Avrupa, kıta dahilinde, bir ülkeden diğerine yük taşımacılığı gerçekleştiren kamyon filolarının sürücüsüz teknolojiye geçmesi yolundaki çalışmalarında önemli bir aşamayı daha geride bıraktı.
Aralarında Volvo, Daimler, VW Scania ve Iveco gibi majör üreticilerin bulunduğu altı firma, Hollanda Hükümeti tarafından düzenlenen
'na katılarak, sürücüsüz filo sisteminin gayet verimli ve başarılı bir biçimde gerçekleştirilebileceğini gösterdiler.
Her biri Avrupa'daki kendi merkezinin bulunduğu ülkeden yola çıkan ve yolculuklarının son durağı olan Rotterdam'a kadar sürücüsüz filolarla gelen üreticiler yolculukları dahilinde pek çok ülkeyi geçerek binlerce kilometre yol kat ettiler. Örneğin Volkswagen'in alt iştiraki Scania'nın filosu Rotterdam'a varana dek toplam dört ülke sınırı geçip, 2,000 km'den fazla yol aldı.
dikkat çeken önemli bir ayrıntı ise, başarıyla tamamlanan bu girişimin, AB ülkelerindeki hükümetleri projenin olurluğuna ikna etmesi halinde, pek çok firmanın destek vereceği ki bu firmaların arasında Unilever ve DHL gibi dev isimler de bulunuyor. Yani AB'nin kabul etmesi halinde, firmalar mallarını sürücüsüz kamyon filolarına yükleyerek x noktasından y noktasına sevkiyatı gerçekleştirecekler.
Bildiğimiz gibi sürücüsüz otomobil teknolojilerinde başı çeken isim olan Google ile Ford ve Tesla gibi sektörün diğer önde gelen girişimcilerinin projeleri son kullanıcıya dönük çalışmalar. Burada ise tamamıyla ticari bir hamle söz konusu. Hollanda Hükümeti'nin bu organizasyonu ise şimdiye kadar bu alandan gerçekleştirilen en önemli etkinlik.
Araştırma firmalarından TNO'nun konuya ilişkin raporuna göz attığımızda, Wi-Fi ile birbirine bağlı olan kamyon filolarının bu sistemde %15'e kadar yakıt tasarrufu sağlayabildiği ortaya konuluyor. Örneğin birbirini takip eden iki kamyonun, yıllık ortalama 160,000 km'lik yolculuklarında, yakıt maliyetlerinin €6000 düşük olacağı ifade ediliyor. Bunun yanı sıra hem bakım masraflarında ciddi bir azalma hem trafik sıkışıklığını önleme hem de kaza ihtimalini düşürme gibi diğer faydaların da altı çiziliyor.
Eğer işler planlandığı gibi gider ve en önemlisi de bürokratik engeller vaktinde aşılırsa, Unilever gibi firmaların öncülüğünde ilk gerçek hayat senaryolarına önümüzdeki yıl itibarı ile geçilmesi planlanıyor. Nihai hedef ise 5 yıllık süreçte ana akım haline getirebilmek.