
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Konuşmasına geçtiğimiz gün Türkiye’yi yasa boğan 20 şehidimizi anarak başlayan Erdoğan, “Yüreklerimizdeki yangını tarif etmek mümkün değil. Gözyaşlarımızı içimize akıtıyor, acımızı kalbimize gömüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'ndaki konuşmasının önemli bir bölümünü, Gürcistan sınırında düşen C-130 askeri kargo uçağı faciasına ayırdı. 20 askerin şehit olduğu kazayla ilgili "Yüreklerimizdeki yangını tarif etmek mümkün değil" diyen Erdoğan, uçağın kara kutusuna ulaşıldığı ve 19 şehidin naaşının bulunduğu bilgisini de paylaştı. Erdoğan, sosyal medyada kirli siyaset uğruna böyle acı hadiseyi istismar edenlere prim verilmemesi gerektiğini de belirtti.
"Dün 86 milyonun tamamını yüzde boğan çok acı bir haber aldık Karabağ zaferinin beşinci yıl dönümü kutlamaları için Azerbaycan’da bulunan birliğimizi taşıyan C 130 tipi askeri kargo uçağımız ülkemize gelmek üzere havalandıktan kısa bir süre sonra Gürcistan Azerbaycan sınırına yakın bölgede düştü. Maalesef 20 vatan evladını şehit verdik. Yüreklerimizdeki yangını tarif etmek mümkün değil.
İsimlerini kalbimizin en mütena köşesine yazdığımız uçuş ekibinden: Yarbay Gökhan Korkmaz, Binbaşı Nihat İlgen, Binbaşı Serdar Uslu, Üsteğmen Cüneyt Kandemir, Astsubay Kıdemli Başçavuş Nuri Özcan, Astsubay Kıdemli Başçavuş Ümit İnce, Astsubay Başçavuş Emrah Kuran, Astsubay Başçavuş Burak Özkan, Astsubay Üççavuş Emre Altıok, Astsubay Üççavuş Burak İbegi, Üsteğmen Emre Mercan, Astsubay Başçavuş Ramazan Yağız, Astsubay Başçavuş Hamdi Armağan Kaplan, Astsubay Başçavuş İlker Aykut, Astsubay Başçavuş Akın Karakuş, Astsubay Üççavuş Berkay Karacay, Astsubay Üççavuş İlhan Ongan, Astsubay Kıdemli Çavuş Ahmet Yasir Kuyucu, Uzman Çavuş Cem Dolapcı, ve Uzman Çavuş Emre Sayın’ı rahmetle yâd ediyorum.
Cenab-ı Allah, şehitlerimizin mekânlarını cennet, makamlarını âli eylesin. Yüreklerimizdeki yangını tarif etmek elbette mümkün değil. Gözyaşlarımızı içimize akıtıyor, acımızı kalbimize gömüyoruz.
UÇAĞIN KARA KUTUSUNA ULAŞILDI
Olayın haberini alır almaz, Millî Savunma Bakanımızın yanı sıra İçişleri ve Dışişleri Bakanlarımız muhataplarıyla temas kurdular. Arama-kurtarma çalışmaları süratle başlatıldı. Görüntü almaları için Gürcistan makamlarıyla iş birliği içinde insansız hava araçlarımızı hemen harekete geçirdik.
Aynı gün, akşam saat 17.00 itibarıyla uçağın enkazına ulaşıldığı bilgisi geldi. Uçağın enkazının bulunduğu alan güvenlik amacıyla kordon altına alındı.
Yine dün gece, 46 kişilik kaza-kırım inceleme ekibimizin bölgeye intikalini sağladık. Uçağımızın kara kutusu bulunmuş ve incelemeler başlatılmıştır.
19 ŞEHİDİMİZİN NAAŞINA ULAŞTIK
Şehitlerimizin 19’unun naaşına ulaştık, son naaşımıza yönelik arama çalışmalarımız sürüyor. Biz de bu süreçte önce Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev’le, ardından Gürcistan Başbakanı Sayın Kobakhidze ile telefonla görüştük. Birlikte, Azerbaycanlı kardeşlerimizi ve Gürcü dostlarımızı da büyük bir üzüntüye gark eden bu elim olayı tüm yönleriyle araştırıyoruz. Gürcistan makamları bu süreçte en üst düzeyde gereken kolaylığı ve iş birliğini sergiliyor. Azerbaycanlı kardeşlerimiz de aynı şekilde gerekli her türlü desteği, her türlü katkıyı veriyor.
Milletimizden yalanlara karşı uyanık olmalarını özellikle rica ediyorum. Sosyal medyada kirli siyaset uğruna böyle bir hadiseyi istismar edecek kadar alçalanlara prim vermemelerini rica ediyorum. Şehitlerimizin yakınlarına acılı ailelerine aziz milletimize bir kez daha başımız sağ olsun diliyorum.
"NASIL MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIRSA, BİZ DE 23 SENE BOYUNCA TAŞLANDIK"
Kıymetli yol ve dava arkadaşlarım, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantımızın 175’incisinde sizlerle beraberiz. Sizlerin şahsında, AK Parti’ye gönül veren tüm vatandaşlarıma, partimizin tüm mensuplarına buradan selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
81 ilimizin her köşesinde gece gündüz demeden, partimiz ve hareketimiz için samimiyetle gayret gösteren teşkilatımızın değerli mensuplarını, yol ve dava arkadaşlarımı aynı şekilde hürmetle selamlıyorum. Toplantımızın tüm teşkilatımız, ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını Rabbim’den niyaz ediyorum.
Değerli kardeşlerim, kıymetli başkanlarımız, kasım ayı hem partimizde hem de Türk demokrasi tarihinde bir dönüm noktasını ihtiva etmektedir. Dönemin gazetelerinin “Anadolu İhtilali” manşetini attığı 3 Kasım 2002 seçimlerinde, Türkiye’yi yönetmek için milletimizden ilk defa icazet aldık. Seçimlerden 15 gün sonra, 58. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti’ni kurarak ülkeye ve millete hizmet yolculuğumuza başladık. O günden bu yana tam 23 sene geçti. İktidardaki 23 yılımızın her anını, her gününü, Allah’a sonsuz hamdolsun, hep hizmetlerle, eserlerle, yatırımlarla geçirdik. Çok partili demokrasi tarihimizde hiçbir yönetime nasip olmayan başarılara, milletimizin hayır dualarına ve girdiğimiz tüm seçimlerde büyük desteğine mazhar olduk. 23 yıllık süreçte hiçbir zaman dikensiz bir gül bahçesine girmedik, yürümedik. Nice engelle, nice saldırıyla, nice badireyle, nice ihanetle karşılaştık.
Hatırlayın! Milletimizin, namusumuza emanet ettiği iradeyi gasp etmek isteyenler çıktı. Tahriklerle, komplolarla, iftira ve ithamlarla üzerimize gelenler oldu. Sınır tanımadılar, ilke tanımadılar. Ellerindeki her aracı, her imkânı, her fırsatı bize karşı kullanmaktan asla çekinmediler.
Nasıl meyve veren ağaç taşlanırsa, biz de 23 sene boyunca taşlandık. Kimi zaman medya, kimi zaman tetikçi kalemler, kimi zaman vesayet odakları, kimi zaman terör örgütleri, kimi zaman da çıkarları tehlikeye giren uluslararası güçler tarafından hedef alındık.
Türkiye’nin büyümesini ve güçlenmesini engellemek amacıyla, içeride olduğu kadar dışarıda da partimize yönelik çok büyük tuzaklar kuruldu. Maalesef, bu tuzaklara düşen arkadaşlarımız da oldu.
Ama biz ne ile karşılaşırsak karşılaşalım, sabrımızı yitirmedik, öfkeye kapılmadık, sağduyu ve serinkanlılığımızı bir an olsun kaybetmedik. Milletimiz de engin ferasetiyle oynanan oyunları gördü, bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı, desteğini ve hayır duasını bizlerden esirgemedi.
"SİYASETİN KUTUP YILDIZI: AK PARTİ VE CUMHUR İTTİFAKI"
Şimdi bakınız değerli kardeşlerim; Hükûmet etmeyi Ankara’ya sıkışıp kalmak sananların aksine, 23 yıldır ülkemizin 81 vilayetine, 86 milyonun her bir ferdine ulaşmanın, oy tercihi ne olursa olsun insanımızın gönlüne girmenin mücadelesi içindeyiz.
Şunu burada büyük bir gururla ifade etmek isterim: 23 yıla o kadar çok sayıda eser sığdırdık ki, bunların kahir ekseriyetini artık biz bile hatırlamıyoruz. İcraat ve yatırımlarımızı tek tek saymaya kalksak, buna değil saatler, inanın günler bile yetmez.
Eser ve hizmet siyasetimizle ülkemizin çehresini değiştirmekle kalmadık; bundan çok daha önemlisi, rakiplerimizi dönüştürdük.
Yıllarca antidemokratik güçlerin yelkenlerini şişirmesiyle siyaset yapanlar, gönülsüz de olsa en azından zahirde millî iradeyle barışmak, milletin tercihine saygı duymak zorunda kaldı.
Millete “bidon kafalı” diyen, “göbeğini kaşıyan adam” diyen, “dağdaki çobanla benim oyum bir olabilir mi?” diyen zihniyet; yenile yenile, burunları sürtüle sürtüle Anadolu insanına saygı göstermeyi öğrendi.
İmtiyazlıların, mütegallibenin, kerameti kendinden menkul elitlerin, milletin kesesinden geçinen tüfeylilerin saltanatına son verdik. Bunu birlikte başardık, bu değişime birlikte imza attık.
Biliyorum, beyefendiler rahatsız olacak ama şu gerçeği, Türk siyasetinin son çeyrek asırdaki serencamını bilen herkes kabul ve tasdik ediyor: Ana muhalefet partisi dâhil, rakiplerimiz birçok konuda bizi takip ediyor; bizim siyasetimizi referans alarak politikalarını belirliyor. Siyasetin kutup yıldızı olarak işte bu kadroyu, AK Parti’yi ve Cumhur İttifakı’nı görüyor.
"SİYASETTE NEZAKET DERSİNİ ALMAYI UNUTANLAR VAR"
Ülkenin bekasının garantisi olmasının yanı sıra, AK Parti ve Cumhur İttifakı, demokratik siyasetin mütemmim cüzü olarak da önemli bir görev ifa ediyor. Bugün tartışmasız bir şekilde Türkiye’de siyasetin rotasını, eksenini, ana omurgasını ve çerçevesini AK Parti ve Cumhur İttifakı tayin ediyor. Açık söyleyeyim; biz bundan şikâyetçi değiliz. Rakiplerimizin kalite ve kalibresini yükseltebiliyorsak, ne mutlu bize. En nihayetinde taklitler aslını büyütür, aslını güçlendirir. Ancak görüyoruz ki, siyasette nezaket dersini almayı unutanlar var. Bunların en başında da CHP’nin yeni genel başkanı geliyor. Geçen haftaki hezeyanları karşısında milletimiz gibi bizim de yüzümüz kızardı, bu ülkenin ana muhalefeti adına utanç duyduk.
Seleflerine kıyasla, yeni genel başkanın Türk siyasetinin görüp göreceği en ağzı bozuk, en küfürbaz figürlerden biri olduğu görülüyor. Onu da bu zatın çiğliğine, acemiliğine, zayıf karakterine ve vesayet altında siyasetçilik oynamasına veriyoruz.
Biz, kendimize ve milletimize saygımız gereği elbette bunların seviyesine inmedik, bundan sonra da inmeyeceğiz.
“Üslubu beyan, ayniyle insan” diyor. Bu şahsın geçen hafta bize, yargı mensuplarımıza ve kamu görevlilerimize yönelik kurduğu pespaye cümleleri kendisine aynen iade ediyoruz.
Değerli arkadaşlarım, dikkatinizi çekmek istediğim bir başka husus şudur: AK Parti tecrübesi, İslam dünyasında da önemli bir referans kaynağıdır.
Asya’dan Afrika’ya, Balkanlardan Orta Doğu’ya birçok yerde AK Parti çok yakından takip edilmekte; hukuk ve demokrasi zemininde yürüttüğümüz başarılı mücadelemiz örnek alınmaktadır.
Demokrasi kültürü, devlet yönetme tecrübesi ve güçlü teşkilat yapısıyla AK Parti, yurt dışında da milyonlara yol göstermektedir.
Bugün aynı zamanda dünyada da bir AK Parti gerçeğinden bahsediyoruz. Bundan büyük bir kıvanç duyduğumuzu özellikle vurgulamak istiyorum.
Bu vesileyle, tüm il başkanlarımıza ve yönetimlerine; onların şahsında tüm ilçe, belde başkan ve yönetimlerine, gençlik kollarımıza, kadın kollarımıza, partimize ve milletimize yaşattıkları bu başarılardan dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum.
Şehirlerine 23 yıl boyunca aşkla hizmet eden büyükşehir, il, ilçe ve belde belediye başkanlarımızı, belediye meclis ve il genel meclis üyelerimizi de tebrik ediyor, kendilerine şükranlarımı sunuyorum. Ebediyete uğurladığımız yol arkadaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.
"7 GÜN 24 SAAT AZİMLE ÇALIŞACAĞIZ"
Şunun da bilinmesini istiyorum: Bundan 23 sene önce hangi niyetlerle, hangi gayeyle siyaset yapıyorsak, bugün de aynı değerlerin rehberliğinde siyaset yapıyoruz. 23 yıl önce hangi ilkeleri savunuyorsak, bugün de aynı prensiplerin izinden gidiyoruz. 23 yıl önce nasıl bir heyecan içindeysek, bugün de aynı heyecanla, aynı aşkla, aynı sevdayla millete ve memlekete hizmet için koşturuyoruz.
En küçük bir rehavete kapılmadan, kibre ve tekebbüre meyletmeden, en küçük bir ihmale mahal vermeden 7 gün 24 saat azimle çalışacağız. Teşkilatla ahenk içinde olacak, genel merkez birimlerimizle irtibatımızı her zaman çok sıkı tutacak, kabinedeki arkadaşlarımızla eşgüdüm içinde hareket edeceğiz.
Bir kere daha altını çizerek ifade etmek isterim ki; tıpkı genel merkezimiz gibi, AK Parti il, ilçe ve belde teşkilatlarının kapısı da tüm vatandaşlarımıza ardına kadar açıktır. Aynı şekilde, AK Partili belediyeler milletimizin emrinde ve hizmetindedir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan itibaren, 30 yılı aşkın süredir hep bu hassasiyetle siyaset yaptık. Bundan sonra da bu çizgimizi koruyacağız. Milletle bağımızı daha da güçlendireceğiz.
Bu salondaki her bir kardeşim, milletin emanetini bize; bizim emanetimizi de millete ulaştırmak adına bu görevlerde bulunuyor. Her biriniz, milletin derdini bize; bizim çözümümüzü milletimize anlatmak üzere bu toplantılara katılıyorsunuz. İllerinize döndüğünüzde bu şuurla hareket etmenizi bekliyorum. Emanetimize, derdimize, gayretimize sahip çıkacağınıza yürekten inanıyorum. Rabbim aşkımızı, şevkimizi, sevdamızı daim eylesin diyorum.
"HAYRA MOTOR ŞERRE FREN"
Aziz kardeşlerim, değerli başkanlarımız, halktan, sokaktan, vatandaştan kopuk siyaset olmaz. Olsa da bundan ülkeye ve millete hayır gelmez.
Bugüne kadar gözümüzü ve kulağımızı bir an olsun milletten ayırmadık. İktidarda bulunmanın sorumluluğu, rahmetli Erbakan Hocamızın o veciz ifadesiyle, “Hayra motor, şerre fren olmayı” da gerektirir. Halka hizmet etmekle görevimizi tam manasıyla yerine getiremeyiz. Aynı zamanda milletin faydasını gözetmek, çıkarlarını korumakla da mükellefiz. Mühim bir konuya da burada değinmek durumundayım. Sizin de bildiğiniz gibi, emlak vergilerindeki artış meselesiyle ilgili toplumun farklı kesimlerinden çeşitli tepkiler yükseliyor. Bilhassa CHP’li belediyelerin yönettiği şehirlerde, arsa ve arazi metrekare birim değerlerinde %2.500, %5.000, hatta bazı bölgelerde %18.700’lere varan fahiş artışlar yapıldığını görüyoruz. Bu artışlar doğrudan vatandaşımızın omzuna haksız bir yük bindiriyor.
Tıpkı “ucuzlatacağız” dedikleri su ve toplu ulaşım fiyatlarında olduğu gibi, maalesef burada da verdikleri sözlerin hilafına davranıyorlar. Bunun kabul edilebilir olmadığı açıktır. Kantarın topuzunu kaçıran bu artışlara sessiz kalmamız düşünülemez. Bir önceki Merkez Yürütme Kurulu toplantımızda bu konuyu enine boyuna değerlendirdik. İlgili arkadaşlarımız öncesinde ve sonrasında bir araya geldi; haklı talepleri karşılayacak, ana muhalefetin istismarını engelleyecek formüller üzerinde konuştular.
Önümüzdeki günlerde çözüm önerimizi Meclisimizin takdirine sunacağız. Şimdiden hayırlı, uğurlu olsun. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.









