|
Bir fikrim var

Türkiye kamuoyunun gündemi her gün farklı bir konu ile meşgul olmayı sürdürüyor. Gerek dışarıdaki gerekse içerideki gelişmeler toplumun radarına girmeyi başarıyor. İsrail ile yapılan ticari faaliyetlerin askıya alınması da, tasarruf tedbirlerinin etki kapasitesi de, öğretmen atamalarındaki mülakat uygulamaları da, Türkiye ekonomisinin gidişatı da. Yedi gün yirmi beş saati hayatın tüm akışını büyük bir hararetle takip ediyoruz. Arda Güler’in milli takımda oynatılmamasına da, Hakan Çalhanoğlu’nun oynadığı mevkie de, yeni bir anayasaya ihtiyaç olup olmadığına da, akıllı telefonların kişisel güvenliği tehdit edip etmediğine dair bir fikrimiz var.

Areda Survey’in abonelerine özel aylık olarak çıkardığı Sosyometre toplumun her cephedeki nabzını yoklamayı sürdürüyor. 2503 kişi ile gerçekleştirilen çalışma Türkiye’nin gündemine, güven ve güvenliğine, değerlerine, yerel yönetim anlayışına, siyasi eğilimine yönelik vatandaşın sesine kulak veriyor.

DERİN HASSASİYET: İSRAİL

Toplum olarak yaşı, eğitim düzeyi, cinsiyeti, siyasi görüşü ne olursa olsun İsrail’in Filistin zulmüne karşı aynı derin hassasiyeti göstermeyi sürdürüyoruz. Bazen yürüyüşler, bazen konvoylar bazense kitle gösterileri ile ayakta tutmaya çalıştığımız bir direnişe şahitlik ediyoruz. Ekonomik anlamda ise özellikle İsrail’e destek veren markaların boykot edilmesi ve bunun pek çok marketin boykot kırıcı davranışına rağmen sürüyor olması vatandaşın ne kadar kararlı olduğuna da işaret ediyor. En son örneğini bayram alışverişlerinde gösteren boykotta vatandaş gerek gıda gerekse giyim alışverişlerinde bayramlarının zulme dönüşmesine, aldıkları kıyafetlerin kardeşlerinin kefeni olmasına izin vermeyerek büyük bir duyarlılığı ortaya koymuş oldu. Tüm bu hassasiyetlerin yanında İsrail ile olan ticari faaliyetlerin askıya alınması ise toplum tarafından büyük destek görüyor. Sosyometre’ye göre toplumun %90,2’si bu kararı destekleyerek göstermiş oldukları toplumsal hassasiyetin yanında olan bir ticaret politikasından da bir nevi memnuniyetlerini dile getirmiş oluyorlar.

GÜNDEMİN ŞAŞMAZ KONUSU: EKONOMİ

Sosyometre’ye göre ayın en önemli sorunu 46,1 ile ekonomik sorunlar. Enflasyonla mücadele politikasının orta ve uzun vadeli sonuç almaya odaklandığı eko-politik düzlemde vatandaşı ikna süreci devam ediyor. Bir yandan Hazine ve Maliye Bakanı’nın bir yandan Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın doğrudan sosyal medya ve görsel medya araçlarını kullanarak sokağı ikna çabaları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi yönetimimin arkasındayız mesajları bu iletişim mekanizmasının önemli aktörleri olarak dikkat çekiyor. Ancak buna rağmen kamuoyuna her önden yüklemeli düzenleme bilgisi kamuoyunun sağlıklı bilgiye erişiminin önünü kesiyor. Hal böyle olunca vatandaşın uygulanan ekonomi politikalarına olan inancı zedeleniyor. Bunu vatandaşın tasarruf tedbirlerinin etkili olup olmayacağına kanaatinden net bir şekilde anlayabiliyoruz. Araştırma sonuçları her dört kişiden üçünün hayata geçirilen tedbirlerin etkili olmayacağını düşündüğünü gösteriyor. Sonucun siyasi kırılımları ise önemli mesajlar içeriyor. Her iki AK Parti seçmeninden, her üç MHP seçmeninden biri uygulamanın etkili olmayacağını düşünüyor. Dolayısıyla vatandaş ile olan diyalog mekanizmasının daha etkin bir hale gelmesi giderek önem kazanıyor.

ÇALIŞAN KADIN

Sosyometre kadın ve erkeğin toplumsal rollerine ilişkin kamuoyu görüşünü ve doğurganlık meselesine olan bakışını da net bir şekilde ortaya koyuyor. Toplumun % 37,1’i kadın ve erkeğin rollerinin her yerde aynı olması gerektiğini savunurken, %34’ü her birinin yapacağı işlerin farklı olduğunu, %28,9’u ise kadının ev işlerinden erkeğin ise toplumsal işlerden sorumlu olması gerektiğini savunduğu dikkat çekiyor. İşin özü evde de olsa işte de olsa çalışan kadın. Türkiye’de doğurganlık hızı 2001 yılında 2,38 çocuk iken 2023 yılında 1,51 olarak gerçekleşmiş durumda. Giderek azalan doğurganlık oranları ile başa çıkmak için toplumun %79,8 bir politika geliştirilmesi gerektiğini düşünüyor. Etkin ekonomik teşvikler, esnek çalışma saatleri, dengeli ve ücretli doğum izinleri, kariyer ve aile desteği, uygun fiyatlı konut politikası, aile dostu şehir planlaması gibi sayısını artırabileceğimiz politikaların kombinasyonu üzerinde durulması gereken hususlar olarak öne çıkıyor.

Bizde “yarayla alay eder, yaralanmamış olan”

#Ekonomi
#Toplum
#Siyaset
#Spor
#Özgür Bayram Soylu
3 gün önce
Bir fikrim var
‘Allah’ın Emriyle Siyer Başlar’
Ne yapalım, bakalım mı öylece?
Türkiye’nin ‘itibar’ mücadelesi
En pahalı cüzdan
Faiz kararı ve faiz indirimi tartışmaları