
Peter Drucker’ı, uzun yıllar önce Yeni Gerçekler kitabı ile tanımıştım. Özellikle, Üçüncü Sektörü anlattığı bölümde, sivil toplum kuruluşlarının Amerika’da, İngiltere’de nasıl kurumsallaştığından bahseder. Dünyayı gönüllülük ile tanıştıran bir medeniyetin evladı olarak, 20. Yüzyıl’da, batı kaynaklı bir metinde, sivil toplumun, üçüncü sektörün kurumsal kimliğini okumak…
Yönetim danışmanı ve eğitimci Drucker’ın, ‘’Kültür stratejiyi kahvaltıda yer’’ sözü ise hafızalara kazınmıştır. Bu söz, şirket kültürü için söylenmiş olsa da toplum bilimi açısından önemli bir tespit olarak da değerlendirebilir. Drucker, şirket kültürüne önem atfeder ve yeni stratejilerin bu kültür ile uyumundan söz eder. Kültür ile uyumlu olmayan ‘’yenilikçi’’ stratejilerin başarı şansının azalacağını ve kültürün galip geleceğini ifade eder. Güçlü bir kültür olmadan etkileyici de olsa, stratejilerin başarı şansının olmadığından bahseder.
Toplum için, bir medeniyetin inşası için kültürün öneminden bahsettiğimizde, ‘Alt tarafı kap kacak kullanımı’’ diyen sözde aydınlar hatırlıyorum. Oysa medeniyet tam da o sofrada, evde, sokakta, okulda, işyerinde kurulur.
20. Yüzyıl’ın başlarında yaşayan Marksist Entelektüel A. Gramsci, kültürü, hâkim sınıfın bir enstrümanı olarak görür ve ‘’Kültürel Hegemonya’’dan bahseder, E. Durkheim ise ‘’kolektif bilinç’’ten söz eder. Her ikisi de kültürün, bir toplumun kaderini belirlediğinde hemfikirdir aslında. Bundandır ki; toplum mühendislerinin hedefi her daim kültürün ta kendisi olmuştur.
İslam toplumlarında ‘’üstünlük ancak takva iledir’’, ‘’müminler kardeştir’’ ilkelerinin gücü bir kültür inşa etmiştir. Ondandır ki, karşı stratejiler de hep kardeş kavgası üzerinedir.
Yesevi Erenleri ile başlayan yolda Yunus Emre, İbn-i Arabi ve Hz. Mevlânâ ve pek çok gönül eri, bu coğrafyada, batının tam da kalbinde, ilmek ilmek bir kültür ve bir medeniyet inşa ettiler. Hacı Bektaşi Veli’nin ‘’eline, beline, diline sahip ol’’ öğretisi, dünyanın ilk esnaf örgütlenmesi olan Ahi Teşkilatı’nın usta çırak ilişkisi ile değerler eğitimini kurumsallaştırması ve ticaret kültürü, yazılı olmayan güçlü bir toplumsal yasa oluşturmuştur.
Unutmayalım ki; Türk İslam Medeniyeti, altın çağını, bu kültürel temeller üzerinde yaşıyor, yaşatıyorken Avrupa, orta çağın karanlığında boğuluyordu.
Kültür zaman içinde hayatı harmanlayıp, yoğururken, strateji de her daim hesap kitap yapar. Yeni stratejiler, yeni inşalar için mevcut kültürün yaralanması, doğal değişim ve dönüşümün yerini sert kırılmalara bırakması gerekir ki boş bıraktığı yerler hızlıca doldurulsun. Sömürge tarihi, üzerinde ameliyat yapılan toplumların tarihidir aslında.
Bizim neslin başucu kitaplarından olan, Erol Güngör’ün, ‘’Kültür Değişmesi ve Milliyetçilik’’ kitabında, Türkiye’deki değişimi, herkesin kendi tarafından sınırlandırmak, kontrol altına almak isteğinden bahseder ve ‘’ …Bu kültür parçalanmıştır ve günden güne eski bütünlüğünü kaybetmektedir ama hâlâ insanlarımıza başıboş değişmeye direnme gücü verecek kadar ayaktadır.’’ der. Ve sağlıklı bir kültürel değişim sürecini başlıklar halinde uzun uzun anlatır.
Nurettin Topçu, Kültür ve Medeniyet bahsinde kültürün ana unsurunu ahlak ve şahsiyet olarak ifade eder. Özellikle ‘’taklit’’ üzerine sert eleştiriler yapar. Sanırım en ucuz ve en sığ değişim stratejisi, taklidi yenilik zannetmektir. Ve ne yazık ki, canım ülkemde hala bunda ısrar edenler var.
Türk Kültürü ve bu kültürün inşa ettiği o büyük medeniyetten bahis açınca birileri neden rahatsız oluyor? Aydın despotizminin, modernleşmenin vesayetçi uzantılarının karın ağrısının sebebi nedir?
Biliyorlar ki, bu büyük mirasın varisleri, sahipleri var.
Onlar, kültür direnişçileri…
Onlar kültürünü, zamanın ruhuna uygun olarak nesiller boyu aktardıkça, toplum ‘başıboş bir değişime kararlılıkla direnecek’.
Ve toplum mühendisliği amacına tam olarak ulaşamayacak.
Hasılı kültür, stratejiyi kahvaltıda çıtır çıtır yiyecek.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.