Sokakta küçük bir çocuğa saldıran kuduz köpeği, elinde ne varsa sopayla taşla ya da bağırarak korkutmaya çalışmayanın kuduz köpekten tek farkı seyretmesidir.
Yani seyirciler.
Onlar kuduz köpeği besliyor.
**
İngiltere kurdu, Almanya ülkesindeki Yahudileri gönderdi, ABD’de koruyuculuğunu üstlendi.
Geri kalanlar da birkaç tanesi hariç korkudan sesini çıkaramıyor ya da sesi cılız çıkıyor.
**
Güney Afrika’nın açtığı soykırım davasında uluslararası mahkeme İsrail’e sadece “dur” diyebildi.
Mahkeme daha fazlasını yapabilir miydi?
Yapabilirdi.
Yaptırım gücünü kullanmayarak bu işin hukukla, diplomasi ile çözülemeyeceğini göstermiş oldu.
**
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Filistin Devleti’ni tanıma kararına gelen eleştirilere cevap olarak: “Biz tarihin doğru tarafındayız.” dedi.
Doğru tarafta yer almak yetiyor mu?
Hayır.
Bilerek isteyerek iradesiyle yani tercihiyle hiçbir şey yapmayan, parmağını ile kımıldatmayan milyonlarca kalabalık bizi yanıltmasın.
Hem doğru tarafta yer almak hem de doğru davranmak gerekiyor.
**
Seyretmek doğru tarafta yer almak değildir.
Susmak doğru tarafta yer almak değildir.
“İsrail’in çocukları öldürmesine üzülüyorum” deyip boykota katılmamak doğru tarafta yer almak değildir.
“Boykotta şu ürünleri almıyorum ama şu ürünlerden de vazgeçemiyorum” demek doğru tarafta yer almak değildir.
Doğru tarafta olmak doğru tarafta arkadaşlarının çok olması demek değildir.
**
Kuduz köpeği durduramıyorsak sahiplerini korkutmak lazım.
Sahipleri yani ABD, İngiltere ve Almanya’yı.
Bu ülkelerin ekonomik menfaatlerine zarar vermek lazım.
Onların çıkarlarına menfaatlerine dokunmak lazım.
Bu nasıl olur?
Ekonomik boykot cephesini genişleterek.
Boykot ürünlerine küresel şirketlerin ürün ve markalarının tamamını dâhil ederek.
Devleti ve resmi kurumları daha fazla yaptırıma zorlayarak.
Medyayı daha etkin kullanarak.
Ünlü isimleri Gazze konusunda daha aktif olmaya zorlayarak.
Boykot listesindeki marka ve ürünlerin reklamlarını reddederek.
**
Doğru tarafta yer alan makul çoğunluk olarak insanlık onuruna uygun, haysiyetli, akıllı davranabilseydik bunların hiçbirini yaşamayacaktık.
Çok az bir destekle yetindiğimiz, vicdanımızı susturduğumuz ve kendimizi kandırdığımız için kötülük durmuyor.
Kudurdukça kuduruyor.
Çocuk katili ve işgalcilerin destekçilerinin tek güçleri bizim suskunluğumuz.
Onlar yanlış tarafta olduklarını çok net biliyorlar.
Bile bile işliyorlar bu cinayetleri.
Bile bile ortak oluyorlar çocuk katliamına.
Tek korkuları doğru tarafta yer alanların inanılmaz direnişi sürdürmeleri ve Gazzelilerin topraklarını asla bırakmayacak olması.
Bu korkuyu büyütmemiz lazım.
