|
Faiz kararı ve faiz indirimi tartışmaları

Geçtiğimiz Perşembe günü Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun (PPK) faiz kararını gördük. Kurul, piyasa beklentileri ile paralel olarak politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını %50 seviyesinde sabit tuttu. Karar metninde ise dikkat çeken birkaç konu var.

Bana göre ne önemli konu aylık enflasyonun ana eğilimindeki seyir değişiminin PPK tarafından ifade edilişi. Zira Mayıs PPK’sında aylık enflasyonun ana eğiliminde sınırlı düşüş ifadesi kullanılırken son PPK’da aylık enflasyonun ana eğilimindeki zayıflamanın geçici olarak kesintiye uğradığı belirtiliyor. İkinci dikkat çekici konu ise yurtiçi talep her kadar yavaşlasa da halen enflasyonist düzeyde olarak nitelendiriliyor. Özetle bu ay PPK üyeleri hem enflasyon görünümünde hem de iç talep konusunda pek iyimser değiller.

PPK’nın son karar metninden yansımalar yukarıdaki gibi. Gelelim önümüzdeki dönemde sıkça gündeme gelmesini beklediğimiz faiz indirimi tartışmalarına. Faiz indirimi meselesini ağırlıklı olarak enflasyon beklentileri üzerinden okuyoruz. Zira faiz artışları yapılırken de mesele enflasyon beklentilerini çıpalamak üzerinden konuşulmuştu.

Piyasa Katılımcıları Anketi’ndeki son tahminlere göre katılımcılar 2024 yıl sonunda enflasyonun %43,52 olacağını öngörüyor. Bir süredir anket yenilendikçe beklentilerin aşağı yönlü revize edildiğini not edelim.

Diğer yandan içinde bulunduğumuz ay da dahil olmak üzere önümüzdeki üç ayın yıllık enflasyonu sadece baz etkisi kaynaklı olarak 27 puan civarında düşecek. Bu düşüşe enflasyonla mücadele için alınan tedbirlerin ve atılan adımların da etkisi ile eklenecek düşüşü katarsak Eylül ayında enflasyonun %42-45 bandına gerileyebileceğini öngörebiliriz.

Ayrıca bugünden 12 ay sonrası için enflasyon beklentisi ise %31,79. Eylül ayına geldiğimizde muhtemelen bir sonraki 12 ay sonrası enflasyon beklentisi %25’in altına düşmüş olacaktır. Hal böyle olunca Merkez Bankası’nın beklenen enflasyona göre verdiği reel faiz %25 gibi astronomik bir seviyeye işaret eder.

İlave olarak 2024 yılı son çeyreği; döviz girişinin yoğun olduğu ve yurtiçi yerleşiklerin döviz talebini düşürdüğü, KKM’den çıkışın da son aşamaya geldiği bir dönem olacak. Bu bakımdan 2024 son çeyreği faiz indiriminin konuşulması ve hatta yapılması için oldukça elverişli bir dönem olarak karşımıza çıkıyor.

Bana göre Eylül PPK toplantısında yapılacak yazılı yönlendirme ile piyasalar indirime hazırlanabilir ve en geç Kasım ile Aralık aylarında faiz indirimi gerçekleştirilebilir. Ancak bu döneme kadar da Yatırım Taahhütlü Avans Kredileri (YTAK) gibi mekanizmalarla özel sektörün desteklenmeye devamını unutmamak gerekir.

#Ekonomi
#PPK
#Faiz
#Levent Yılmaz
3 gün önce
Faiz kararı ve faiz indirimi tartışmaları
Uluslararası ekonomik kuruluşların ülke ekonomileri üzerindeki etkileri
Sınavsız atamalara ve sözlü sınavlara acilen çözüm üretilmeli
Millî eğitim, 1 numaralı millî güvenlik meselesine dönüştü!
Bolivya darbe girişimi ve Türkiye modeli tartışmaları
İran seçimlerinin düşündürdükleri