Teenni ayı Ramazan

Arşiv.

Mehmet Nezirgül

Hep bir koşturmaca içindeyken oruç bizi yakalayıp tutuyor. Yavaşlatıyor bizi ve hayatımızı.

O kadar hızlıyız ki yerimizde duramıyoruz. Sabah kalkıp akşama, akşamdan sabahlara, günlerden haftalara, aylara sarkan hareketliliğimiz var.

O kadar hareket halindeyiz ki yerimizde oturuyor olsak bile zihnimiz, ellerimiz, gözlerimiz kıtalar dolaşıyor. Bu nedenle yaşadığımız çağa, “hız çağı” deniyor ve herkes de bu isimlendirmeyi haklı çıkarmaya çalışıyor.

Yapımız da biraz acele etmek üzere kurulu. İnsanoğlu tüm işlerinde aceleci. Ödül almada aceleci, cezanın tahakkukunda veya ertelenmesinde aceleci. Sevgide, nefrette aceleci. Hayırda, şerde aceleci. Olayları yorumlamada, insanları değerlendirmede aceleci.

Rabbimiz zaten bizi tanımlamış: “İnsan, aceleci (bir tabiatta) yaratılmıştır. Size âyetlerimi göstereceğim; benden acele istemeyin.” (Enbiya, 21/37)

“İnsan hayrı istediği kadar şerri de ister. İnsan pek acelecidir!” (İsra, 17/11)

Ama hayatımıza biraz fren yapalım. Yavaşlayalım. Artık durulma vakti.

Ağır olma, ağırdan hareket etme, ihtiyatlı olma, temkinli davranma, bilinçli hareket etme zamanı.

Düşünerek, taşınarak, dinlenerek, dinleyerek iş yapma mevsimi.

Mübarek bir mevsim.

Bunu gerçekleştirdiğimizde işlerimiz de hikmet zırhına bürünmüş olur.

Oturmamızla, kalkmamızla, yürüyüşümüz ve hareketimizle, iş tutuş ve çalışma tempomuzla, insan ve çevre ilişkilerimizle, hâsılı her işimizde teenni ve sekine ile hareket, esas olmalı.

“Teenni Allahtan, acelecilik şeytandandır.” (Tirmizi, 1, 65)

RAMAZAN
Tilavet ayı Ramazan

RAMAZAN
Tembihat ayı Ramazan

RAMAZAN
Tesanüd ayı Ramazan