
Goebbels’ten aldığı bayrağı elinden bırakmayan Özgür Özel’in, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun elebaşı olduğu çıkar amaçlı suç örgütüne yönelik iddianamesinde, Siyasi Partiler Kanunu’na göre hareket edildiğini, CHP’nin kapatılması yönünde bildirimde bulunulmadığını açıklamasını görmezden gelmesi tepki uyandırdı. Algı oyunu çekmeye de mağdur edebiyatı yapmaya da doymayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Hitler’in Propaganda Bakanı Joseph Gobbels’in ‘Büyük Yalan’ tekniğini uygulamaktan ise bıkmadı. Özel’in defalarca tekzip edilen “CHP’ye kapatma davası açmaya kalkıyorlar” yalanını gittiği her yerde tekrarlaması, Kilis’te de diline dolaması sabrı taşırdı.
Goebbels’ten aldığı bayrağı elinden bırakmayan, palavrada selefi Kemal Kılıdaroğlu’na taş çıkarırken suflörü Ekrem İmamoğlu’ndan geri kalmadığını ortaya koyan Özel’e milyonlardan, “Aynı yalanı yineleyerek toplumu kandıramazsın” cevabı geldi.
Yazarlar da Özel’i iftiraları, uydurmaları bırakmaya çağırdılar. Özel’i iddianameyi dikkatle okumaya davet ettiler. Özel’e “İddianamenin güçlü olduğunu çarpıtmaya imkân vermediğini bil. Goebbels’in yeterince büyük bir yalan söyleyip, onu tekrar ederek kitleleri peşine takma taktiğinin miadını doldurduğunu da unutma. Palavrayla halkı tahrik edemeyeceğini aklından çıkarma” diye seslendiler.
Anlaşılıyor ki Özel ve arkadaşları, Goebbels’e yalan taktiği verecek durumdalar. Palavrada Goebbels’ten daha mahirler. Milletin gözünün içine baka baka yalan söyleyenlerden ne umulur? İşte ‘Aziz İhsan Aktaş kaçtı’ diyenler bunlardı. Aktaş, ortaya çıkıp ‘Kaçmadım. Konum atayım. Duruşma gününü sabırsızlıkla bekliyorum’ demedi mi? Özel, hangi konuda yalan söylemedi ki? Hangi boş iddiayı tekrar edip durmadı ki? Rüşvet avrolarıyla ilgili video belleğimizde. O video için ‘Komplo ürünü’ cümlesini kullanmadı mı? O videonun bir bölümünün yayınlandığını, devamı olduğunu belirtti ama gerisini getirmedi. Özel’in iddianameyi okumadan ‘CHP’yi kapatmaya kalkıyorlar’ çığlığı koparması böyle ele alınmalı. İddianamede kapatma davasından söz edilmezken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Siyasi Partiler Kanunu’na dayanılarak bildirimde bulunulduğu hatırlatılırken, Özel’in Goebbels’i andıran bir tavır sergilemesi büyük talihsizlik. Yazık! Bu kadar da art niyetlilik olmaz.
Koltuğunu borçlu olduğu İmamoğlu’na onlarca ithamla karşı karşıya kaldı. Kuşkusuz, bu ithamlardan biri de hafriyat alanlarıyla ilgili. İddianame ortada. Orada hafriyat alanlarından elde edilen illegal gelirin 40 milyar lirayı aştığı, devlete zararın da 80 milyar lirayı bulduğu bildiriliyor. Jetlerle başka ülkelere, şehirlere kaçırılan ülkelere işaret ediliyor İtiraflar da belli. Ertan Yıldız’ın beyanları malum. Ayrıca Murat Gülibrahimoğlu firari. Yine Emrah Bağdatlı firari. Her yerden pislik yağıyor. Odakta bir tek İmamoğlu yok. İddianamede İmamoğlu’nun servetini artırmak için değil de CHP’yi ele geçirmek ve siyasi kariyer planını uygulamak için usulsüzlükler yaptığı anlatılıyor. Peki, Özel nerede? Özel göbekte. CHP yönetimi elde edildi mi? Elde edildi. Pavyon kapılarında rüşvet dağıtılarak Genel Başkan Özel yapıldı mı? Yapıldı. Demek ki Özel’in korkusu, paniği boşuna değil. Çünkü koltuğu, makamı tehlikede. Onun için Özel’in bağırmaktan, yalana bel bağlamaktan başka çıkış yolu kalmadı. Gelinen aşamada, Özel’in atacağı adım, ya her şeyi itiraf etmek ve halktan af dilemek ya da Goebbels’in ‘Büyük Yalan’ taktiğine sarılmak. O, Goebbels’in izinden gitmeyi tercih ediyor. Ancak 3 bin 900 sayfalık iddianamede yok yok. İddianameyi satır satır okuyan dönen dolapları, çalınan paraları görecektir. Özel de kurtulamayacaktır. Yargı duvarına toslayacaktır. Dokunulmazlığı kalkınca her şeyi itiraf edecek.”
Başkan Recep Tayyip Erdoğan; CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in elinden mikrofonun hiç eksik olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti;’’
“Peki ne dediğini anlayabilen var mı? Ne demek istediğini çözebilen var mı? Yolsuzlukları savunmak dışında yaptığı bir iş var mı? Şimdiye kadar milletin ve memleketin faydasına kurduğu bir cümle var mı? Suç örgütü yakayı ele verdiğinden bu yana muvazeneyi iyice yitirdi. Çıkıyor her gün yargı mensuplarına hakaret ediyor. Sabah akşam birilerini tehdit ediyor. Şurası bir gerçek; CHP Genel Başkanı’nın dürüstlükten ve siyasi olgunluktan uzak bu üslubu, en fazla CHP’li vatandaşlarımızı rencide etmektedir. Gazi Mustafa Kemal’in partisinin düşürüldüğü bu kötü durumdan bizim kadar onlar da rahatsız, onlar da şikayetçi. Anlaşılan onlar bu zatın iş bilmezliğinden yılmışlar, bıkmışlar, usanmışlar. Yani nereden tutsanız elinizde kalan, nereden baksanız hayal kırıklığı yaşatan, zavallı, zayıf bir karakterle karşı karşıyayız. Sınırlarımızın ötesinde bu kadar çatışma ve kriz varken ülkemiz içinde milletimiz bizden sorunlarına çözüm beklerken, biz bu zatın yaptıklarıyla, söyledikleriyle, çok daha önemlisi söylemeye cesaret edemedikleriyle zerre kadar ilgilenmiyoruz. Bu zatın milletin milyarlarca lirasını iç eden, talan eden, başında bulundukları belediyeleri arpalığa çeviren şebekeyi aklama çabalarıyla ilgilenmiyoruz. Bu şahsın artık iyice gençlerin eğlencesi haline dönüşen garip, komik ve zavallı halleriyle ilgilenmiyoruz. Biz sadece işimize bakıyoruz. Milletimize verdiğimiz sözleri her ne pahasına olursa olsun tutmaya bakıyoruz. Tüm mücadelemiz bunun içindir. Tüm gayretimiz sizleri bir an önce yuvalarınıza kavuşturmak içindir. Bunu da öyle laf olsun, hamaset olsun diye söylemiyorum. Tam tersine hakikatler böyle olduğu için bunları ifade ediyorum. Biz lafla değil, eserle konuşan bir anlayışın sahibiyiz.”
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.