İsrail'i durdurmak için kuvvet kullanmalı

04:0025/09/2024, Çarşamba
G: 25/09/2024, Çarşamba
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

BM Genel Kurulu’nda dünya liderlerine seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihi bir çağrıda bulundu ve Gazze’deki soykırımı durdurmak için artık İsrail’e karşı zorlayıcı tedbirler alınmasını istedi. Erdoğan, “Genel Kurul’un 1950 tarihli ‘Barış İçin Birlik Kararı’nda mevcut olduğu gibi kuvvet kullanma tavsiyesinde bulunma yetkisinin, bu süreçte mutlaka değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 14. kez Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kürsüsünden dünyaya seslendi. BM 79. Genel Kurulu oturumunda
ve
'ın ardından konuşan Erdoğan’ın ana gündemi İsrail’in Gazze’deki katliamlarıydı. Konuşmasına
“Filistin’in Temsilcisini, üye ülkeler arasında hak ettiği yerde görmekten duyduğumuz memnuniyeti burada ifade etmek istiyorum”
diye başlayan Erdoğan özetle şunları söyledi:
“Filistin’i tanımayan diğer devletleri de tarihin doğru tarafında yer alarak, Filistin devletini tanımaya davet ediyorum.”

AÇIK KONUŞACAĞIM

“Bugün sizlere gerilimlerin uzağında değil, tam kalbinde yer alan bir ülkenin lideri olarak sesleniyorum. Birileri rahatsız olsa da, birileri şahsımızı yine hedef alacak olsa da, bugün burada, insanlığın ortak kürsüsünde, insanlık adına bazı gerçekleri açık açık konuşmak arzusundayım.”
YouTube
İsrail'i durdurmak için kuvvet kullanmalı
Gündem
25 Eylül, Çarşamba

BM İŞLEVSİZ OLDU

“Üzülerek görüyoruz ki; son yıllarda BM kuruluş misyonunu ifa etmekte yetersiz kalıyor; giderek işlevsiz ve atıl bir yapıya dönüşüyor.
‘Dünya beşten büyüktür’
şiarının temsil ettiği değerlere, bugünlerde daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Uluslararası barış ve güvenliğin imtiyazlı 5 ülkenin keyfine bırakılmayacak kadar önemli olduğuna şahitlik ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
“Bunun en dramatik örneği, Gazze’de 353 gündür devam eden katliamdır"
diyerek İsrail saldırılarında 41 bini aşkın Filistinlinin hayatını kaybettiğini belirtti.

Gazze'de yaşanan katliamı tek tek rakamlar vererek sayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"BM kürsüsünden BM Şartını parçalayarak, bir de utanmadan tüm dünyaya, vicdan sahibi tüm insanlara işte buradan, bu kürsüden meydan okudular.”

YouTube
İsrail'i durdurmak için kuvvet kullanmalı
Gündem
25 Eylül, Çarşamba

DÜNYANIN EN BÜYÜK ÇOCUK MEZARLIĞI

, dünyanın en büyük çocuk ve kadın mezarlığı haline gelmiştir.
, sadece 6 yaşındaydı. Yakınlarıyla güvenli bir yer ararken araçları İsrail güçleri tarafından vuruldu.
Dünyamızın geldiği seviyeye, elimizin altındaki teknolojiye rağmen; çatısı altında binlerce personel çalıştıran devasa bütçeli kuruluşlarımıza rağmen, 8 milyarlık insanlık ailesi olarak, henüz 6 yaşındaki bir kız çocuğunu, gözlerimizin önünde çırpınan yaralı bir serçeyi maalesef kurtaramadık.
Gazze’de sadece çocuklar değil; aynı zamanda BM sistemi ölüyor, hakikat ölüyor, batının savunduğunu iddia ettiği değerler ölüyor, insanlığın daha adil bir dünyada yaşama umutları ölüyor. Buradan açık açık soruyorum.
Ey insan hakları örgütleri!
Gazze’dekiler, Batı Şeria’dakiler insan değil mi?
Filistin’deki çocukların yaşama, sokakta oynama hakkı yok mu?
Ey uluslararası basın kuruluşları!
İsrail’in katlettiği gazeteciler, sizin meslektaşınız değil mi?

AHLAKİ ÇÖKÜŞÜN GÖSTERGESİ

“Ey BM Güvenlik Konseyi! Gazze soykırımının önüne geçmek; bu zulme, bu barbarlığa ‘Dur’ demek için daha neyi bekliyorsunuz? Filistin halkıyla birlikte kendi vatandaşlarının canını tehlikeye atan, siyasi ikbali için tüm bölgeyi savaşa sürükleyen katliam şebekesini durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz? Ey İsrail’e kayıtsız şartsız destek verenler!
Bu katliamı seyretmenin, buna ortak olmanın utancını daha ne kadar taşıyacaksınız?
Gazze’de, Ramallah’ta, Lübnan’da çocuklar ölürken, bebekler kuvözde can verirken, maalesef, uluslararası toplum da çok kötü bir sınav vermiştir. Filistin’de yaşananlar, bakınız, çok büyük bir ahlaki çöküşün göstergesidir. Bütün ülke liderlerinin bu acı tablo üzerinde düşünmesi gerektiğine inanıyorum.”

Her konuda önemli mesajlar

Gazze dışındaki bölgedeki ve dünyadaki konulara değinen Erdoğan’ın konuşmasından bazı bölümler şöyle:

14’üncü yılında
de maalesef istikrardan hâlâ uzaktır. Terör ve bölücü örgütlerin pençesindeki ülkede ekonomik ve insani durum vahametini koruyor.
  • Ukrayna’daki savaş üçüncü yılını bitirirken, adil ve kalıcı bir barışın tesisinden halen uzaktayız. Silahlanma yarışı hızlandıkça diplomasinin alanı giderek daralıyor.

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barış sürecini destekliyor, çalışmaların en kısa sürede müjdeli haberlerle neticelenmesini temenni ediyoruz.

Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'i, ilgili tüm tarafların meşru menfaatlerine saygı duyulan bir istikrar ve refah bölgesi olarak görmek istiyoruz.

Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip ülke olan Türkiye’nin anahtar rolü yadsınamaz.

  • Kıbrıs’ın kuzeyi ve batısında, ilan edilmiş kıta sahanlığında Türkiye’nin, adanın tümünün etrafında ise Kıbrıs Türklerinin hakları vardır.
  • Kıbrıs Türklerinin müktesep hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüleri yeniden tescil edilmeli, tecrit artık son bulmalıdır.

Tüm devletleri bu hassas dönemde, Libya’nın yanında samimi bir şekilde yer almaya, taraflar arasında güven tesisine katkı vermeye çağırıyoruz.

Yükselen ekonomileri bir araya getiren BRICS’le ilişkilerimizi geliştirme irademizi canlı tutuyoruz.

Lübnan’a yönelik gerçekleştirilen “siber terör saldırıları”, aynı zamanda bu teknolojilerin nasıl ölümcül bir silaha dönüşebildiğini de göstermiştir.

İsrail'e karşı 'kuvvet' kullanalım

İsrail’in oyalama ve aldatma hamlelerine daha fazla prim verilmemesi gerektiğini ifade eden Erdoğan şunları söyledi:

“2735 Sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının uygulanmadığı bir ortamda, İsrail’e yönelik zorlayıcı tedbirler gündeme alınmalıdır. İsrail’in tutumu bir kez daha göstermiştir ki, uluslararası toplumun Filistinli sivillere yönelik bir koruma mekanizması geliştirmesi zaruridir.
Bundan 70 sene önce nasıl Hitler, insanlığın ittifakıyla durdurulmuşsa, Netanyahu ve cinayet şebekesi de ‘insanlığın ittifakıyla’ durdurulmalıdır.
Genel Kurul’un ‘1950 tarihli Barış İçin Birlik Kararı'nda mevcut olduğu gibi kuvvet kullanma tavsiyesinde bulunma yetkisinin, bu süreçte mutlaka değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Acil ve kalıcı ateşkes sağlanmalı, rehine-mahkûm takası gerçekleştirilmeli, insani yardımlar engelsiz ve kesintisiz olarak Gazze’ye ulaştırılmalıdır.”
  • Öte yandan Erdoğan'ın gündeme getirdiği ‘Barış İçin Birlik Kararı’ Kore Savaşı’nda Sovyetler Birliği’nin vetosu nedeniyle tıkanması üzerine alınmıştı. Karar, Güvenlik Konseyi’nin harekete geçme konusunda başarısız olması durumunda “kuvvet kullanılmasını” da içerebilecek kolektif önlemlerin Genel Kurul eliyle alınmasını tavsiye ediyor.

İsrail barış istemiyor

Bir gerçeği söylemek istediğini belirten şöyle devam etti:

“İsrail, temel insan haklarını hiçe sayarak, bir millete, bir halka karşı etnik temizlik, apaçık bir soykırım uygulamakta, topraklarını adım adım işgal etmektedir. İsrail üzerinde etki sahibi ülkeler “Tavşana kaç, tazıya tut” politikasıyla bu katliama açıkça ortak oluyor. Sahne önünde güya ateşkes için uğraşanlar; arka planda katliamlarını sürdürebilmesi için İsrail’e silah ve mühimmat göndermeye devam ediyor. Bu, tutarsızlık ve samimiyetsizliktir. Mayıs ayından beri gidip gelen bir kâğıt var. Hamas ateşkes teklifini kabul ettiğini defalarca ilan etti. Ama İsrail hükümeti işi sürekli yokuşa sürerek, sürekli bir bahane bularak, ateşkese en yakın olunduğu zamanda müzakere ettiği muhatabını kalleşçe öldürerek barışı istemeyen taraf olduğunu çok net biçimde gösterdi”
diye konuştu.

Ayşenur’un kanı yerde kalmayacak

Çok zor koşullar altında hayatta kalmaya çalışan Gazze halkına yardım eli uzatılması gerektiğini kaydeden Erdoğan, Gazze’deki durumu da özetledi.
“Türkiye olarak, ilk günden itibaren insani yardım faaliyetlerimizi sürdürdük, sürdürüyoruz”
diyen Erdoğan,
“Artık hepimiz şu gerçeği görebiliyoruz: 41 bin insanı katledenler, talimatı verenden tetiğini çekene, bombayı bırakana kadar işledikleri suçların hesabını vermeden vicdanlar rahata kavuşamaz. Yıkılan, yok edilen, enkaza çevrilen şehirlerde oluşan milyarlarca dolarlık hasarın faturası, faillerden mutlaka tazmin edilmelidir ve edilecektir. Nablus’ta barışçıl bir protesto eylemi sırasında İsrail askerleri tarafından başından vurulan
kızımızın da kanının yerde kalmaması için her türlü hukuki mücadeleyi veriyoruz, vereceğiz”
ifadelerini kullandı.

Sorunumuz zalimle ve zulümledir

Erdoğan, şunları söyledi:

“1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin vücut bulması artık daha fazla ertelenemez. Tüm bunları söylerken, Tayyip Erdoğan olarak, bu kürsüde hamasetin diliyle konuşmuyorum. Burada tarihimden, ecdadımın vicdanlı, adaletli duruşundan aldığım cesaretle konuşuyorum. Bizim, ülke ve millet olarak, açık söylüyorum, İsrail halkına yönelik herhangi bir düşmanlığımız yoktur. Sorunumuz, İsrail hükümetinin katliam politikalarıyladır. Sorunumuz, tıpkı 5 asır önce olduğu gibi yine zalimle ve zulümledir.”

LGBT kuşatmasını yaracağız

2024 Olimpiyatları açılışındaki LGBT propagandasına da değinen Erdoğan, “Toplumun temel direği olan aile kurumuna yönelik saldırılar giderek yoğunlaşıyor. 2024 Olimpiyat Oyunları’nın açılışında sahnelenen rezalet, insanlık olarak karşı karşıya olduğumuz tehdidin boyutlarını gözler önüne sermiştir. O kötü sahneler, sadece Katolik alemini, Hristiyan dünyasını değil; Müslümanları ve kutsala saygısı olan herkesi derinden yaralamıştır.
Cinsiyetsizleştirme meselesi bir ‘tercihten’ ziyade, artık küresel bir dayatmaya, tam anlamıyla kutsala ve fıtrata karşı bir savaşa dönüşüyor.
Ne pahasına olursa olsun Türkiye, bu kuşatmayı yarmakta, bu korku iklimine direnmekte kararlıdır” dedi.

YouTube
İsrail'i durdurmak için kuvvet kullanmalı
Gündem
25 Eylül, Çarşamba

KKTC devlet olarak tanınsın

Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra burada BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve
ile ikili görüşme gerçekleştirdi. Guterres ile basına kapalı görüşme yapan Erdoğan, Gazze’de şartların daha da ağır hale geldiğini, insani ve tıbbi yardımların artırılması için daha fazla çaba harcanması ihtiyacını ifade etti. Erdoğan, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü gibi haklarının tescilini istediğini, federasyon modeli dışındaki çözüm imkanlarının tarafların katılımıyla BM himayesinde bir toplantıda ele alınabileceğini,
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin devlet olarak tanınmasının
gerçekleri dikkate alan bir çözümün anahtarı olacağını belirtti.

İŞBİRLİĞİ TOPLANTISI 2025’TE TÜRKİYE'DE

Erdoğan, Miçotakis görüşmesinde ise, Türk-Yunan ilişkileri ile bölgesel ve küresel konular ele alındı.
Erdoğan, ilişkilerin iyi komşuluk esası ekseninde geleceğe emin adımlarla ilerleyebileceğini, iki ülke arasındaki diyaloğun güçlendirilmesinin ve Atina Bildirgesi’nin lafzı ve ruhu doğrultusunda hareket etmenin iki ülkeye de kazandıracağını ifade etti.
Görüşmede ayrıca, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı’nın 2025 yılının ilk aylarında Türkiye’de yapılması kararlaştırıldı.
Daha sonra Türkevine geçen Erdoğan, burada
’ı kabul etti. İkilinin görüşmesi basına kapalı gerçekleşti.

F-35’te gelişme yok

BM Genel Kurulu çıkışında soruları cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Yunan basınında yer alan
"ABD Türkiye’yi F-35 programına dahil etmek için S-400'lerin İncirlik Üssü’nde ABD kontrolündeki bir bölüme transfer edilmesi şartını sundu"
iddiası soruldu. Erdoğan, ABD'li gazetecinin sorusuna
“Şu an bir gelişme yok”
yanıtını verdi.

#Recep Tayyip Erdoğan
#Politika
#gündem