Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 14. kez Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kürsüsünden dünyaya seslendi. BM 79. Genel Kurulu oturumunda ve 'ın ardından konuşan Erdoğan’ın ana gündemi İsrail’in Gazze’deki katliamlarıydı. Konuşmasına “Filistin’in Temsilcisini, üye ülkeler arasında hak ettiği yerde görmekten duyduğumuz memnuniyeti burada ifade etmek istiyorum” diye başlayan Erdoğan özetle şunları söyledi:
AÇIK KONUŞACAĞIM
BM İŞLEVSİZ OLDU
“Üzülerek görüyoruz ki; son yıllarda BM kuruluş misyonunu ifa etmekte yetersiz kalıyor; giderek işlevsiz ve atıl bir yapıya dönüşüyor. şiarının temsil ettiği değerlere, bugünlerde daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Uluslararası barış ve güvenliğin imtiyazlı 5 ülkenin keyfine bırakılmayacak kadar önemli olduğuna şahitlik ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun en dramatik örneği, Gazze’de 353 gündür devam eden katliamdır" diyerek İsrail saldırılarında 41 bini aşkın Filistinlinin hayatını kaybettiğini belirtti.
Gazze'de yaşanan katliamı tek tek rakamlar vererek sayan Erdoğan, şöyle devam etti:
DÜNYANIN EN BÜYÜK ÇOCUK MEZARLIĞI
“, dünyanın en büyük çocuk ve kadın mezarlığı haline gelmiştir. , sadece 6 yaşındaydı. Yakınlarıyla güvenli bir yer ararken araçları İsrail güçleri tarafından vuruldu. Dünyamızın geldiği seviyeye, elimizin altındaki teknolojiye rağmen; çatısı altında binlerce personel çalıştıran devasa bütçeli kuruluşlarımıza rağmen, 8 milyarlık insanlık ailesi olarak, henüz 6 yaşındaki bir kız çocuğunu, gözlerimizin önünde çırpınan yaralı bir serçeyi maalesef kurtaramadık. Gazze’de sadece çocuklar değil; aynı zamanda BM sistemi ölüyor, hakikat ölüyor, batının savunduğunu iddia ettiği değerler ölüyor, insanlığın daha adil bir dünyada yaşama umutları ölüyor. Buradan açık açık soruyorum. Ey insan hakları örgütleri! Filistin’deki çocukların yaşama, sokakta oynama hakkı yok mu? Ey uluslararası basın kuruluşları! ”
AHLAKİ ÇÖKÜŞÜN GÖSTERGESİ
“Ey BM Güvenlik Konseyi! Gazze soykırımının önüne geçmek; bu zulme, bu barbarlığa ‘Dur’ demek için daha neyi bekliyorsunuz? Filistin halkıyla birlikte kendi vatandaşlarının canını tehlikeye atan, siyasi ikbali için tüm bölgeyi savaşa sürükleyen katliam şebekesini durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz? Ey İsrail’e kayıtsız şartsız destek verenler! Bu katliamı seyretmenin, buna ortak olmanın utancını daha ne kadar taşıyacaksınız? Gazze’de, Ramallah’ta, Lübnan’da çocuklar ölürken, bebekler kuvözde can verirken, maalesef, uluslararası toplum da çok kötü bir sınav vermiştir. Filistin’de yaşananlar, bakınız, çok büyük bir ahlaki çöküşün göstergesidir. Bütün ülke liderlerinin bu acı tablo üzerinde düşünmesi gerektiğine inanıyorum.”
Her konuda önemli mesajlar
Gazze dışındaki bölgedeki ve dünyadaki konulara değinen Erdoğan’ın konuşmasından bazı bölümler şöyle:
14’üncü yılında de maalesef istikrardan hâlâ uzaktır. Terör ve bölücü örgütlerin pençesindeki ülkede ekonomik ve insani durum vahametini koruyor.
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barış sürecini destekliyor, çalışmaların en kısa sürede müjdeli haberlerle neticelenmesini temenni ediyoruz.
Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'i, ilgili tüm tarafların meşru menfaatlerine saygı duyulan bir istikrar ve refah bölgesi olarak görmek istiyoruz.
Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip ülke olan Türkiye’nin anahtar rolü yadsınamaz.
Tüm devletleri bu hassas dönemde, Libya’nın yanında samimi bir şekilde yer almaya, taraflar arasında güven tesisine katkı vermeye çağırıyoruz.
Yükselen ekonomileri bir araya getiren BRICS’le ilişkilerimizi geliştirme irademizi canlı tutuyoruz.
Lübnan’a yönelik gerçekleştirilen “siber terör saldırıları”, aynı zamanda bu teknolojilerin nasıl ölümcül bir silaha dönüşebildiğini de göstermiştir.
İsrail'e karşı 'kuvvet' kullanalım
İsrail’in oyalama ve aldatma hamlelerine daha fazla prim verilmemesi gerektiğini ifade eden Erdoğan şunları söyledi:
İsrail barış istemiyor
Bir gerçeği söylemek istediğini belirten şöyle devam etti:
diye konuştu.
Ayşenur’un kanı yerde kalmayacak
Çok zor koşullar altında hayatta kalmaya çalışan Gazze halkına yardım eli uzatılması gerektiğini kaydeden Erdoğan, Gazze’deki durumu da özetledi. “Türkiye olarak, ilk günden itibaren insani yardım faaliyetlerimizi sürdürdük, sürdürüyoruz” diyen Erdoğan, “Artık hepimiz şu gerçeği görebiliyoruz: 41 bin insanı katledenler, talimatı verenden tetiğini çekene, bombayı bırakana kadar işledikleri suçların hesabını vermeden vicdanlar rahata kavuşamaz. Yıkılan, yok edilen, enkaza çevrilen şehirlerde oluşan milyarlarca dolarlık hasarın faturası, faillerden mutlaka tazmin edilmelidir ve edilecektir. Nablus’ta barışçıl bir protesto eylemi sırasında İsrail askerleri tarafından başından vurulan kızımızın da kanının yerde kalmaması için her türlü hukuki mücadeleyi veriyoruz, vereceğiz” ifadelerini kullandı.
Sorunumuz zalimle ve zulümledir
Erdoğan, şunları söyledi:
LGBT kuşatmasını yaracağız
2024 Olimpiyatları açılışındaki LGBT propagandasına da değinen Erdoğan, “Toplumun temel direği olan aile kurumuna yönelik saldırılar giderek yoğunlaşıyor. 2024 Olimpiyat Oyunları’nın açılışında sahnelenen rezalet, insanlık olarak karşı karşıya olduğumuz tehdidin boyutlarını gözler önüne sermiştir. O kötü sahneler, sadece Katolik alemini, Hristiyan dünyasını değil; Müslümanları ve kutsala saygısı olan herkesi derinden yaralamıştır. Cinsiyetsizleştirme meselesi bir ‘tercihten’ ziyade, artık küresel bir dayatmaya, tam anlamıyla kutsala ve fıtrata karşı bir savaşa dönüşüyor. Ne pahasına olursa olsun Türkiye, bu kuşatmayı yarmakta, bu korku iklimine direnmekte kararlıdır” dedi.
KKTC devlet olarak tanınsın
Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra burada BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve ile ikili görüşme gerçekleştirdi. Guterres ile basına kapalı görüşme yapan Erdoğan, Gazze’de şartların daha da ağır hale geldiğini, insani ve tıbbi yardımların artırılması için daha fazla çaba harcanması ihtiyacını ifade etti. Erdoğan, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü gibi haklarının tescilini istediğini, federasyon modeli dışındaki çözüm imkanlarının tarafların katılımıyla BM himayesinde bir toplantıda ele alınabileceğini, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin devlet olarak tanınmasının gerçekleri dikkate alan bir çözümün anahtarı olacağını belirtti.
İŞBİRLİĞİ TOPLANTISI 2025’TE TÜRKİYE'DE
Erdoğan, Miçotakis görüşmesinde ise, Türk-Yunan ilişkileri ile bölgesel ve küresel konular ele alındı. Erdoğan, ilişkilerin iyi komşuluk esası ekseninde geleceğe emin adımlarla ilerleyebileceğini, iki ülke arasındaki diyaloğun güçlendirilmesinin ve Atina Bildirgesi’nin lafzı ve ruhu doğrultusunda hareket etmenin iki ülkeye de kazandıracağını ifade etti. Görüşmede ayrıca, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı’nın 2025 yılının ilk aylarında Türkiye’de yapılması kararlaştırıldı.
Daha sonra Türkevine geçen Erdoğan, burada ’ı kabul etti. İkilinin görüşmesi basına kapalı gerçekleşti.
F-35’te gelişme yok
BM Genel Kurulu çıkışında soruları cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Yunan basınında yer alan "ABD Türkiye’yi F-35 programına dahil etmek için S-400'lerin İncirlik Üssü’nde ABD kontrolündeki bir bölüme transfer edilmesi şartını sundu" iddiası soruldu. Erdoğan, ABD'li gazetecinin sorusuna “Şu an bir gelişme yok” yanıtını verdi.