
İçimiz kavruldu...
20 askerimizin şehit haberini aldık... Onlara Allah’tan rahmet, yakınlarına ve ülkemize başsağlığı diliyoruz... Ruhları şad olsun...
Ölüm en büyük acı, en büyük krizdir... Söz konusu 20 vatan evladı olunca tüm ülkeyi, kurumları, vatandaşları ilgilendirir... Askeri bir mesele olunca da sınırları Türkiye’yi aşar, iş birliği ya da rekabet içinde olduğumuz diğer ülkelerin de konusu hâline gelir...
Bu nedenle, kriz kadar, krizin iletişimini de doğru yönetmek çok ciddi bir meseledir... İhmal, suikast, sabotaj, zaaf kavramlarını hiçbir ispata gerek duymadan sarf eden, askeri gücümüzü, kabiliyetlerimizi, kurumlarımızı ve ülkemizi yıpratmak, karalamak için bu durumu kullanmaya kalkanlar, bunu yaparken de şehitlerimizi ve başta en yakınları olmak üzere onlar için acı çeken yürekleri incitmek isteyenler olacaktır...
İşte tüm bunları önlemenin yolu, kriz yönetimiyle paralel ilerleyen doğru, planlı bir kriz iletişimi yönetimidir...
Kriz iletişimi, konu hakkındaki en yetkili kişi ya da kurum tarafından yönetilir. En üst düzeyde Millî Savunma Bakanlığı’nın (MSB) sorumluluğunda olan bu hususta ‘hız’ kritik önemdedir. Yani, hiçbir dedikoduya, söylentiye, tezvirata alan bırakmayacak şekilde anında bilgilendirmelerle kamuoyu aydınlatılmalıdır...
Şu ana kadar MSB açıklamalarıyla gerek ‘en üst düzeyde temsil’ gerekse de ‘anında bilgilendirme’ hususlarının doğru işletildiğine şahit olduk...
MSB, kısa ve net mesajlarla ilk anda öğrenilmek istenen -uçağın düştüğü, maalesef 20 şehidimiz olduğu, isimleri, ailelerine haber verildiği ve incelemenin başlatıldığı- tüm soruları cevaplamış durumda...
İşin bir başka yanı da inceleme ve arama-kurtarma çalışmalarıdır. Kriz yönetimi boyutu bu çalışmaların sağlıklı ve hızlı ilerlemesini sağlarken, kriz iletişimi boyutunda yapılanların ve ilerlemelerin aktarılması gerekir... Ki bu yönde de açıklamalar yine MSB tarafından yapılmaktadır: “Arama kurtarma ve kaza kırım ekibinin incelemelerine Gürcistan makamları ile koordineli olarak 06.30’da başlanmıştır... [...] Güvenlik gerekçesiyle bölge görevliler dışında girişlere kapatılırken, gazetecilerin enkaz alanının yaklaşık 250 metre uzağında çalışmasına izin veriliyor...”
Bu açıklamaları basından okuyoruz... Gelin görün ki aynı ayrıntıda açıklamalar MSB’nin ne web sitesinde var ne de sosyal medya hesaplarında...
Boyner ve Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi iş birliğiyle düzenlenen “Perakende Genç Yetenek Programı”nın 3. dönem mezunları Ocak ayı itibarıyla Boyner mağazalarındaki ilk yöneticilik adımı olan ‘Yetkili’ pozisyonunda görevlerine başlayacaklarmış.
İlk kez 2022 yılında hayata geçirilen Program kapsamında; 3. sınıflarında staj programına katılan öğrenciler, seçmeli ders alarak 4. sınıf boyunca Boyner Perakende Akademisi tarafından verilen perakende matematiği, e-ticaret ve lojistik yönetimi, görsel sunum, müşteri yönetimi ve kurumsal itibar gibi konularda eğitim alıyorlarmış. Teorik eğitimin ardından öğrenciler, Türkiye’nin farklı şehirlerindeki Boyner mağazalarında staj ve MT (Management Trainee) programına katılarak satış, operasyon, lojistik ve müşteri deneyimi gibi alanlarda uygulamalı deneyim kazanıyor, bilgi ve becerilerini geliştiriyorlarmış...
Program kapsamında bugüne kadar 50 öğrenci stajyer ve 20 öğrenci ise MT olarak Boyner mağazalarında görev almış. Katılımcıların yüzde 60’ı kadınmış...
Sınanmış bir bilgidir; markaların ‘iş sonuçları’na çok ciddi etki eden nihayi hedefleri itibar olmalıdır... Çünkü itibar, güven demektir ve güven, krizlerden koruyabileceği gibi, daha nitelikli insan gücüne, daha geniş müşteri kitlesine, daha kaliteli paydaşlara ulaşmanızı sağlar... Tüm bunlar da maliyetleri düşürür, satışları artırır ve işin sürdürülebilirliğine ciddi katkılar sağlar...
Ancak çok kolay kaybedilebilecek itibar, öyle kısa yoldan elde edilebilen bir şey değildir... İşini iyi yapmak yetmez... Başka alanlara, toplumsal, çevresel faydaya da eğilmeli, ekosisteminize fayda sağlanmalı, hatta liderlik edilmelidir... Elbette bu yapılanları birer iletişim fırsatı olarak görmek ve değerlendirmek de çok önemlidir...
Boyner’in bu iş birliğini, itibarına sağladığı katkı açısından incelenekte yarar olabilir... Öncelikle Anadolu Üniversitesi gibi itibarlı bir kurumla birlikte çalışmak değerli bir adımdır... Üniversite içine girerek hem satış hem de çalışan profili açısından hedef kitlesi olacak üniversite öğrencileri ile buluşmak, bunun da ötesine geçerek akademik ve personel ile programdan yararlananların çevresine doğrudan ulaşabilmek de yabana atılmaması gereken bir husustur... Özellikle de firmalar hakkında bilgi edinme konusunda ‘en güvenilir’ kaynağın yakın çevre olduğu düşünüldüğünde...
Bunun dışında, ama en az onlar kadar önemli olan bir diğer husus da ‘konu yönetimi’nin iyi, yani firmanın uygulama alanına uygun seçilmiş olmasıdır... Firma hem daha üniversite sıralarındayken potansiyel çalışanlarını hazırlama imkânı bulmuş hem de üniversiteli gençlerin istihdamına destek olduğunu göstermiştir...
Pek çok yanıyla başarılı bir çalışma olduğuna inandığımız ”Perakende Genç Yetenek Programı” bir de üniversite ağını genişletir ve ulaşılan genç sayısını artırırsa toplumda daha geniş yankı uyandırabilir ve itibarına itibar katabilir...
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.