|

Filistin sorununda akademik boykot ve yayıncılığın pozisyonu

04:00 - 15/06/2024 Cumartesi
Güncelleme: 23:21 - 14/06/2024 Cuma
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.
Emine Canlı

Akademinin “bilimin siyaset üstü olduğu” argümanına sığınan İsrail, işgal ve soykırım siyasetini akademik ve kültürel söylemlerle desteklemektedir. Bu nedenle 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen soykırıma karşı Filistin halkına destek vermek ve bizzat onların sesini, çağrılarını takip etmek; sömürgeci ile sömürülen, katil ile maktul arasına sınır çizmek ve sınırda beklemek, tanıklık etmektir. Filistin’i bizler için de bir “mesele” olması ancak Filistinlilerin kaderi ile kendi kaderimizin ortaklığını üstlenmekle mümkündür. Bugüne dek geçmişe müdahalelerle tarihin “galiplerin tarihi” olmaması için yürüttüğümüz akademik ve kültürel çalışmalardan yaptığımız çıkarımlara dönüp bakmalı ve bugünün gelecekte kimin hanesine ve nasıl yazılacağı konusunda doğrudan etkide bulunabileceğimiz ve taraf olabileceğimiz noktada olduğumuzu fark etmeliyiz.

ULUSLARARASI ÇAĞRI ÖNEMLİ

Filistin hakkındaki akademik ve kültürel çalışmaların hangi yönlerden çalışılabileceğini yeniden düşündüğümüz bu dönemeçte öncelikle çalışmalarımıza bir referans noktası ve amaç tayin etmek gerekliliktir. Türkiye’deki akademik ve kültürel çalışmaları uluslararası çağrılara dönüştürerek ya da mevcut çağrılara ekleyerek yürütmek; dağınık, atomik ve süreksiz çabayı hedefe yönelik, örgütlü ve sürekli kılacaktır. Bu açıdan bizzat Filistinli kurum ve kuruluşların çağrısı ile faaliyet yürüten BDS Hareketi’nin önem arz ettiğini düşünüyorum.

DÜNYADA VİCDAN ÖNE ÇIKTI

2005 yılında 170’i aşkın Filistinli siyasi parti, sendika, kitle ve taban örgütlenmesinden oluşan geniş bir koalisyon, “Dünyanın her tarafından vicdanı olan insanlara, İsrail’e yönelik olarak (Güney Afrika apartheid örneğinde olduğu gibi) geniş boykotlar ve tecrit inisiyatifleri uygulama” çağrısında bulundu ve Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar, BDS (Boycott, Divestment, Sanctions)1 adıyla faaliyetlerini yürütmeye başladı. İlkelerini, işgal altındaki Filistin topraklarında kurulmuş olan Filistin Ulusal BDS Komitesi’nin (BNC) oluşturduğu BDS Hareketi, kurulduğu günden bu yana askeri, diplomatik, ticari, akademik ve kültürel alanlarda yeni zaferler kazanmaya devam etmektedir. BDS Hareketi’nin şemsiyesi altında faaliyetlerini sürdüren İsrail’e Karşı Akademik ve Kültürel Boykot için Filistin Kampanyası (PACBI: Palestinian Campaign for the Academic and Cultural Boycott of Israel) dünya genelindeki akademisyenlerin, akademisyen derneklerinin/ sendikalarının ve akademik kurumların, İsrail’in küresel akademide normalleşmesini destekleyen bunun karşısında Filistinlilerin haklarını ihlal eden veya boykotu ihlal eden etkinliklerin, sözleşmelerin ve projelerin boykot ve iptal edilmesi, feshedilmesi için çalışmalar yapmaktadır.2 Bu amaçla BDS Türkiye’nin Marmara, Koç, Sabancı ve Özyeğin Üniversitelerinin İsrail üniversiteleri ile yürütmeye devam ettikleri ERASMUS anlaşmalarını iptal etmeye yönelik çağrılarına ve yakın vakitte başlatacakları imza kampanyasına destek vermemiz önem arz etmektedir. Bu adım, eylemin aciliyeti ile ilgilidir.

TANIKLIK ETMEK ÖNEMLİ

Benzer şekilde 23 Mart 2024’te akademiden ve sivil toplumdan birçok gönüllünün katkısıyla İstanbul’da kurulan Vicdan Mahkemesi de bu açıdan önem arz etmektedir. Amerika’nın Vietnam’ın işgaline karşı 1967’de Bertrand Russell’ın öncülüğünde kurulan Vicdan Mahkemesi’nin örnek alındığı bu mahkemede amaç yargıçlık değil tanıklık etmekti. Ulusal ve uluslararası birçok kurum ve kuruluştan alınan bilgilerle oluşturulan arşiv ve Filistin’e Özgürlük Platformu ile söz konusu tanıklık yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır.

Eylemin aciliyeti ile birlikte teorinin uzun soluklu ve süreklilik gösteren bir çabaya ihtiyaç duyuyor olması pekâlâ doğaldır. Üniversitelerimizin Ortadoğu Araştırma Merkezleri’nin önemli çalışma alanlarından biri kuşkusuz Filistin’dir. Araştırma merkezlerindeki akademisyenlerimiz kamuyu bilgilendirme ve yanlış bilginin yayılımını engelleme konusunda daha aktif olabilir; yayınevleri ise söz konusu araştırma merkezlerindeki akademisyenlerin bilgilerinden yararlanarak çeviri ve telif eser çıkarabilirler. Uzun süredir bu sorumluluğu üstlenen yayınevlerinden biri Küre Yayınları’dır. Ülkemizdeki Filistin ve Orta Doğu’ya dair bilgi eksikliğini doldurmayı amaçlayan İntifada Yayınları da belge niteliğinde yayınlar çıkarmaktadır. Ketebe Yayınları da savaşın başladığı geçen seneden bu yana hızlı bir şekilde yayın portfolyosunda Filistin kategorisi açmış görünmektedir. Birçok platformda yaptığı konuşmaları ve kitapları ile çalışmalarını aralıksız yürüten Zahide Tuba Kor’u ve arşiv niteliğindeki “Orta Doğu Günlüğü” isimli bloğunu anmamak olmayacaktır.

1 https://bdsmovement.net , http://bdsturkiye.org

2 https://bdsmovement.net/pacbi/pacbi-call



#Filistin
#Aktüel
#Hayat
19 gün önce