|
FETÖ’ye Kongre üyeleri neden müdahil oldu?

ABD ve NATO kontrolündeki Fetullahçı terör örgütünün ordumuza sızarak gerçekleştirdiği darbe görünümlü Türkiye’de iç savaş çıkarma ve Türkiye’yi işgale zemin hazırlamaya yönelik 15 Temmuz 2016 tarihli kanlı kalkışmasının üzerinden tam 8 yıl geçti. 22-23 gün sonra 2024 Temmuz ayında ABD ve NATO destekli küresel saldırıda hayatını kaybeden aziz şehitlerimizi rahmetle anarken gazilerimize de sağlık ve sıhhat dolu bir yaşam sürmelerini dilerim. 15 Temmuz’da Türkiye’yi emperyalist güçlerin etki ve nüfuz ajanları olarak işgal etmeye zemin hazırlayan orduya sızmış hainlerin neredeyse tamamından hesap soruldu sorulmaya da devam ediliyor. Ülkemizin kılcal damarlarına sızmış henüz deşifre edilmemiş Kripto FETÖ’cülerin sayısı uzmanlara göre 10 binlerle ifade ediliyor. Anayasa Mahkemesi’ne FETÖ sızması tam gaz devam ediyor. 15 Temmuz’da yurt dışına kaçmış firari FETÖ’cülerin bu kez Türkiye’ye illegal olarak çok sayıda girişleri gözlemleniyor. Türkiye’nin muhtelif illerinde normal asayiş olayı gibi görünen bazı cinayetlerin yaşanması, son olarak FETÖ’den ihraç edilen 450 hakim ve savcının Danıştay 5’inci Dairesi'nce görevlerine iade edilmesi FETÖ ile mücadelede ciddi bir zafiyet oluştururken aynı zamanda ülke güvenliğimiz açısından büyük bir tehdit teşkil ediyor. Pentagon’un finanse ettiği, CIA’nın yan kuruluşu olarak bilinen Rand Corporation'un ABD ve Türkiye Stratejik İlişkileri başlıklı raporunda;
“Türkiye’de yaşayabilir bir muhalefet lideri ya da koalisyonunun ortaya çıkması durumunda Erdoğan ve AKP 2023’te iktidardan söküp atılabilir”
tespiti ABD ve İsrail’in Türkiye’deki 31 Mart 2024 seçimlerine bir dış müdahale ettiği anlamına gelir mi? Şüphesiz gelir. ABD Başkanı BİDEN’in Türkiye’deki iktidarı gayrinizamı harp unsurlarının devreye sokularak muhalefete verecekleri destekle düşürecekleri iddiasını unutmamamız gerek sanırım.

FETÖ’CÜLERİN BİDEN’E YAZDIKLARI TÜRKİYE’Yİ ŞİKAYET MEKTUP PSİKOLOJİK HARP SALDIRISI MI?

FETÖ Elebaşı Gülen’in ciddi anlamda hasta olduğu FETÖ terör örgütünü yönetme becerisi ve kapasitesinin dumura uğradığı bir süreçte örgüt içinde yaşanan iç çatışma veya savaş nedeniyle örgütün parçalanması ve dağılmasının konuşulduğu bir süreçte Amerika’da hangi terör grubunun yazdığı belli olmayan (FBI VE CIA olması yüksek ihtimal!) Türkiye’yi şikayet eden mektup şu anda Amerika’da imzaya açılmış durumda. İşin ilginç yanı bu mektup bazı Kongre üyelerinin de desteğini taşıyor. 15 Temmuz’da Türkiye’yi kana bulayan terör örgütü FETÖ Elebaşı Gülen’in sözde askerleri olduğu, Gülen’in yeğeni Ebuseleme ile bazı FETÖ itirafçılarının itirafları ile kesinleşmişti. Amerika’daki FETÖ'cüler arasında bir birlik ve beraberliğin olmadığı, bu nedenle bu mektubun dağılma ve parçalanmaya yüz tutmuş FETÖ’cüleri tekrar bir araya getirmeye ve teröristlerin gelecek korkularını yok etmeye yönelik bir işlevi olması düşünülmüş sanırım. Üstelik Türkiye’de FETÖ’cü oldukları neredeyse kesinleşen tümünün BYLOCK kullandıkları tespit edilen hakim ve savcıların göreve iade edilmeleri Amerika’da sözde Biden’e yazılan mektubun ana hedefi haline getirilmiş.

Mektupta yazılan talepler dikkate alındığında, terör örgütü mensuplarının Türkiye’ye dönme çabaları da göze çarpıyor. Mektuptaki taleplerden biri Fetullahçı Terör Örgütü’ne mensup tutukluların şartsız serbest bırakılarak işlerine geri dönmelerinin sağlanması. Terör örgütü mensupları, ABD Başkanı’na yazdıkları mektup ile 15 Temmuz’da yaptıkları kanlı darbe girişiminde hayatlarını kaybeden yüzlerce şehit ve gazi olan binlerce insanı akıllarına bile getirmeden “aklanmanın” yollarını arıyor. FETÖ’cüler, ABD Başkanı Joe Biden’a yazdıkları mektubu henüz paylaşmadı. Sözde örgüt mektubu paylaşmadan önce bir imza kampanyası düzenlemeye başladı. FETÖ, mektuba atılacak imzaların sayısının artması ile ABD Başkanı Biden üzerinde örgütün etkisini artırmayı hedefliyor. Mektup’a Kongre üyelerinin destek vermesinin en önemli nedeni Türkiye'nin Amerika ile ilişkilerinde bir terör örgütü olan FETÖ’yü muhatap almayacağı endişesi taşımaları sanırım. Cumhurbaşkanlığı tarafından yeniden hazırlanan MGSB Belgesi'nde FETÖ ve YPG/PKK terör örgütlerinin iç ve dış tehdit olarak yer alması Amerika’da sözde FETÖ’ülerin hazırladığı Mektup’un psikolojik bir harp saldırısı olduğu tezinin de kabulü sanırım.


TÜRKİYE’NİN İÇ VE DIŞ TEHDİTLERİNİN BELİRLENDİĞİ MGSB’DE, SIZMALARA KARŞI TEDBİR KARARI

Ancak Türkiye iç ve dış tehditlerinin belirlendiği halk arasında “Kırmızı Kitap, Türkiye’nin Gizli Anayasası” isimleri ile de anılan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi(MGSB)'nin Cumhurbaşkanlığı tarafından yeniden belirlenmesinde FETÖ ve YPG/ PKK terör örgütleri iç ve dış tehdit olarak devletin kurumlarına sızmamaları konusunda tüm tedbirlerin alınması öngörülüyor.

#FETÖ
#ABD
#ByLock
#Bülent Orakoğlu
8 gün önce
FETÖ’ye Kongre üyeleri neden müdahil oldu?
Hz. Âdem kaç yıl önce yaşadı?
Yazıcıoğlu’nun şehit edildiği helikopter neden FETÖ’cü pilotun kullandığı askeri bir jet ile takip edildi?
Kara dinlilerle milletin savaşı
Uluslararası ekonomik kuruluşların ülke ekonomileri üzerindeki etkileri
Sınavsız atamalara ve sözlü sınavlara acilen çözüm üretilmeli