“Kılıçdaroğlu Türkiye için bir güvenlik sorunu haline gelmiştir. Kılıçdaroğlu durdurulmalı. Başka yolu yoktur!”

Memleket Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye kurulan kaset kumpasına eski CHP’li vekiller ateş püskürdü. İnce’nin adaylıktan çekilmesine neden olan kaset kumpasına tepki gösteren CHP’li eski Milletvekili Yıldıray Sapan yaptığı açıklamalarda 2010 yılında yine bir kaset kumpası ile genel başkanlığa gelen Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi FETÖ ile dizayn ettiğini söyledi. Kılıçdaroğlu’nun Türkiye için bir güvenlik sorunu haline geldiğini vurgulayan Sapan, “Kemal Kılıçdaroğlu durdurulmalı. Bunun başka bir yolu yoktur.” dedi. Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş ise kaset kumpasının FETÖ tarafından Kılıçdaroğlu seçilsin diye planlandığını kaydetti.

Yaşananların Kılıçdaroğlu’na yarayacağını söyleyen Yıldıray Sapan şunları kaydetti: “Peki ama bunu kim ya da kimler yaptı? Bu noktada meşhur filozof ve hukukçu Çiçero’nun kendisini meşhur eden bir cinayet davasında sarfettiği savunma sözünü hatırlatmak isterim: ‘CUİ BONO’ yani ‘KİME YARADI.’ Hiç kuşkusuz Kemal Kılıçdaroğlu’na yaradı. 2010’da FETÖ yardımıyla CHP’yi dizayn eden Kılıçdaroğlu şimdi de PKK ve FETÖ ile birlikte diğer partileri dizayn etmeye çalışıyor.”

Kılıçdaroğlu’nun durdurulması gerektiğini vurgulayan Sapan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kemal Kılıçdaroğlu zaman zaman dile getirdiği dış politika anlayışıyla da hem Ortadoğu’nun hem Doğu Avrupa’nın, dolayısıyla hem de Türkiye’nin güvenlik sorunu haline gelmiştir. Kemal Kılıçdaroğlu durdurulmalı; Parti, Mustafa Kemal’in Kuva-yi Milliye ve kuruluş ruhuna, Cumhuriyet değerlerinden tavizsiz anlayışına geri döndürülmelidir. Bütün Mustafa Kemalciler birleşmeli; CIA ajanlarının, FETÖ’cülerin, PKK’lıların ve işbirlikçilerinin cirit attığı binayı temizlemeli ve partimizi geri almalıyız! Bunun başka bir yolu yoktur. CHP, CHP’dir. Mustafa Kemal’cidir ve öyle kalacaktır. Bu anlayışı değiştirmeye ne CIA’nın ne FETÖ’nün ne de PKK ve işbirlikçilerinin gücü yetmez.”

Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Millet iradesi mi? FETÖ iradesi mi? 10 Mayıs 2010’da Baykal kasetle istifa ettirildi; Kılıçdaroğlu genel başkan seçtirildi. 11 Mayıs 2023’te İnce kasetle istifa ettirildi; Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilsin diye. Bakalım FETÖ iradesine millet de boyun eğecek mi?” ifadelerini kullandı.

Batı medyasının AK Parti ve Başkan Erdoğan düşmanlığı had safhaya ulaşmışken, The Economist başta olmak üzere ana akım medyanın önde gelen yayın organları, karalama kampanyasında eşi benzeri görülmemiş bir seviyeye ulaştı. Alman basın mecralarına ve Fransız dergilere kadar pek çok ajans, algı operasyonuna canla başla katılırken sözde tarafsız Batı medyası Erdoğan’ı hedef alan kapaklar hazırlarken 7’li koalisyonun adayı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan sürekli olarak övgü dolu sözlerle bahsetti The Economist tüm sosyal medya mecralarında açık açık “Erdoğan’a oy vermeyin” çağrısı yaparken, Kılıçdaroğlu’nu parlatmaya çalışmaktan da geri durmadı. Kirli algı operasyonunun göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir hale gelmesinin ardından kimi yayın organları da bunun nedenine ilişkin ifadelere yer vermeye başladı.

“Avrupa neden Erdoğan’ın kaybetmesini istiyor?” sorusuna gelen yanıtlar seçime son gün kala gelmeye başladı. ABD menşeili Time dergisi ise yeni analizinde çarpıcı ifadeler kullandı. Seçime sayılı saatler kala yayınlanan analizde, Batı medyasının “bilinçli” olarak Erdoğan karşıtı bir tutum izlediğini söyleyen Time, tüm Batı’nın Kılıçdaroğlu’nu seçtirmek için kolları sıvadığını söyledi.

Başkan Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye’nin, Batı’nın istekleri dışında hareket ederek bağımsız ve güçlü bir politika izlediğini belirten Time, Kılıçdaroğlu’nun Batı’nın onayı olmadan bir dış politika süreci yönetmeyeceğine dair verdiği güvenin Batı tarafından destek görmesini sağladığını söyledi.

Başkan Erdoğan’ın Türkiye’nin bağımsızlığı doğrultusunda geri adım atmadığını, bir NATO müttefiki olarak pozisyonunu korurken de Türkiye’nin hassasiyetleri konusunda geri adım atmamasının Batı’da rahatsızlığa neden olduğunu söyledi. Terör örgütü ile olan bağları nedeniyle NATO üyeliğine karşı çıktığı İsveç konusunda geri adım atmamasının Batı birliğini rahatsız ettiğini söyleyen Time, ‘at sineği’ benzetmesinde bulundu. Eleştirel ve cesur tavırlarıyla toplumun sorunlarına kayıtsız kalmayan, ne pahasına olursa olsun davasından vazgeçmeyen ve haksızlığa karşı çıkarak doğru olanı yüksek sesle durmadan tekrar eden kişilerin istikarlı tavırları için kullanılan ‘at sineği’ benzetmesini kullanan Time, “Erdoğan ve Türkiye’nin NATO konusunda geri adım atmaması ve bazı Avrupa hükümetlerine sert sözler söylemesi AB içinde at sineği olma etkisi yarattı” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Rusya Ukrayna savaşında da kimsenin yapamadığını yapıp barış diplomasisi yürüten konuma gelmesinden, Tahıl Koridoru Anlaşması’nın mimarı olmasından dem vuran Time, Batı’nın isteğinin Kılıçdaroğlu gibi “yumuşak huylu” bir ismin yönetime gelmesi olduğunu söyledi.

Başta Amerika olmak üzere Batı ülke medyalarının Başkan Erdoğan’ı istemezken Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi için neden azami destek verdiklerini yukarıda açıkça belirttiğimiz maddelerin incelenmesi ile vatanını milletini seven her Türk vatandaşının Cumhur İttifakı’nı desteklemesi gerektiğine inananlardanım. Her seçimde ferasetini bir sarraf hassasiyeti ile kullanan yüce milletimizin 14 Mayıs Pazar günü de aynı hassasiyetle sandık başında gereğini yapacağına inancım tamdır.