediğini' ileri sürüyor. Yani aslında şirket bunun bir veri ihlali olmadığı konusunda ısrar ediyor. Ancak LinkedIn'den konuyla alakalı yeni bir açıklama da bekleniyor.
Microsoft, dünyanın en büyük yazılım şirketlerinin başında geliyor. Ancak buna rağmen siber saldırılar karşısında platformlarındaki kullanıcı verilerini koruyamıyor. Dolayısıyla bu durum akıllarda birtakım soru işaretlerinin de oluşmasına neden oluyor.