Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, 2011 yılında başlattıkları Altın Günleri uygulamasıyla bugüne kadar 16 ton, diğer uygulamalarla birlikte 20 tonun üzerinde altını ekonomiye kazandırdıklarını söyledi.
Uyan, yaptığı açıklamada, vatandaşların altın yaklaşımıyla ilgili yakın dönemde yaptırdıkları saha araştırmasına göre, özellikle 45 yaş ve üzeri grup olmak üzere altın biriktirenlerin büyük bir kısmının altınlarını halen yastık altında tutmayı tercih ettiklerine dikkati çekti.
Uyan, "Sene başından bu yana yaklaşık 2 ton ziynet altını ülke ekonomisine kazandırdık. 2011 yılında başlattığımız Altın Günleri uygulamasıyla bugüne kadar 16 ton, diğer uygulamalarımızla birlikte ise toplamda 20 tonun üzerinde altını ekonomimize kazandırdık" diye konuştu.
Bankanın dokuz aylık rakamlarına değinen Uyan, yılın dokuz aylık bölümünde net kârlarını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20,4 artırarak 668 milyon TL'ye çıkardıklarını, toplam aktiflerinin 76,9 milyar TL, öz varlıkların ise 5,2 milyar TL olduğunu açıkladı.
Uyan, toplanan fon büyüklüğünde 55,3 milyar TL'ye, kullandırılan fon büyüklüğünde ise 53 milyar TL‘ye ulaştıklarını belirterek, "Büyüme oranlarında yükselen döviz kurlarının da etkisi oldu. Ancak yükselen kur ortamına rağmen TL kullandırılan fon hacmimizi yılın ilk 9 ayında yüzde 16 büyütürken, yine aynı dönemde TL fon hacmimizi de yüzde 14 oranında artırdık. Faiz ve kur cephesinde hareketliliğin arttığı bir yıl yaşanmasına rağmen aktif büyüklüğümüzle katılım bankaları arasında ilk sıradaki yerimizi sağlamlaştırmaya devam ettik" şeklinde konuştu.
"Katılım bankacılığı finansal dalgalanmalara karşı daha dirençlidir"
Ağustos ayında döviz kurlarında yaşanan spekülatif atağın katılım bankacılığı sisteminin önemini bir kez daha hatırlattığını vurgulayan Uyan, şunları kaydetti:
"Malum, katılım bankaları reel ekonomiyi finanse ediyorlar. Sabit oranlı bir işlem yapıyorlar. Piyasada spekülatif bir atak olduğunda veya faizlerin çok hızlı arttığı dönemlerde, katılım bankalarıyla çalışan müşterilerin adaptasyonları daha kolay oluyor. Geçmişte vadeli olarak aldıkları fiyatlar bu süreçte değişmiyor. Katılım bankacılığının finansal dalgalanmalar karşısında ne denli dirençli bir yapıya sahip oldukları son yaşanan süreçte, bir kez daha belirgin bir şekilde ortaya çıktı."
“Büyük projelere finansman desteği sağlıyoruz”
Kuveyt Türk Genel Müdürü Uyan, dövizdeki sert yükselişler sonrası kredi derecelendirme kuruluşlarından Türk bankacılık sektörüne yönelik olumsuz raporların gelmeye başladığını hatırlatarak, "Eylül ayından itibaren bankalarımızın sendikasyonlarını sorunsuz bir şekilde yenileyebilmesi bu süreçte yayınlanan olumsuz raporların çok gerçekçi olmadığını açıkça gösterdi. Başarılı bir şekilde yenilenen sendikasyon kredileri sektöre moral oldu." değerlendirmesinde bulundu.
TCMB'nin 2 Mayıs'ta aldığı dövize endeksli kredilerle (DEK) ilgili karardan itibaren bu tür kredi bakiyelerinin ciddi oranda azaldığına işaret eden Uyan, DEK'lerin bankalara oranla katılım bankası müşterileri tarafından daha fazla kullanıldığı dikkate alındığında katılım bankalarının sendikasyona olan taleplerinde de azalma görüleceğini söyledi.
Uyan, Kuveyt Türk olarak dövizli fonları etkin bir şekilde değerlendirebilmek ve risk profilini hedge etmek maksadıyla son üç yıldır ihracat, dış ticaret ve turizm sektörü gibi döviz kazandıran sektörlerin fonlanmasına özel önem verdiklerini dile getirdi. Geliştirdikleri ürün ve hizmetler ile KOBİ ve ticari müşterilere özel fırsatlar sunduklarını anlatan Uyan, bu alanda son ürünleri Tedarikçi Finansmanı ile tedarikçilere vadesinden önce parayı tahsil etme avantajı, alıcıya da esnek ödeme kolaylığı sağladıklarını belirtti.
Uyan, bugüne kadar yenilenebilir enerji alanında 740 milyon dolar fonlama gerçekleştirdiklerini belirterek, halihazırda üretimde olan lisanssız GES projelerinin yüzde 15’ini finanse ettiklerini bildirdi.
Çanakkale 1915 Köprü Projesi’ne 200 milyon avro finansman desteği sağladıklarını aktaran Uyan, Niğde-Ankara Otoyol Projesi'ne ise 100 milyon avro finansman desteği verdiklerini sözlerine ekledi.