Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla ve İstanbul Şehir Üniversitesi iş birliğiyle Koçyiğit ve YEE'nün yaz okulu öğrencilerini bir araya getiren etkinlik, İstanbul Şehir Üniversitesi Dragos Kampüsü'nde gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Çelikcan'ın yaptığı söyleşiye, akademisyenler ve öğrencilerin yanı sıra çok sayıda sinemasever de katıldı.
Hayat hikayesini ve sinema yolculuğunu anlatan Koçyiğit, mesleki yaşamında en büyük şansının eşi olduğunu söyleyerek, "Aile benim için çok önemli ve kıymetlidir. Eşimin desteğini almak beni başarıya ulaştıran etkenlerdendir" dedi.
Sinema kariyerine çok küçük yaşlarda başladığını belirten Koçyiğit, şunları kaydetti:
"Kendine bir hedef koymuş bir genç kızdım. Arzuladığım şey oyuncu olmaktı. Bunun yolunun da tiyatro eğitimi almaktan geçtiğini biliyordum. Konservatuvar öğrencisi olarak hayatıma devam ettiğim sırada sinemayla güzel bir tesadüf eseri karşılaştım. Annem bir vesileyle Metin Erksan ile tanışıyordu. Metin Erksan'ın 'Susuz Yaz' filmi için oyuncu aradığı sırada annemle tesadüf etmesi ve annemin Erksan'a benden bahsetmesiyle sinema hayatım başladı."
Erksan'dan ilk öğrendiği şey sahicilik oldu
"Susuz Yaz" filminde ilk öğrendiği şeyin, "mış" gibi yapmamak olduğunu anlatan Koçyiğit, "Metin Erksan'ın bana söylediği ilk şey, 'eğer köylü karakterini canlandırıyorsan köylüymüş gibi yapmayacaksın gerçekten köylü olacaksın' idi. O günden itibaren benim oyunculuk kariyerimde hep ön plana aldığım şey 'mış' gibi değil gerçekten o olabilmek, bizzat o yaşayan kişi olabilmektir. Onun için herhalde en gelişmiş duygum empatidir." diye konuştu.
"Dışarıda Türkiye'yle ilgili olumsuz imaj sergileniyor"
Söyleşinin ardından açıklama yapan Koçyiğit, YEE'nün yaz okulu kapsamında düzenlediği bu etkinlikleri çok kıymetli bulduğunu ifade ederek, "Kültürel alışveriş her zaman için olmalı özellikle bu talebeleri ülkemize davet ederek ülkemizin kültürüyle tanıştırmak, sanatıyla buluşturmak açısından yapılan bu çalışmaları takdirle karşılıyorum" dedi.
Koçyiğit, Türk sinemasını, Türk insanını ve Türk dilini yabancı öğrencilere doğru aktarmanın önemine değinerek, "Sıklıkla dış basında özellikle Türkiye ile ilgili çok olumsuz imajlar sergileniyor. Halbuki ülkemize gelip bizi tanıyan yabancılar, peşin hükümle edindikleri yargılarla karşılaşmıyorlar. Tam tersine sevecen, barışçıl, paylaşımcı ve misafirperver insanlarla karşılaşıyorlar. Bu da demek oluyor ki bu tür çalışmalar çok faydalı ve fazlasıyla yapılmalı" değerlendirmesinde bulundu.
Söyleşinin ardından baş rollerini Hülya Koçyiğit ve Cüneyt Arkın'ın paylaştığı "Adını Anmayacağım" filminin gösterimi yapıldı.