81 yıl sonra nihayet

04:005/12/2025, الجمعة
G: 5/12/2025, الجمعة
Ayşe Keşir

20. yüzyılın başı itibarıyla dünyada kadınlar seçme ve seçilme hakkını elde etmeye başladılar. Kaynaklara göre; 1906’da Finlandiya, 1913’te Norveç, 1918’de Azerbaycan, Macaristan, Kırgızistan, Polonya, İrlanda, Almanya, Avusturya, Birleşik Krallık, Rusya ve pek çok ülkede kadınlar seçme ve seçilme hakkını aldı. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nde kadınların oy kullanabilmesi ve seçilmesi için TBMM’de zaman zaman hararetli tartışmalar yapılmıştı. Kadınlar, 1930 yılında belediye seçimlerine katılma,

20. yüzyılın başı itibarıyla dünyada kadınlar seçme ve seçilme hakkını elde etmeye başladılar.

Kaynaklara göre; 1906’da Finlandiya, 1913’te Norveç, 1918’de Azerbaycan, Macaristan, Kırgızistan, Polonya, İrlanda, Almanya, Avusturya, Birleşik Krallık, Rusya ve pek çok ülkede kadınlar seçme ve seçilme hakkını aldı.

Genç Türkiye Cumhuriyeti’nde kadınların oy kullanabilmesi ve seçilmesi için TBMM’de zaman zaman hararetli tartışmalar yapılmıştı. Kadınlar, 1930 yılında belediye seçimlerine katılma, 1933 yılında ise muhtar seçme ve seçilme hakkını elde etti.

Türk kadını için, 5 Aralık 1934 tarihi önemli bir dönüm noktası oldu. Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan değişiklik ile kadınların ilk kez oy kullanması ve aday olması düzenlendi. Türkiye Cumhuriyeti, Fransa ve İtalya’dan 11, Belçika’dan 14, Yunanistan’dan 15, İsviçre’den ise 36 yıl önce kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanımış oldu. 


1935’TEKİ İRADEYE 67 YIL SAHİP ÇIKILMADI

1935 yılında yapılan genel seçim ve akabinde ara seçimle 18 kadın milletvekili TBMM’ye ilk kez girdi. Ve mecliste kadın milletvekili oranı %4,5 oldu. Başlangıç için heyecan verici, dönüm noktası olan bu oran ne yazık ki 2002 seçimlerine kadar hiç aşılmadı.

TBMM’de kadın milletvekili oranı 1939 seçimlerinde %3,7, 1957’de %1,3, 1965’te ise %1,8, 1977’de %0,9, 1983 seçimlerinde ise sadece %3 oldu. Hatta bu oran darbe dönemlerinde daha da aşağıya düştü. Tarihin en düşük kadın milletvekili oranı 1961 yılındaki seçimleriydi. Darbe sonrası TBMM’de kadın milletvekili oranı sadece %0,7 idi. Cumhuriyetin sözde varisleri 1935’teki iradeye sahip çıkamadı. Kadın milletvekili oranı 67 yıl boyunca bir puan dahi artmadı.

Diğer yandan, kadın milletvekili oranı 1995 seçimlerinde %2,4, 1999 seçimlerinde ise %4,2’ydi. Bu iki seçim dönemini, kadınlara ‘had bildirildiği’ ve ‘’bin yıl sürecek’’ diyerek övündükleri dönem olduğu için ayrıca kayda geçmek istedim.

Atatürk’ün kadınlara bıraktığı mirası yok sayanlar, daha da ileri gidip, siyaseti besleyen kanalları da kapattılar. Kız çocuklarını okul kapılarında bekletip, iş hayatından da uzaklaştırdılar.

Ta ki 2002 seçimlerine kadar…


23 YILDA NE DEĞİŞTİ?

Kadınlara ve sosyo-ekonomik farklılıklara yönelik en önemli fırsat eşitliği aracı eğitimdir. Eğitime erişim sağlanmadan ne istihdama katılımdan ne de siyasete katılımdan bahsedebiliriz.

2002 yılında üniversitede okuyan kız çocuk oranı sadece %13,5 iken bugün %52’ye ulaştı. Yani üniversitelerde okuyan öğrencilerin %52’si kız, %48’i ise erkekler. Hem yasaklar tarihe gömüldü hem de açılan üniversiteler ile eğitim erişilebilir oldu.

Eğitime erişim arttıkça istihdam ve siyasete katılım verileri de artmaya başladı. Bugün kamuda istihdam edilenlerin %43’ü kadın. Hakimlerin %47’si, kamuda eğitim personelinin %60’ı, sağlık personelinin ise %56’sı kadınlar. Bugün avukatların %46’sı da kadın…


KADINLAR ‘SEÇİLME HAKKI’NI 81 YIL KISMEN KULLANDI

Türk kadınları 1934‘te elde ettiği ‘seçilme hakkını’ 2015 seçimlerine kadar kısmen kullanabildi. Bazı kadınlar sadece giyimleri nedeniyle ‘had bildirilerek’ ‘seçilme’ hakkından mahrum bırakıldı. 81 yıl sonra nihayet, 2015 seçimlerinde güçlü bir irade ile ilk defa Türk kadınları (kılık kıyafet ayrımı yapılmaksızın) ‘seçilme hakkını’ tam olarak kullandı. 1934 tarihinden sonra 2015 tarihi de biz kadınlar için önemli bir dönüm noktası olmuştur.

Kadınlar, hem eğitimde fırsat eşitliğini elde ettikçe hem de ‘seçilme’ yasağı kalkınca siyasette daha da etkin yer almaya başladı. 2002’den bu yana her seçim TBMM’de kadın milletvekili oranı aratarak devam etti. 2016 seçimlerinde kadın milletvekili oranı %14,7’ye, 2023 seçimleri ile de %19,9’a ulaştı.

Yıllarca celladı oldukları kadınları, bütün bu kazanımlara rağmen hala ‘eve kapatılıyor’ korkusu ile siyasete alet ediyorlar... Çünkü onlar için ‘korku’ bir yönetim biçimi. 2025 yılında artık kadınlar eski Türkiye’nin ikna odalarındaki kız çocukları değil… O korkuların hepsi tek tek tarihe gömüldü.

Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını elde edişinin 91’nci yılı hepimize kutlu olsun.

#Siyaset
#Tarih
#Ayşe Keşir