
Kemal Tahir, romanlarıyla edebiyatımızın zirve ismi olmasının yanında fikirleriyle de iz bırakmıştı. Hayatı, yakın tarihimize olduğu kadar bugünümüze de ışık tutuyor.
Kemal Tahir 1910 yılında İstanbul’da doğdu. 1932-1938 yılları arasında gazetecilik, musahhihlik, çevirmenlik gibi işler yaptı. Tan Gazetesi yazı işleri müdürü iken Nazım Hikmet ve Mustafa Börklüce ile tanıştı. 15 Haziran 1938’de, bahriye çavuşu olan kardeşi Nuri Tahir üzerinden ordu mensuplarına Sabahattin Ali’nin hikâye kitaplarını dağıttığı gerekçesiyle Nazım Hikmet’le birlikte tutuklandı, 15 yıl hapse mahkûm edildi. İstanbul, Çankırı, Malatya ve Çorum hapishanelerinde 13 yıl yattıktan sonra Demokrat Parti affıyla hapisten çıktı. Kimse iş vermedi, yazılarını yayınlamadı, arkadaşları terk ettiler, çok sefil günler yaşadı. İlk eşi Fatma İrfan, o hapisteyken boşanmıştı; yeni eşi Semiha Hanım’ın küçük terzilik işleriyle ve çeviri yaparak geçimlerini kıt kanaat sağlıyorlardı. 1955 yılında ilk eserleri “Göl İnsanları” ve “Sağırdere” yayınlandı. Romanları çok ilgi gördü, edebiyat dünyasında artık bir Kemal Tahir fırtınası esiyordu. 1969 yılında bir şaheser olarak “Devlet Ana” romanını yayınladı; ardından Kurt Kanunu ve Yol Ayrımı geldi.
Sağcılar Kemal Tahir’e solcu olduğu için mesafeliydiler.
Solcular ise, ayakları vatan topraklarına sapasağlam bastığı, yerli, Türk tipi, Asya tipi bir sosyalizmi savunduğu için Kemal Tahir’i dışlıyorlardı. Yaşar Kemal’in eşkıyalığı yücelten “İnce Memed”ine karşı yazdığı “Rahmet Yolları Kesti” ve “kerim devlet” anlayışını en güzel şekilde anlatan “Devlet Ana” romanları üzerinden onu devletçi, milliyetçi hatta faşist olarak suçluyorlardı.
23 Nisan 1973’te Mehmet Barlas, Kemal Tahir’i evine yemeğe davet eder; Mete Tunçay da gelecektir. Kemal Tahir istemez ama yönetmen Halit Refiğ gitmesi için ikna eder. Eşi Semiha Hanım’la gittiği davette Mete Tunçay’la birlikte İsmail Cem, Ali Sirmen gibi isimler de vardır. Bu asil, özgün, yerli, edebiyat fırtınası isme, büyük bir kompleks ve kıskançlıkla, acımasızca yüklenirler. Kitaplarının toplatılması gerektiğini bile söylerler. 13 yıl hapishanelerde en kötü şartlarda yattığı için akciğer kanseri olan ve tek akciğerle yaşayan Kemal Tahir o davette fenalaşır; üzgün, kırgın evine döner ve sabah 05.30’da “Yorgun Savaşçı” hayata gözlerini yumar.
Yıl 2025: Cephede değişen bir şey yok. Kültür, sanat, edebiyat, düşünce dünyamıza çöreklenmiş ve adeta Resmî Gazete ile memuriyete atanmış gibi imtiyazlı, teşvikli çeteler kendilerini tekrar tekrar üretiyor; çizginin, çerçevenin, kalıbın dışına çıkan, biraz farklı düşünen, soran, sorgulayan herkesi susturmak, boğmak, ezmek, silmek için güç birliği yapıyorlar.
Kemal Tahir’i öldürdüler ama eserleri hayatta; katilleri unutulur, o eserler yaşayacak.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.