Geçen Kasım ayı sonlarında kaleme aldığım “ Don-Ron Muharebesi ” başlıklı yazımı hatırlayanlar olacaktır. 2024’teki Başkanlık seçimleri için Cumhuriyetçi Parti’de Donald Trump ve Florida Valisi Ronald Desantis’ in kıyasıya çarpışacaklarını anlatmıştım. Trump’ın eski danışmanlarından Sam Nunberg ’in ise DeSantis için “ Trump’ın en kötü kabusu . Daha genç, zeki ve başarılı ” diye konuştuğunu da aktarmıştım. O yazıyı kaleme aldığım sırada Trump’ın adaylığını ilân etmesine karşın Desantis henüz açıklama
Geçen Kasım ayı sonlarında kaleme aldığım “
Don-Ron Muharebesi
” başlıklı yazımı hatırlayanlar olacaktır. 2024’teki Başkanlık seçimleri için Cumhuriyetçi Parti’de
Donald Trump
ve
Florida Valisi Ronald Desantis’
in kıyasıya çarpışacaklarını anlatmıştım. Trump’ın eski danışmanlarından
Sam Nunberg
’in ise DeSantis için “
Trump’ın en kötü kabusu
.
Daha genç, zeki ve başarılı
” diye konuştuğunu da aktarmıştım. O yazıyı kaleme aldığım sırada Trump’ın adaylığını ilân etmesine karşın Desantis henüz açıklama yapmamıştı. Ama adaylık için hazırlandığı biliniyordu. Nitekim Desanstis’in Nisan ayında İsrail, Japonya, Güney Kore ve İngiltere’ye yaptığı geziler Başkan adaylığı için diplomatik bir “yoklama” olarak nitelenmişti.
Trump’ın hakaret dolu saldırıları karşısında bile sessiz kalmayı tercih eden Desantis nihayet ağzındaki baklayı çıkararak adaylığını ilân etti. Desantis,
Elon Musk
ile yaptığı, ancak teknik aksaklıkların yaşandığı bir “
Twitter
” yayınıyla Amerikan Başkanlığına aday olduğunu duyurdu. Cumhuriyetçi Parti’den Başkan adaylığı için yarışacak çok isim var tabii ama Trump’ın tek çekindiği tek isim, Desantis. Trump döneminde ABD’nin BM temsilcisi
Nikki Haley
dahil bu isimlerin ön seçimlerde Trump karşısında başarılı olmaları beklenmiyor. ABD medyasında yer alan yorumlara göreyse bu isimlerin hedefleri aslında Başkan Yardımcılığı adaylığını kapmak.
Desantis ise Mart ayında kendisiyle yapılan söyleşide “
Trump, Başkan Yardımcısı olmanızı teklif ederse kabul eder misiniz
” şeklindeki soruya böyle bir pozisyonla ilgilenmediği cevabını vermişti. Bu soru Trump yanlısı “
Newsmax
” ekranlarında Desantis’e yöneltilmişti. Muhtemelen Trump en güçlü rakibinin ağzını yokluyordu. Desantis 2020’de ikinci kez Florida Valisi seçildiği gibi rakibine 20 puan fark atmış, Demokratlar’ın kalesi olarak bilinen bazı ilçelerde de öne geçmişti. Başkanlık seçimlerini kaybeden Trump ise Desantis’in başarısını küçümsemekle kalmamış, Florida zaferinde aslan payının kendisine ait olduğunu söylemişti.
Kılıç kınından çıktı, zarlar atıldı, ya da başka bir deyişle Desantis, “
Roma İmparatoru
” olmak isteyen
Sezar
gibi “
Rubicon nehri
”ni geçti. Rubicon kırmızı çizgisini geçerek Roma’da bir “
iç savaş
” başlamasına yol açan Sezar nihayetinde bütün rakiplerini yenerek İmparator olmuştu. Desantis’in adaylığını ilân etmesi de Cumhuriyetçi Parti içinde yeni “iç savaş” başlatacaktır. Parti içinde zaten “
Trumpçılar
” ile
Merkezci Cumhuriyetçiler
arasında iç savaş yaşanıyordu. Yeni’sinin farkı, bu savaşın daha çok “
Trumpçı Cumhuriyetçiler
” arasında yaşanacak olması.
Desantis’in kendisi de bir “
Trumpist
”. “Cumhuriyetçi Parti”nin Washington’daki yerleşik liderliğine başkaldıran Trumpist taban ön seçimlerde “Trump” ve “Desantis” arasında tercih yapacak. Cumhuriyetçi seçmenler arasında yapılan anketlerde ilk sırada Trump yer alıyor. Bu anketlerde Trump’a en fazla yaklaşan isimse Desantis idi. Desantis’in adaylığını ilân etmesinin yeni anketlerde önceki oranlara kıyasla bir değişikliğe yol açıp açmayacağıysa merak konusu.
“
Trumpizm
”in Trump’ın şahsını aşan bir niteliğe sahip olduğunu belirtmeliyim. Bu yüzden Trump ve Desantis’in Cumhuriyetçi tabana yönelik hamlelerinde “
kim daha Trumpist
” sorusu cevap bulacak. Cumhuriyetçi Parti’nin daha Sağ kanatlarını destekleyen zengin bağışçıların birçoğu yüzlerini Desantis’e doğru çevirmiş görünüyorlar. Twitter’ın milyarder patronu
Elon Musk
’un da desteğini Desantis’den yana atması bu çevrenin tercihini yansıtıyor olsa gerek.
Trump “
Truth Social
”daki bir paylaşımında Ron Desantis’in “
Twitter
” programında yaşadığı teknik aksaklıklarla alay ederek ilk hamleyi başlattı. Desantis ise ertesi gün bir radyoya verdiği söyleşide Trump’ı doğrudan hedef alarak “
Sol’a doğru koşuyor gibi görünüyor ve ben her zaman muhafazâkâr ilkelere bağlı biri oldum. Sol’a kayarak ulusal çapta kazanamazsınız. Cesur politikaları savunarak ulusal çapta kazanırsınız. Bunu Florida’da gösterdik
. Yaptığım hiçbir şeyi sulandırmadım” diyordu. Desantis’e göre Trump “
2016’daki Trump
” değildi.
Yapılan yorumlara bakılacak olur ise Trump karşısında Demokrat Parti için ‘
en iyi seçenek
’ yine “
Biden
”. Desantis’in adaylığı kazanması halindeyse Biden ‘
kötü bir seçenek
” olarak görülüyor. Uzun lafın kısası, Demokratlar Trump’tan çok Desantis’in Başkan adaylığından rahatsızlar. Demokratlar’a göre Desantis, Trump’tan bile daha Sağ’da ve daha tehlikelidir.
#ABD
#Politika
#Donald Trump
#Joe Biden
#Abdullah Muradoğlu
