|
Bir İslami hareket lideri olarak Abdelilah Benkiran’ın vasiyetleri

Fas eski başbakanı
Abdelilah Benkiran
,
YediHilal
derneğinin davetiyle İstanbul’daydı ve derneğin daha önce
Halid Meşal, Raşid el-Gannuşi, Metin İzeti, Mevlud Dudic
ve
İsmail Heniyye
ile gerçekleştirdiği
Ulusarüstü Konuşmalar Programı
kapsamında geçtiğimiz pazar günü Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde halka hitap etti.
Abdelilah Benkiran (d. Rabat 1954), nüvesini kurucusu ve lideri olduğu I
slah ve Tecdit Cemaati
’nin oluşturduğu
Adalet ve Kalkınma Partisi’
nin (Parti de la justice et du développement: PJD) 2011 parlamento seçimlerinde 107 sandalye kazanması üzerine 2012 –2017 yılları arasında başbakanlık yapmıştı.
Halen PJD’nin başkanı olan Abdelilah Benkiran’ın Fas İslami hareketindeki yeri ve gayreti konusunda bu kısa bilgiyle; hareketinin, doğusu ve batısıyla –bize göre– güney Akdeniz’in tamamında etkili olan İhvan hareketinden farkını belirtmek için de, kendisini Fas’a giderek Türkiye’ye bizzat davet eden YediHilal Genel Başkanı
Samet Paçacı
’ya Ulusarüstü Konuşmalar Programı’na katılan önceki isimleri zikredildiğinde “Bunlar problemli isimler, benden ne istiyorsunuz?” diyerek tepki göstermesine bir mim koymakla yetinelim.
Başkan Paçacı’nın açılış, Zeytinburnu Belediye Başkanı
Ömer Arısoy
’un Ulusarüstü Konuşmalar’ın kitaplaşması talebini de ihtiva eden selamlama konuşmalarını takiben
Ömer Karaoğlu
’nun dört parçalık sahne gösterisinden sonra Abdelilah Benkiran’ın konuşması –çevirmen desteğiyle– başladı.

Ses kaydıma göre bir saat on beş dakikasını izlediğim konuşmasında Hazret, salonu dolduranların çoğunluğunun bildiği şeyleri söyledi ama söylediği o bilinen şeyler yine o çoğunluğun yapamamaktan, hakkını vermemekten utanç duydukları şeylerdi.

Hazret belki de bu utancın yükünü hafifletmek için, HAMAS’ın Gazze’deki ablukayı yarma harekatı karşısında hakim olan suskunluğumuzu, onlara yöneltilmiş bir teşekkür olarak niteleyip, onların yanında olamamaktan dolayı özrünü beyan ile Filistinlilerin başarısına dua ettikten sonra, bugün itibariyle 70 yıla ulaşan ömrünün 50 yılını İslami hareket ile geçirdiğini belirterek, başarılarla ve başarısızlıkla dolu olan bu süreyi de değerlendirme tahtında söyleyeceklerinin aynı zamanda kendisinin vasiyeti olacağını iletti.

Hazretin konuşmasına geçmeden önce Gazze vurgulu sözlerinin altını özellikle çizmeliyim. Zira Fas Kraliyeti, halkı Müslüman yönetimleri küfür olan ülkelerde ABD-İsraili’ne karşı yöneltilen canlı ve asil tepkilerin dışında duran ve hatta bu yanıyla yönetim iplerinin Washington, D.C. – Tel Aviv’ bağlı olduğunu bildirmekten sakınca duymayan bir karaliyettir.

Abdelilah Benkiran’ın Fas’ın eski başbakanı ve halen bir partisinin yöneticisi olarak, Gazze konusunda söylediği şeyler, “Müslüman devlette İslami hareket olur mu?” sorusunun cevabını da içine alan ve ancak bir İslami hareket yöneticisinin Müslümanca seçimini açıkça ortaya koyan şeylerdir.

Dış politika konusunda da aktif olmaya çalışan Kral II. Hasan “Emirü’l-mü’minin” olması hasebiyle Arap davasının savunucusuydu ve Haziran 1967’de Altı Gün savaşında İsrail güçleri tarafından Kudüs’ün işgalinden sonra kurulan “el-Kudüs Komitesi”nin başkanlığını üstlenmişti.

Mayıs 1981’de Marakeş’te İsrail’in muhalefet lideri Şimon Peres’i kabul etti. Bu görüşme sonrası II. Hasan’ın Ortadoğu’nun geleceğiyle ilgili vizyonu değişti.

1982’den itibaren Suudi Arabistan Kralı Fahd’ı, İsrail karşısında Arap politikasının bir çıkmazda olduğuna ve Yahudi devletiyle diyalogun başlamasına ikna etti. Daha sonra Orta Atlas’ta II. Hasan’ın İfrane sarayında 1984 Mayıs’ında ilk Mısır-İsrail zirvesi gerçekleşti.

Ayrıca Kral II. Hasan Amerika Birleşik Devletleri’nde etkili lobi çalışması yapmak amacıyla Yahudi diasporası ile de ittifak oluşturdu.

Aynı zamanda Faslı Yahudi olan André Azoulay’ı Mali ve Ekonomik İşler danışmanı olarak görevlendirdi. (İsmail Ceran, Fas Tarihi, TTK, Ankara 2012)

Kral VI. Muhammed de babası II. Hasan’ın Yahudi severliğini ve Siyonistlerle olan işbirliğini artırarak devam ettirdi.

Bunlardan bakıldığında Abdelilah Benkiran’ın Filistin meselesine bakışının değeri kendiliğinden somutlaşmakta, HAMAS’ın Gazze direnişi karşısındaki mahcup duruşuna sinen Müslümanca asaletiyle, İslami hareketin bir lideri olarak tecrübeleri de apayrı bir kıymeti yüklenmekte, konferansında söylediği ve kendisince de teyit edildiği üzere dile getirdiği hususların çoklarınca biliniyor olması bu değerle, kıymetle, hassasiyetle birlikte düşünüldüğünde çok farklı bir düzeye taşınıvermektedir.

O düzey salt İslami paradigmadan hasıl olan bir düzeyidir.

#Gazze
#Filistin
#YediHilal
#AK Parti
#Ömer Lekesiz
21 gün önce
Bir İslami hareket lideri olarak Abdelilah Benkiran’ın vasiyetleri
Mustafa Itrî İle İlgili Bir Belge de Bizden
Belediyede imzalanan üç aylık toplu sözleşme ile personele rekor ödeme yapılmış
Uluslararası ekonomik kuruluşların ülke ekonomileri üzerindeki etkileri
Sınavsız atamalara ve sözlü sınavlara acilen çözüm üretilmeli
Millî eğitim, 1 numaralı millî güvenlik meselesine dönüştü!