|
Sosyal medyada öne çıkarılan 4 konu

Toplumsal fay hatlarını kaşımak, bu faylar üzerinden huzursuzluk çıkarmak isteyenler için sosyal medya platformları en mümbit mecra. Bütün dünya bunun farkında, her ülke çare arıyor ve çeşitli düzenlemeler hayata geçiriyor.

Türkiye’de de önemli bir yasa hayata geçirildi. Ancak uygulama konusunda daha alınacak çok yol var. Bu platformlar küresel oldukları için bir ülkenin tek başına alacağı önlemler yeterli olmayabilir. Zira birçok hesap başka ülkelerde ve sahte isimlerle açıldığı için küresel bir iş birliği olmaksızın mücadele etmek mümkün değil.

Her türlü kirli işi bu platformlar üzerinden yapmak mümkün. Sosyal medya platformlarının genel kötülüklerini yazmak değil niyetim. Ancak son zamanlarda “sana özel” sunumuyla çeşitli algoritmalarla öne çıkarılan ve toplumun fay hatlarıyla oynanan konular var.

Terör, İsrail, din düşmanlığı ve ırkçılık üzerinden yapılan paylaşımlar bir el tarafından çok görünür hale getiriliyor.

Fetullahçı Terör Örgütü elebaşı Gülen’in hastalığının ardından yaşanan gelişmeler üzerine, FETÖ’cü hesapların biti kanlandı. Fetullahçı hesaplardan yapılan paylaşımlar adeta herkes görsün diye özel gayret var. Aynı şekilde PKK yandaşı hesaplarda da benzer öncelik var. Diyelim ki bu iki terör örgütü koordineli çalışıyor. Trolleri aktif. Yine de bu kadar öne çıkarılması rastlantı olamaz.

TERÖR, İSRAİL, DİN DÜŞMANLIĞI VE IRKÇILIK ÜZERİNDEN YAPILAN PAYLAŞIMLAR

Bir diğer rahatsız edici hareketlilik ise Siyonist İsrail yanlısı hesaplarda var. Yeni açılmış, daha 300-500 takipçili terör devleti İsrail yanlısı hesapların, toplumu rahatsız edici paylaşımları adeta milletin gözüne sokuluyor.

İslâm’a ve Müslümanlara yönelik hakaret ve çirkin saldırılar sosyal medya platformlarında çok yaygın hale geldi. Peygamber Efendimiz’e (sav) yönelik iftiralar, Kur’ân-ı Kerim’e yönelik hakaretler, Müslümanların değerlerine yönelik çirkin saldırılar, bu mecralarda aynı şekilde öne çıkarılıyor. Herkesin görmesi ve tahrik edilmesi için özel yöntemler kullanılıyor.

Uzun zamandır zaten var olan ırkçılık, ırkçı saldırılar, bu süreçte daha da ileri boyuta taşındı. Yine ırkçılık üzerinden üretilen yalan ve gerçek dışı paylaşımlarla toplumun fay hatlarına yönelik operasyonlar çekiliyor.

Üçüncü dünya savaşının konuşulduğu bir dönemde sosyal medya platformları üzerinden yayılan bu dezenformasyon milli güvenlik sorunu olmanın çok ötesine geçti. İlgili yasanın çok etkin devreye alınmasının yanı sıra, dinamik bir mücadele sürecine geçilmeli.

Sadece böylesine paylaşımlarla yetinilmiyor. Toplumda infiale yol açacak mesajlara yapılan yorumlarla mesele daha da derinleştiriliyor. Söz konusu paylaşımlar için yapılan yorumlarda ülkede farklı düşünce ve görüşe mensup olduğu iması verilerek, karşı taraf daha da tahrik ediliyor. Bu tahrik bir süre sonra sanal ortamdan çıkıp, reel hayata da yansırsa oluşacak öfkeyi yönetmek mümkün olmayabilir.

Hele hele sosyal medyada dolaştırılan bir yalanı, bazı medya kuruluşlarının hiç araştırmadan olduğu gibi sayfalarına ve ekranlarına taşıması gibi bir durum söz konusu ki, çok daha tehlikeli hal almaya başlıyor.

Kırk düşünüp, bir söylememiz gereken bir dönemden geçiyoruz. Tahriklere kapılmadan, öfkemize yenik düşmeden, hareket etmeliyiz. “Bin düşün, bir söyle” demiş atalarımız. Bu sanal çağda bin düşünmek bile artık yetmeyebilir.

#FETÖ
#Terör
#İsrail
#İslamofobi
#Hüseyin Likoğlu
3 gün önce
Sosyal medyada öne çıkarılan 4 konu
Uluslararası ekonomik kuruluşların ülke ekonomileri üzerindeki etkileri
Sınavsız atamalara ve sözlü sınavlara acilen çözüm üretilmeli
Millî eğitim, 1 numaralı millî güvenlik meselesine dönüştü!
Bolivya darbe girişimi ve Türkiye modeli tartışmaları
İran seçimlerinin düşündürdükleri