Çocuklukta tüketilen süt ürünleri kanser riskini azaltıyor

Çocukluk döneminde tüketilen süt ve süt ürünleri kanser riskini azaltıyor. Çocukluk çağında tüketilen süt ve süt ürünleri gelişime katkı sağlamasının yanında, kemik sağlığı açısından da büyük önem taşıyor ve ileride oluşabilecek hipertansiyon ve kanser gibi hastalıkların da oluşma riskini de azaltıyor.

Yeni Şafak
Çocukluk çağında tüketilen süt ve süt ürünleri hipertansiyon ve kanser riskini azaltıyor.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. İlke Beyitler, çocukluk çağında süt ve süt ürünleri tüketiminin büyüme ve gelişmeye katkı sağlayıp, hipertansiyon ve kanser riskini azaltarak, vücut ağırlığının kontrolünde de koruyucu rol oynadığını kaydetti.

Süt tüketen çocuklar daha başarılı

Düzenli süt tüketen çocukların, süt içmeyen çocuklara kıyasla daha başarılı olduklarının tespit edildiğine dikkat çeken Beyitler, büyüme ve gelişmenin yanı sıra yapısında bulunan moleküller, enzimler, büyüme hormonları, büyüme faktörleri, antibakteriyel ajanlar gibi protein ve peptid yapılı öğeler ile yağ asitleri, vitamin ve minerallerden dolayı yaşam döngüsü içerisinde birçok önemli özelliğe sahip olan süt veya süt ürünlerinin, özellikle kalsiyum ve fosfor başta olmak üzere önemli mineraller, protein ve riboflavin gibi bazı B Grubu vitaminlerin kaynağı olduğunu belirtti.

Kanser riskini azaltıyor

Beyitler konuşmasını şöyle sürdürdü:

Çocuklara yatarken süt içirmeyin

Süt tüketmeyen çocukların peynir, yoğurt gibi süt ürünlerini kullanmaları konusunda ebeveynlerin çocukları teşvik etmelerini söyleyen Beyitler, "Sütün tadını sevmeyen çocuklar için şeker ya da kakao kullanmayın. Bunların yerine süte pekmez veya bal ekleyin. Ek olarak, günde yarım litre süt tüketimi önerilen bir yaşından sonraki çocukluk döneminde, daha fazla miktarda süt tüketimi halinde, demir eksikliğine bağlı kansızlık ve kabızlık görülebilir. Bu nedenle çocuklar günde 2 bardak süt tüketmelidir. Çocuklara uyurken veya yatar pozisyonda süt verilmemelidir. Çocuklar, süt içtikten 1-2 saat sonra uyutmalıdır. Böylece mide içeriğiyle birlikte mide asidinin yemek borusuna geri kaçışını önlemiş olunur. Bu yöntemle ebeveynler hem bebeklerde hem de çocuklarda tekrarlayan kusma, yemek borusunda yanık oluşumuna bağlı huzursuzluk, iştahsızlık, kilo alamama ve sütün akciğerlere aspirasyonuna bağlı oluşabilecek akciğer enfeksiyonları ve boğulmaları da önlemiş olurlar” dedi.

HAYAT
İyot eksikliği çocuklarda zeka geriliğine neden oluyor

HAYAT
D vitamini ihtiyacını mutlaka güneşten karşılayın

HAYAT
Bebeklerde diş temizliği nasıl yapılır?

HAYAT
İşlem görmüş etler kanser riskini artırıyor