Milli çiplerin seri üretimi için geri sayım

Türkiye'de farklı sektörlerin ihtiyaç duyduğu çip teknolojilerinde yurt dışı bağımlılığı ortadan kaldırmaya yönelik çabalar seri üretime taşınıyor.

Türkiye'nin çip tasarım ve üretim merkezi olma misyonuyla 2014'ten bu yana faaliyet gösteren Yongatek Mikroelektronik'in Genel Müdürü Ali Baran açıklamada bulundu.

Çip sektörü ve teknolojisinin tam bir geçiş süreci içerisinde olduğunu vurgulayan Yongatek Mikroelektronik'in Genel Müdürü Ali Baran, bu süreçte birtakım sancıların yaşandığını, ABD ve Çin arasındaki "ticaret savaşının" merkezinde de çip teknolojilerinin yer aldığını söyledi.

ABD'nin, Çin'i sadece üreten değil, teknolojilere sahip bir ülke olarak gördüğünü ve bunu tehlike algıladığını dile getiren Baran, şöyle konuştu:

ABD'nin Nvidia, Qualcomm, Broadcom, Apple gibi şirketlerin çip üretim ihtiyaçlarını ülke içinden karşılamakla ilgili bir strateji uygulandığını ifade eden Baran, bu tam olarak sağlandığında "çip savaşının" farklı bir evreye geçebileceğini vurguladı.

Petrolün rolü çipe geçiyor"

Çiplerin 21. yüzyılın belirleyici kaynağı olarak petrolün yerini alacağı" değerlendirmelerine katıldığını anlatan Ali Baran, şunları kaydetti:

"Çip yatırımları değerlendiriliyor"

Türkiye'deki çalışmalara değinen Baran, Beko ile beyaz eşyada kullanılacak çiplerle yönelik yürüttükleri çalışmanın HIT-30 Programı kapsamına alındığını anımsattı.

Aynı zamanda yurt dışında teknolojiye sahip şirketlerin gelip, Türkiye'de çip üretim altyapısı kurması durumunda yaklaşık 5 milyar dolarlık bir destek paketi olduğunu belirten Baran, sözlerini şöyle sürdürdü:

Avrupa'nın en yüksek sayıda televizyon üreten firmaları ülkemizde. Beko, beyaz eşya üreticisi olarak dünyanın en büyük ikinci firması sayı olarak. Bütün bunları düşündüğümüzde ülkemizin çok ciddi potansiyeli var. Bu potansiyel doğru yönetilebilirse yakın zamanda önemli gelişmeler olacağını düşünüyorum.

Bu konuda doğrudan yatırım olabilir. Bunu değerlendiriyorlar. Ben şansımız olduğunu düşünüyorum. Çok uzun sürmeden bile birtakım gelişmeler olabilir."

"Beyaz eşya ve otomotivden başlamak anlamlı"

Türkiye'nin çiple ilgili neredeyse tümüyle dışa bağımlı olduğuna işaret eden Baran, birtakım sensör üretimleri yapıldığını ancak bunların sınırlı kaldığını ve ticari olmadığını söyledi.

Bu durumun tedarik zinciri açısından bir güvenlik sıkıntısı getirdiğini vurgulayan Baran, yaptıkları anlaşmada Beko'nun motivasyonlarından birinin de bu olduğunu belirtti. Baran, projeye ilişkin şu bilgileri verdi:

Yapay zeka tarafındaki 7 nanometre, 5 nanometre çiplerin konuşulduğuna işaret eden Baran, "Bizim görebildiğimiz 28, 22 veya 40 nanometre bile olabilir. İlk hedefi beyaz eşya sektörü olan bir yatırımla başlamak. Beyaz eşya sektöründe ürettiğimiz 40 nanometre çip şu anda kullanılıyor ve oldukça ihtiyaçları karşılayabilir durumda. Veya biraz daha yeni 28 nanometre, otomotiv tarafının da ihtiyaçlarını karşılayabilecek 22 nanometre gibi konular da adlandırılabilir. Görebildiğimiz buralarda yapılabilecek bir yatırım çok daha anlamlı olur. Hem maliyet etkin olur hem de sektöre doğru noktadan girmiş oluruz." diye konuştu.

"Kimseye muhtaç olmak istemiyoruz"

Ali Baran, fabrikada kullanılacak makinelerin hızlı temin edilebildiği durumlarda bile çip üretim bandının kurulması, çalışması ve ticari ürün üretilmesinin 2-3 yıl sürebildiğini, bunun yanında yetişmiş insan kaynağına ihtiyaç olduğunu bildirdi.

TÜBİTAK ve ASELSAN'ın çip konusundaki çalışmalarının da önemini vurgulayan Baran, bu büyüklükteki kuruluşlardan tasarımın ötesindeki alanlarda daha fazla katkı beklediklerini söyledi.

Türkiye'de haberleşme marketinin büyüklüğüne dikkati çeken Baran, Haberleşme Teknoloji Kümelenmesi bünyesinde sektörün ihtiyaçlarına yönelik yürüttükleri çalışmaları anlattı. Baran, şu bilgileri verdi:

Savunma sanayisinin geldiği aşamaya dikkati çeken ve açıkta kalan konuların birinin çip olduğunu kaydeden Baran, "FPGA, savunma sanayisinde çok kullanılan bir ürün ve FPGA tarafıyla ilgili olası bir kısıtlamanın savunma sanayimizi çok derinden etkileyeceğini düşünüyoruz. Bu tedarik güvenliğini nasıl sağlayabilirizi değerlendiriyoruz. Yongatek olarak kendi FPGA'imizi oluşturmakla ilgili yurt dışı tabanlı birtakım firmalarla çalışmalarımız devam ediyor. Beko'yla birlikte devam eden, MCU konusu da savunma sanayisinin çok temeli bir ihtiyacı. MCU bugün esasında mikro denetleyici, akıllı olan her şeyin içerisinde var olan bir ürün. Her yapı taşı içerisinde, IoT, beyaz eşya, savunma tarafında. Sadece burada FPGA çipi değil mikro denetleyici kısmını oluşturup, savunma sanayisinin ihtiyacına sunmak istiyoruz. Artık kimseye, muhannete muhtaç olmayacak duruma gelmek istiyoruz." dedi.

Milli mikro denetleyiciler için geri sayım

Beko ile yürüttükleri projenin AR-GE seviyesinin önemli ölçüde tamamlandığını bildiren Baran, proje takvimine ilişkin şunları söyledi:

Bunun yanında iddialı bir adım atarak yapay zeka çipi yaptıklarını anlatan Baran, şöyle konuştu:

Sırada uydu haberleşmesi var

Uydu haberleşmesiyle ilgili birtakım çözümleri de gündeme aldıklarını aktaran Baran, uydu haberleşmesiyle 5G teknolojisinin yakın bir zamanda birleşeceğine işaret etti. Baran, çalışmaya ilişkin şu bilgileri paylaştı:

Çip üretim modeli

Türkiye'nin çip konusunda dışa bağımlığını sonlandırması için "tasarım evi" konumundaki yapıların sayısının artırılıp projelerle desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Baran, yurt dışında bu alanda çalışan Türklerin dönmesiyle de bu sürecin hızlanabileceğini belirtti.

Baran, bu alandaki doğru iş modelini ise şöyle tarif etti:

Üniversitelerin de sanayicilerle güçlerini birleştirmesinin önemine değinen Ali Baran, sektörün yönetsel yapısını için de şu önerilerde bulundu:

Ali Baran, gençlere çip teknolojilerine daha fazla ilgi duymaları çağrısında bulunarak, "Türk gençlerine, teknolojiye ilgi duyan gençlere diyorum ki elektronik mühendisliğine, çip konularına daha fazla ilgi duyun, bu konuları öğrenmeye çalışın. Bu konularla hem TEKNOFEST'te hem de başka yerlerde öğrencilerimize destek veriyoruz. Hatta birtakım eğitim programlarımız da var yeni katılan arkadaşlarımıza. Onlarla insan kaynağımızı artırıyoruz. Burada da inşallah bir seviye geldikten sonra artık kendi çiplerimizi tasarlayacağız ve bütün dünyaya satacağız. Onun için de hiçbir şüphem yok. Özgüvenimiz yüzde 100." ifadelerini kullandı.