|
Ne yapayım iki örnek de CHP’li belediyelerdense?

Türkiye zor, çok zor bir ülke. Bugün yazıda ne dediğimi anlatabilmek için iki belediyeden iki örnek vereceğim. Akabinde hemen “Yandaş bu yahu, CHP’li belediyelere sallamak için maaş alıyor” diyecek insanlar. Ne dediğime, ne önerdiğime kimse dikkat etmeyecek yine.

Olsun. Ben yine de derdimi anlatmanın derdiyle yazacağım.

Nedense peşine düştüm, CHP’li Üsküdar Belediyesi’nin “Emeklilerimize pazar desteği veriyoruz” kampanyasının. Bence, merkezi iktidarın emekliye reva gördüğü (evet: reva gördüğü) maaşlar ortadayken yapılabilecek en iyi kampanyalardan biriydi çünkü.

Önce belediyenin reklamını gördüm tabii. Üsküdar’ın yeni belediye başkanı Sinem Dedetaş “Emeklilerimize pazar alışverişi desteği başlıyor” diyerek çıkmıştı reklama. Doğal olarak, Üsküdar Belediyesi’nin, Üsküdar sakini tüm emeklilere pazar desteği vereceğini düşünmüştüm reklamı görünce. Ardından Üsküdar Belediyesi’nin sitesine, projenin detaylarına bakmaya girdim. Proje detayında yazan cümle şöyle idi: “2022 sayılı sosyal hizmetler kanununa göre; her nam altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı asgari ücretin aylık net tutarının 1/3’ünden az ise muhtaç kabul edilmektedir. Dolayısıyla kişi başı geliri 5.665 TL ve altı emekliler Pazar Desteği Projesi kapsamında değerlendirmeye alınacaktır.”

Bir de 60 yaş üzeri olma şartı vardı tabii.

Bir düşünelim bunu. İkisi de emekli maaşı alan çiftler şöyle dursun, biri yaşlılık, diğeri emekli maaşı alan bir karı koca da bu destekten yararlanamıyor. Yani şöyle bir aralıkta veriliyor pazar desteği. 60 ila 65 yaş arasında, evine sadece bir emekli maaşı giren (o da en düşük maaş) haneler yararlanabiliyor destekten. Peki, kaç para bu destek? Bir defaya mahsus olmak üzere 5.000 lira. Peki, kaç kişi başvurmuş “Ben bu şartları haizim” diye? Üç bin iki yüz kişi. Bu başvurulardan kaçı destek almayı hak etmiş? Yüzde 65’i. Yani iki bin seksen kişi. Yani Üsküdar Belediyesi “Sözümüzü tuttuk” diye billboardlara çıktığı, başkanıyla canlı yayınlara katıldığı proje kapsamında emeklilere 10 milyon 400 bin TL dağıtacak. O da bir defaya mahsus. Örnek olsun diye söylüyorum. Konya Büyükşehir Belediyesi’nin aylık olarak dağıttığı yardım miktarı 30 milyon lira. Yılda 360 milyon lira yapar yani. Yine örnek olsun diye söylüyorum. Muhtemelen “emeklilere pazar desteği” kampanyasının reklam ve canlı yayın giderleri, dağıtılan yardım miktarından fazladır.

Henüz doğrula-yamadım ancak diğer yandan ihtiyaç sahiplerine belediye tarafından düzenli olarak dağıtılan alışveriş kartları uygulamasının rafa kaldırıldığı çalındı kulağıma. Kesin bilgi ise şu: Kısıklı’da, Üsküdar Belediyesi’nin özel bir protokolle iş adamları vasıtasıyla fakire fukaraya yemek dağıttığı aşevinin protokolü iptal edilmeye çalışılıyor.

Bu, burada bir dursun.

Gelelim Gaziantep’in Şehit Kamil Belediyesi’ne. CHP’li Başkan Umut Yılmaz da “emeklilere bayram ikramiyesi” dağıtma kampanyası yapıyor. Yine tabii yapılan reklamdan anlıyoruz ki “kayıtsız şartsız” Şehitkamil’de yaşayan her emekliye bayram ikramiyesi verilecek. Tabii ki öyle değil. Sadece, e-devlet üzerinden başvuru yapan 65 yaş üzeri emeklilere verilecekmiş bayram ikramiyesi. Reklam yaparken zahmet edip işin burasını insanlara açıklamamışlar. Kaldı ki, internette her yere baktım, belediyenin emeklilere kaç para bayram ikramiyesi vereceğine dair herhangi bir bilgi bulamadım. Şehirdeki dostlarım, “Başvuruların gidişatına göre 750 TL ila 850 TL arası olabilir” diyorlar.

Yani şu. 75 bin emeklinin yaşadığı ilçede 65 yaş üzeri 8 ila 10 bin emekli var. Bunların hepsine birden bayram ikramiyesi verse belediye, en iyimser tahminle 8,5 milyon lira yapar. Yani yine şudur: Kampanyaya harcanan paradan daha azını dağıtmış olacak Umut Yılmaz.

Dahasını da söyleyeyim. Seçim kampanyasında Başkan Umut Yılmaz’ın bir videosu var. Diyor ki: “1 Mayıs itibariyle Şehitkamil’de yaşayan emeklilerimizin ve yaşlılık aylığı alan insanlarımızın maaşlarını asgari ücrete eşitleyeceğim.” Bakın gerçekten söylüyor bunu. Matematik bilmediğinden değil. “Nasılsa bu insanlar bunu unutur” fikrine iman ettiği için her ay belediyeye 550 milyon liraya mal olacak bir seçim vaadi vermiş adam, iyi mi?

Bu da burada bir dursun.

Mesele cidden örneğini verdiğim bu iki belediyenin de CHP’li olması falan değil. Bu yanıltıcılığı, bu berbat algı kampanyasını yapan AK Partili bir belediye olsaydı onun için de aynısını yazardım.

Türkiye’de çok kötü bir ahlâkî zemin yükseliyor. Politikacı takımı, algının olgudan çok daha önemli bir şey olduğunu düşünerek ve en önemlisi insanların aptal olduklarını vehmederek “bir şey yapmadan yönetmenin” konforuna kavuşmuş görünüyorlar.

Aman diyeyim, bize verilen sözün de, gerçekleşmeyen vaadin de, bize yapılan “keriz muamelesi”nin de takipçisi olalım. Parti marti ayırt etmeden.

“İmamoğlu tipi başkanlık”ın şehirlerimizi ele geçirmesi hususunda daha çok konuşacağız maalesef.

#Siyaset
#CHP
#İsmail Kılıçarslan
17 gün önce
Ne yapayım iki örnek de CHP’li belediyelerdense?
Uluslararası ekonomik kuruluşların ülke ekonomileri üzerindeki etkileri
Sınavsız atamalara ve sözlü sınavlara acilen çözüm üretilmeli
Millî eğitim, 1 numaralı millî güvenlik meselesine dönüştü!
Bolivya darbe girişimi ve Türkiye modeli tartışmaları
İran seçimlerinin düşündürdükleri