Milletin kuşandırdığı kılıçlar millete çevrilemez Değil darbe teşebbüsü hayaline bile izin verilemez

04:0011/09/2024, Çarşamba
G: 11/09/2024, Çarşamba
Bülent Orakoğlu

Kara Harp Okulu’nda yapılan Kanuni mezuniyet töreni sonrasında dönem birincisi Ebru Teğmen’in bir grup teğmene yaptırdığı ‘’yasadışı yemin’’ askeri vesayetçi muhibbi çevreleri tarafından motive edilerek kanunsuz and içen teğmenlerin bu yasadışı eylemine coşku dolu destek verilerek teğmenlere moral verilmeye çalışılmıştı. 28 Şubat Post modern darbesinin medya ayağını oluşturan yargılanamayan unsurlarının 5’inci kol faaliyetleri Cumhuriyet mitinglerinin aktif isimleri, Genç Subaylar rahatsız manşetleri

Kara Harp Okulu’nda yapılan Kanuni mezuniyet töreni sonrasında dönem birincisi Ebru Teğmen’in bir grup teğmene yaptırdığı ‘’yasadışı yemin’’ askeri vesayetçi muhibbi çevreleri tarafından motive edilerek kanunsuz and içen teğmenlerin bu yasadışı eylemine coşku dolu destek verilerek teğmenlere moral verilmeye çalışılmıştı. 28 Şubat Post modern darbesinin medya ayağını oluşturan yargılanamayan unsurlarının 5’inci kol faaliyetleri Cumhuriyet mitinglerinin aktif isimleri, Genç Subaylar rahatsız manşetleri atanlar, Mustafa Kemal’in askerleriyiz sloganları ile 27 Darbesine övgüler dizenler vesayetçi yapıların temsilcileri ülkemizde KAOS stratejilerini devreye sokma çabasındaydılar. Kısaca Korsan yemin askeri vesayet kaygılarını yeniden Türkiye gündemine taşımıştı. Türkiye’yi darbeler ülkesi haline getirmek isteyen hegemonik küresel Batı’lı güçlere en etkili mesaj Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın döneminde bu darbe girişimleri etkisiz hale getirilerek verilmiştir. Türkiye Bölgesinde Küresel bir güç olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.


CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN ‘’MEZUNİYET TÖRENİNDE BAZI İSTİSMARCILAR KILIÇ ÇEKTİLER. BU KILIÇLARI KİME ÇEKİYORSUNUZ? BUNLARDA TEMİZLENECEK’’ DEDİ!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ordunun tekrar yıpratılmasına izin vermeyeceklerinin çok net bilinmesini istediğini dile getirerek, "Geçenlerde malum, mezuniyet töreninde bazı istismarcılar ortaya çıkmak suretiyle kılıçlar çektiler. Bu kılıçları kime çekiyorsunuz? Şimdi bunlarla ilgili olarak da gerekli bütün şu anda araştırmalar, hepsi yapılıyor ve oradaki birkaç tane kendini bilmez bunlar da evelallah temizlenecek. Biz buralara durup dururken gelmedik. Bu 30 kişi olabilir, 50 kişi olabilir. Kim olursa olsun, bunların ordumuzun içinde bulunması mümkün değil. Bunları temizleyeceğiz." ifadesini kullandı.

Harp Okulları birincilerinin 3 kız öğrenci olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:"
Ve bakıyorsun 3 tane birinci olan kızımız var. Ve bu kızlarımızdan birisinin ismi İkra. 3 kardeş, adı İkra. Manisalı ve birinci oldu. Diğer ikisi, onlar da yine birer Anadolu yavrusu. Fakat tabii bu oyuna nasıl geldiler, gelindi. Şimdi çalışmalarımızı yapıyoruz
ve bu konuyla ilgili olarak da üniversitemizle görüşmelerimizi yaptık. Ve bu konuda Kara Kuvvetleriyle görüşmelerimizi yaptık, Milli Savunma ile görüşmelerimizi yaptık ve bunların süratle temizlenmesi için de adımlarımızı atıyoruz. Ordumuz üzerinden siyasi hesap görülmesine müsaade etmeyiz. Tüm dünyada üstün disipliniyle bilinen ordumuz içinde buna zarar verecek bir durumu görmezden gelmez, demokratik denetim mekanizmaları çerçevesinde gerekli adımları mutlaka atarız ve atacağız. Bir peygamber ocağı olarak tarih boyunca büyük zaferlere imza atan ordumuz, aynı şekilde peygamber ocağı olarak görünen, dosta güven, düşmana korku vermeye devam edecektir."

3 HARP OKULUNDA AYNI ANDA 3 KADIN SUBAY’IN OKUL BİRİNCİSİ OLMASI İMKANSIZDIR İDDİASI

3 Harp Okulunda aynı anda 3 kadın subayı okul birincisi olması imkansızdır. Şöyle ki ‘’ ders notları 80 puan, disiplin ve kanaat notu 20 puan etki eder. Bu kara deniz ve hava harp okullarında aynı anda olunca bu durum genelkurmayın bir tercihidir. Bunu arka planında feminizmin güç gösterisi, Türkiye'nin İslam söylemlere ve İslam kültürüne mesafeli olduğunun kanıtlamak ve aynı zamanda İslam devletleri ile araya mesafe koymak, giderek özgür politikalar izleyen Türkiye Cumhuriyetine Kemalizm söylemleriyle ABD ve AB'nin istediği noktaya geri çekmek yatmaktadır. Törende yapılan eylem bunun fiili uygulamasıdır.

Kemalizm, Atatürk’ü çok aşmış bir batılılaşma projesinin adıdır. Türkiye’nin batılılaşmasını daha doğrusu Batılılaşma yolunda yitip gitmesini isteyen Batı tarafından da çok güçlü şekilde desteklenmelidir. Nasıl ki Atatürkçülük maskesi altında yapılan ve her biri ülkeye ve millete ihanet anlamına gelen darbeler dış destekliyse eğitim sistemimiz ve eğitim müfredatımız da öyledir. Bu statükoyu değiştirmek isteyenlerin karşısında sadece CHP olsaydı iş kolaydı ama öyle değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu zorluğa rağmen statükoyu değiştirmek için cesur adımlar attı. Başarılı da oldu. Ne var ki son yıllarda, statükocuların AK Parti’ye sızma girişimlerinin ve başarılı da olmalarının neticesinde, AK Parti statüko eleştirisi ve “devrim” kabiliyetlerini yitirdi. Özellikle 15 Temmuz sonrasında, devrim niteliğinde reformlar yapmak, örneğin eğitim sistemini ve müfredatı radikal biçimde tekamül ettirmek mümkünken, tam tersine statüko çizgisi tercih edildi.


İMAN YOKSA VATAN YOKTUR MİLLET YOKTUR

Erdoğan, "Kahraman ordumuz kahramansız kalmasın diye varız. Eğer bu topraklardan Müslümanlığı, ezanları, camiyi, Kur'anı çekip alırsanız geriye hiçbir şey kalmaz. Geride millet de kalmaz memleket de kalmaz. Bu topraklar 2 asırdır saldırı altında. En çok da inanç sistemimize saldırıyorlar. Ezan yoksa, iman yoksa vatan yoktur, millet yoktur, Türkiye yoktur. İmam hatip mücadelesi; bir vatan savunmasıdır, bir iman mücadelesidir, varlık-yokluk mücadelesidir." diye konuştu.

#teğmen
#kılıç
#tören
#yemin