İsrail’in hedefi bir sır değil: Gazze’nin tamamen boşaltılmasını, bütün Filistinlilerin Gazze’yi terk etmelerini istiyor. Bu niyeti Netanyahu da, diğer İsrailli yetkililer de defalarca ve açık açık ifade ettiler. ABD Başkanı Trump da birkaç kez bu planı hem de detaylarıyla dile getirdi.
Gazze’de yaşananlara baktığımızda sergilenen tüm vahşetin bu “boşaltma” planını gerçekleştirmeye yönelik olduğunu görüyoruz.
Dün GZT’de çarpıcı bir derleme vardı: “Bir halk 700 gündür yok edilmeye çalışılıyor. Gazze’de 2,4 milyon insan kapana kısıldı. Gazze’nin yüzde 80’i işgal altında; şehirlerin yüzde 90’ı yerle bir edildi 2,4 milyon insan açlık, yıkım ve sürgünle yüz yüze bırakıldı. İsrail 150 bin ton patlayıcı kullanarak 68 milyar dolarlık doğrudan zarara yol açtı. Bugüne kadar 73 bin 731 kişi hayatını kaybetti ya da kayboldu. Bunların 20 binden fazlası çocuk, 12 bin 500’den fazlası kadın. 2 bin 700 aile tamamen yok oldu, bazı ailelerden geriye tek bir kişi bile kalmadı. Yaralı sayısı 162 bin kişi. 38 hastane tamamen yok edildi, 197 ambulans hedef alındı. 1.607 sağlık çalışanı şehit edildi. 662 okul, 833 camii tamamen yıkıldı. 650 bin çocuk, 40 bin bebek şu anda ölüm riskiyle karşı karşıya. Tarım arazilerinin yüzde 94’ü yok edildi. 5 bin 80 kilometre elektrik hattı, yüzbinlerce metre su hattı imha edildi. Balıkçılık tamamen sıfırlandı…”
Gazzeliler sürekli yerlerinden ediliyorlar. 2,4 milyon insanın büyük çoğunluğu şu anda Mısır sınırına yakın Refah bölgesine sıkıştırılmış durumda.
Olacakları tahmin etmek güç değil: Uluslararası baskının da çok arttığı şu günlerde, Gazze-Mısır arasındaki 10 kilometrelik hat üzerinde İsrail bir geçiş noktası açacak. Bunu kendisinin yapmayacağı, muhtemelen büyütüp beslediği, koruyup kolladığı, Hamas’a rakip olarak istihdam ettiği IŞİD teröristlerine yaptıracağı çok açık. Bir gün sınırda, “kimliği belirsiz kişilerin sabotajıyla” sadece birkaç metrelik geçiş oluşacak ve aç, susuz, hasta, çaresiz, kimsesiz, her an ölümle burun buruna yaşayan, artık umutsuz, yılgın, bitkin, yorgun, daracık bir alana sıkışmış, iradesi bulanıklaşmış, sinirleri yıpranmış, nefes almakta bile zorlanan Gazzeliler oradan Mısır’a, Sina’ya akın edecekler. İsrail’in son saldırıları, baskıları, dozunu daha da artırdığı vahşeti bu acı sonun artık yakın olduğunu gösteriyor.
Gazze ile Mısır arasındaki 10 kilometrelik sınır hattı dünyanın ve insanlığın utanç duvarlarından oluşuyor. Gazze tarafında, sınırdan 400 metre içeriye kadar genişletilmiş, binlerce evin yıkılmasıyla oluşturulmuş, İsrail’in kontrol ettiği, son aylarda da Mısır’la yapılan anlaşmaları çiğneyerek işgal ettiği Philadelphi Koridoru var. Bu koridordan sonra Mısır duvarları yer alıyor.
Mısır, Gazze sınırında yıllardır inşa faaliyeti yürütüyor. Derinliği 18 metreyi, yüksekliği 30 metreyi bulan, üzerine dikenli teller, sensörler, kameralar yerleştirilmiş duvarı aşmak mümkün değil. Bu duvarın 1 kilometre gerisine Mısır büyük bir hendek kazdı ve deniz suyunu buraya akıttı. Çevreye de ağır hasar veren bu hendek şimdi işlevsiz.
Mısır, mevcut duvarı tahkim etmek için 2017’de tekrar inşa çalışmalarına başladı. Bütün yoksulluğuna, ekonomik sıkıntılarına rağmen Mısır bu duvarlara büyük kaynaklar akıtıyor. Ayrıca İsrail’le varılan mutabakatlar sonucu duvarın önünde askeri birlikler bulunduruyor.
Mısır, Gazzelilerin sınırı aşıp topraklarına akmasından çok korkuyor. Haksız değil. 2,5 milyona yakın ek bir nüfus Mısır ekonomisini zorlayacak. Üstelik bu nüfus çok dinamik ve samimi Müslümanlardan oluşuyor ki bu da Mısır diktası için ciddi tehdit. Ayrıca Gazzelilerin gelmesi Mısır’ın bir kez daha İsrail’e yenilmesi anlamına geliyor ki neredeyse bitmiş ulusal gururun kırıntısı dahi kalmayacak. Ancak yine de, Mısır’ın duvarları Gazzelileri engellemek için mi yoksa İsrail’in güvenliğini sağlamak, Hamas’ı bitirmek için mi yaptığı tartışma konusu. Sonuçta Hamas, İsrail’in olduğu kadar, Mısır’ın ve Mahmut Abbas’ın da kâbusu.
Gazzelilerin Mısır’a yerleştirilmesi eski bir plan ve maalesef sadece İsrail’in değil, Mahmut Abbas’ın, BAE’nin ve diğer ABD kuklası Arap diktatörlerinin de desteklediği bir plan. Mısır’ın, evet, kaygıları var ama ikna edilmiş ya da edilecek gibi görünüyor. Sonuçta Mısır, Gazze’de soykırım en ağır şekilde sürerken, İsrail’le 35 milyar dolarlık doğalgaz anlaşması yapmış bir ülke. 35 milyar dolar, İsrail’in bugüne kadar ulaştığı en yüksek ihracat rakamı; buna rağmen, İsrail, hem parayı alıp hem de Mısır’ın gururuyla oynuyor, “aleyhimize açıklamalar yaparsanız bak anlaşmayı iptal ederiz” diye Mısır’ı tehdit ediyor.
17 Şubat 2024’de uluslararası ajanslar Mısır’ın Gazze sınırında yeni bir duvar inşaatına başladığı haberini servis ettiler. Hemen ardından, uydu görüntüleri ortaya çıktı ve BBC gibi bazı ajanslar görüntü üzerinde detaylı inceleme yaptılar: Mısır’ın, duvar inşası gibi görünse de, sınırda geniş alanlar oluşturduğu, buraya çadır sevkiyatı bile yaptığı iddia edildi. Yeni inşaatın Gazzeliler için kamp olduğu söylendi. Mısır bu iddiaları yalanladı ama geniş alanların ne için yapıldığını izah edemedi.
Bugüne kadar, Gazze’deki soykırım karşısında İslam dünyasının ve Arap ülkelerinin sessizliğini, tepkisizliğini konuştuk. Keşke sessiz, tepkisiz kalmaya devam etselerdi de, bu büyük ihanetin ortağı olmasalardı. Ama görünen o ki ihanet gerçekleşecek. Kim bilir, belki de Mısır şu anda pazarlık yapıyor ve el yükseltmeye çalışıyor; belki de o pazarlık bitti ve Mısır’ın “gururunu” da kurtaracak bir formül aranıyor. Gazzelilerin tehciri önündeki tek engel Mısır’ın duvarları; hain El Şebab Örgütü bir bombayla o duvarları yıktığında, geride Gazze kalmayacak.
Geride Gazze kalmayacak da, Filistin kalacak mı? Tabii ki hayır. İsrail, Gazze soykırım ve tehcirinden sonra Batı Şeria’ya yönelecek ve hızla orayı da “temizleyecek”. Sonrası Suriye, Lübnan, Ürdün, Kıbrıs. Gazze’nin taşınmasıyla, Hamas’ın bitirilmesiyle sorunun çözüleceğini zannedenler, alınlarına sürülmüş adi bir ihanet lekesiyle kalakalacaklar.
Gazze-Mısır arasındaki duvar bir “utanç” duvarıydı; şimdi bir “ihanet” duvarı, bir “ihanet ve soykırım” anıtı olarak insanlığın karanlık tarihinde yerini almaya hazırlanıyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.