Kara Harp Okulu’nda yapılan Kanuni mezuniyet töreni sonrasında dönem birincisi Ebru Teğmen’in bir grup teğmene yaptırdığı ‘’yasadışı yemin’’ askeri vesayetçi muhibbi çevreleri tarafından motive edilerek kanunsuz and içen teğmenlerin bu yasadışı eylemine coşku dolu destek verilerek teğmenlere moral verilmeye çalışılmıştı. 28 Şubat Post modern darbesinin medya ayağını oluşturan yargılanamayan unsurlarının 5’inci kol faaliyetleri Cumhuriyet mitinglerinin aktif isimleri, Genç Subaylar rahatsız manşetleri atanlar, Mustafa Kemal’in askerleriyiz sloganları ile 27 Darbesine övgüler dizenler vesayetçi yapıların temsilcileri ülkemizde KAOS stratejilerini devreye sokma çabasındaydılar. Kısaca Korsan yemin askeri vesayet kaygılarını yeniden Türkiye gündemine taşımıştı. Türkiye’yi darbeler ülkesi haline getirmek isteyen hegemonik küresel Batı’lı güçlere en etkili mesaj Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın döneminde bu darbe girişimleri etkisiz hale getirilerek verilmiştir. Türkiye Bölgesinde Küresel bir güç olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ordunun tekrar yıpratılmasına izin vermeyeceklerinin çok net bilinmesini istediğini dile getirerek, "Geçenlerde malum, mezuniyet töreninde bazı istismarcılar ortaya çıkmak suretiyle kılıçlar çektiler. Bu kılıçları kime çekiyorsunuz? Şimdi bunlarla ilgili olarak da gerekli bütün şu anda araştırmalar, hepsi yapılıyor ve oradaki birkaç tane kendini bilmez bunlar da evelallah temizlenecek. Biz buralara durup dururken gelmedik. Bu 30 kişi olabilir, 50 kişi olabilir. Kim olursa olsun, bunların ordumuzun içinde bulunması mümkün değil. Bunları temizleyeceğiz." ifadesini kullandı.
3 Harp Okulunda aynı anda 3 kadın subayı okul birincisi olması imkansızdır. Şöyle ki ‘’ ders notları 80 puan, disiplin ve kanaat notu 20 puan etki eder. Bu kara deniz ve hava harp okullarında aynı anda olunca bu durum genelkurmayın bir tercihidir. Bunu arka planında feminizmin güç gösterisi, Türkiye'nin İslam söylemlere ve İslam kültürüne mesafeli olduğunun kanıtlamak ve aynı zamanda İslam devletleri ile araya mesafe koymak, giderek özgür politikalar izleyen Türkiye Cumhuriyetine Kemalizm söylemleriyle ABD ve AB'nin istediği noktaya geri çekmek yatmaktadır. Törende yapılan eylem bunun fiili uygulamasıdır.
Kemalizm, Atatürk’ü çok aşmış bir batılılaşma projesinin adıdır. Türkiye’nin batılılaşmasını daha doğrusu Batılılaşma yolunda yitip gitmesini isteyen Batı tarafından da çok güçlü şekilde desteklenmelidir. Nasıl ki Atatürkçülük maskesi altında yapılan ve her biri ülkeye ve millete ihanet anlamına gelen darbeler dış destekliyse eğitim sistemimiz ve eğitim müfredatımız da öyledir. Bu statükoyu değiştirmek isteyenlerin karşısında sadece CHP olsaydı iş kolaydı ama öyle değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu zorluğa rağmen statükoyu değiştirmek için cesur adımlar attı. Başarılı da oldu. Ne var ki son yıllarda, statükocuların AK Parti’ye sızma girişimlerinin ve başarılı da olmalarının neticesinde, AK Parti statüko eleştirisi ve “devrim” kabiliyetlerini yitirdi. Özellikle 15 Temmuz sonrasında, devrim niteliğinde reformlar yapmak, örneğin eğitim sistemini ve müfredatı radikal biçimde tekamül ettirmek mümkünken, tam tersine statüko çizgisi tercih edildi.
Erdoğan, "Kahraman ordumuz kahramansız kalmasın diye varız. Eğer bu topraklardan Müslümanlığı, ezanları, camiyi, Kur'anı çekip alırsanız geriye hiçbir şey kalmaz. Geride millet de kalmaz memleket de kalmaz. Bu topraklar 2 asırdır saldırı altında. En çok da inanç sistemimize saldırıyorlar. Ezan yoksa, iman yoksa vatan yoktur, millet yoktur, Türkiye yoktur. İmam hatip mücadelesi; bir vatan savunmasıdır, bir iman mücadelesidir, varlık-yokluk mücadelesidir." diye konuştu.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.