Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar; küresel ve bölgesel sıkıntılara rağmen dünya ortalamasının üzerinde büyümeye devam eden Türkiye’nin karşı karşıya olduğu yüksek enflasyonla mücadele konusunda önemli mesajlar verdi. Ziraat Bankası’nın İstanbul Finans Merkezi'ndeki genel müdürlük binasında düzenlenen basın buluşmasında sorularımızı cevaplandıran Alpaslan Çakar, ekonomi yönetiminin önündeki en büyük sınav olarak duran enflasyonla mücadelenin el birliğiyle yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
YAPIŞKAN ENFLASYONA FIRSAT VERMEMELİYİZ
Enflasyonun bu yıl yüzde 40-45 bandında şekilleneceğini düşündüğünü aktaran Çakar, “Enflasyonda kontrol gücü elimize geçmiş durumda. Enflasyon, mayısta en üst düzeye gelip düşüşe geçecek. Enflasyonun yüzde 40-45'lere inmesi zaten olağan, bu olacak. Önemli olan enflasyonun yapışkan olmadan, kalıcı hale gelmeden düşürülmesidir. Orada bizim daha dikkatli olmamız, mevcut politikaları daha olgunlaştırarak devam etmemiz önemli. Yapışkan enflasyonun yönetimi hayati önemde ve ona çok dikkat edilmesi gerekir” dedi.
ÖNCE ABD VE AVRUPA’DA SONRA BİZDE İNER
Türkiye’nin alacağı kararların yurt dışından bağımsız olmayacağını anlatan Çakar, şöyle devam etti: “Fed'in mayıs, haziran itibarıyla faizleri yavaş yavaş aşağı doğru çekeceğini düşünüyorum. ECB de faizleri düşürecek. Bütün dünyada faiz artırım sürecinin sonuna gelindiğini söyleyebiliriz. Onlar faizi indirdiklerinde biz de onların ardından, makro verilerin de ışığında onları takip edeceğiz diye düşünüyorum. Bizdeki faiz indirim süreci, onlardan bir süre sonra olacaktır. Bu ne zaman olabilir? Takvim söylemem çok doğru değil ama son çeyrekte ülkemizde de faiz indirim sürecine doğru gidileceğini düşünüyorum.”
SEÇİM SONRASI DÖNEM ÖNEMLİ BİR FIRSAT
Seçim sonrası dönemin Türkiye'ye olağanüstü bir fırsat sunduğunu ifade eden Çakar, sözlerini şöyle sürdürdü: “4,5 yıllık istikrarlı bir dönem sunuyor. Bunu mutlaka fırsata çevirmek ve değerlendiriyor olmamız lazım. Küresel konjonktürün de artık bu problemleri kısmen aştığı bir dönem olacak. Doğru bir finansal istikrar için öncelikle bu fiyat istikrarını, enflasyonu makul seviyelere çekme zorunluluğumuz var. Bu kararlı duruşta Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği ile ekonominin bütün paydaşlarının tam bir mutabakatla toplumsal bir sözleşme içerisinde hareket ettiğini görüyoruz. İş dünyasının da programın arkasında olduğunu söyleyebilirim. Bizim seçim sonrası yeni bir hikâyemiz var. Bu hikâyeye şu anda bütün taraflar inanıyor, arkasında duruyor.”
2025 REEL SEKTÖR VE YATIRIM YILI OLACAK
2024'ün bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bir restorasyon ve normalleşme yılı olduğunu belirten Çakar, “Bizim aslında 2025'i satın almak adına 2024 yılını kullanıyor olmamız lazım. 2024, daha sakin ama hazırlıkların tamamlanacağı bir yıl olacak. Ama 2025'in, ülkede düzenlemelerin, regülasyonların, otoritelerin konuşulduğu bir dönemden çıkıp reel sektörün, bilançoların, şirketlerin, yatırımların, ekonominin konuşulduğu bir yıl olmasını hedefliyoruz ve bekliyoruz Piyasayı ve reel sektörü korumak zorundayız” değerlendirmesinde bulundu.
KASALARIMIZ DOLU KREDİLER %40 CİVARINDA BÜYÜR
Büyümenin finanse edilmesi için bankacılık sektörünün kaynak sağlamaya devam edeceğini anlatan Alpaslan Çakar, “Yeterli kaynağımız var mı?” sorusuna karşılık, “Kasalarımız dolu ve kredilerde büyüme var. Bu yıl krediler yüzde 40 civarında büyür” dedi. Çakar, yılsonu dolar/TL seviyesi konusunda ise “39-40 civarında olacağını düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu. Türk bankacılık sektörünün büyüklüğünün 23,5 trilyon lira olduğunu anlatan Çakar, bunun 2,5 trilyon lirasının öz kaynak, 4,5 trilyon lirasının mevduat dışı kaynak, 15 trilyon lirasının da mevduattan oluştuğunu bildirdi.
TL mevduatın payı artıyor
Kur korumalı mevduat (KKM) hariç Aralık 2022'de TL mevduatın toplam mevduat içerisindeki payının yüzde 38 olduğunu, yüzde 33 seviyelerine inmesinden sonra Haziran 2023'ten bu yana 9 puanlık artış kaydedildiğini, bugün itibarıyla da yüzde 42 seviyesinde bulunduğunu aktaran Çakar, TL'ye dönüş noktasında net bir iyileşme gördüklerini ifade etti. Çakar, yabancı paranın toplam mevduat içerisindeki payının Aralık 2022'de yüzde 46 iken, bugün itibarıyla yüzde 40'a düştüğünü bildirdi.
Kart harcamasına sınırlama gelebilir
2023'te KOBİ, ihracat, imalat sanayisi ve tarım kredilerinin payında artış olduğunu vurgulayan Çakar, kredi tablosunda ayrışan tek kalemin kredi kartı olduğuna işaret etti. Çakar, “Kredi kartları harcamalarındaki artış göze çarpıyor. Kredi kartı harcamalarına ilişkin enflasyon etkisini de yönetmek adına burada bir düzenleme olabileceği kanaatindeyim. Bunun birkaç tane yöntemi var; faiz oranı, taksit sınırlaması ya da kişinin harcayabileceği tutar konusu. Bu konuda bir aksiyon alınacağı kanaatindeyim” açıklamasında bulundu.
Futbol kulüpleri borçlarını ödüyor
Futbol kulüplerinin borçlarının yapılandırılmasına ilişkin bir soru üzerine Çakar, yapılandırmanın devam ettiğini, şimdiye kadar taksitleri aldıklarını bildirdi. Çakar, "Bazı kulüplerde borçların tamamının neredeyse ödenmesi noktasına gelmiş durumdayız. Futbol kulüplerinden paramızın tahsilinde sorun yaşanmasını öngörmüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Ticarette egemen bir ülkeyiz
Alpaslan Çakar, yaptırımlara ilişkin görüşmelerinin olup olmadığının sorulması üzerine, bankacılık sektöründe uyum mekanizmasının çok iyi olduğunu vurgulayarak, “Egemen bir ülkeyiz. Ama bu uluslararası kuralları göz ardı ettiğimiz anlamına gelmez. Türk bankacılık sistemindeki tüm bankalar bu kural setine uygun hareket ediyor. Uluslararası ticaretimizi desteklemeyi sürdürüyoruz” dedi.
Ziraat Dijital'i kuruyoruz
Ziraat Bankası olarak dijital banka kurma çalışmaları olduğunu ifade eden Alpaslan Çakar, “Faaliyet iznini kısa zaman içerisinde alacağız. Belli bir noktaya kadar geldi. Yazılımı bitirdik. Kuruluş izni almıştık. BDDK denetimleri başlayacak" açıklamasında bulundu.