MİT katil ve soykırımcı İsrail gizli servisi MOSSAD’a Türkiye’de göz açtırmamış birden fazla operasyon ile MOSSAD ajanlarını alınan istihbarat ile eylem öncesinde deşifre ederek tutuklanmalarını sağlamıştı. MİT bu kez de MOSSAD’ın Avrupa hücresini oluşturan Almanya başta olmak üzere, Türkiye, Gürcistan ve Lübnan ayaklarını deşifre ederek çökertti. MİT bu başarılı çalışmaları ile tabiri caizse İsrail’in bir gözünü kör etti benzetmesi ile MOSSAD’ın istihbarat ve eylem gücünü de ciddi anlamda kırmıştı. Liderliğini sigorta şirketi sahibi AEK’nin yaptığı casusluk ağı takibe alınmıştı. MOSSAD’ın 9 kişilik casusluk şebekesi veya ağına yönelik Almanya, Türkiye, Gürcistan ve Lübnan’da Avrupa’nın dört bir tarafındaki MOSSAD’ın hedefindeki yabancı vatandaşları takip edip görüntülemişlerdi. 9 kişilik casusluk şebekesinin 8’i Nisan ayında yakalandı. Bu casuslardan 6’sı devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi ve askeri casusluk amacıyla temin etme suçundan tutuklandılar. Şüpheli casusların faaliyetlerini Almanya, Türkiye, Gürcistan ve Lübnan’da yürüttükleri tespit edilmişti. 2 şüpheli ise adli kontrolle serbest kaldı. Almanya, Türkiye ve Gürcistan’da 9 yıl boyunca MOSSAD için casusluk faaliyetinde bulunan casusluk ağı lideri Ahmet Ersin Tumlucalı, verdiği ifadede MOSSAD yöneticileriyle nasıl tanıştığını ve gerçekleştirdiği eylemleri tek tek anlattı.
Tumlucalı’nın Lübnan’dan Türkiye’ye gelecek bir hedefi takip edebilmek için İstanbul’dan önce Lübnan’a uçtuğu, ardından hedef şahsın Lübnan’dan İstanbul’a bindiği uçağa binerek hedefini adım adım takip ettiği ortaya çıktı. Tumluca'nın hedef şahsın fotoğraflarını uçakta bile çekerek anlık olarak MOSSAD yöneticilerine gönderdiği öğrenildi. Tumlucalı, 2006 yılında bir ofis kiralayarak sigorta şirketi kurduğunu ve yaklaşık bin farklı firmaya mail göndermiş olduğunu söyledi. Bu firmalardan bir tanesinin dönüş sağladığını aktaran Tumlucalı, “Bu firma benden araştırma yapmam konusunda iş teklifinde bulundu. Yurt dışında faaliyet gösteren Axom Germany GMBH isimli şirketti. Bu şirket bize kaybolan bir TIR’la alakalı onu bulmamız yönünde iş vermişti. Bu işi kısa bir sürede çözmemiz üzerine, bu şirket Türkiye’de iş yapmak istediklerini ve benim onlara franchise olarak dahil olmam yönünde teklifte bulundu” dedi.
Axom Germany GMBH şirketinin iş teklifini kabul eden Tumlucalı, Aksom Araştırma ve Danışma isimli bir şirket kurduğunu aktardı. 2011 yılında şirket mailine “Jörg” isimli bir kişiden mail geldiğini söyleyen Tumlucalı, “Bu kişi Türkiye’de herhangi bir kişinin rahatlıkla çözebileceği bir iş teklifinde bulundu. Eşim bu iş karşılığında fatura kesmemizi söyledi ancak yaptığı araştırmalarda bu kişiye ait bir şirket kaydı göremediğini söylemişti. Sorun olmayacağını düşünerek kabul ettim. Ücretimizi havale üzerinden gönderdiler. Ama gönderen şirket başka bir şirketti” diye konuştu. Kısa bir süre sonra kendisini Jörg olarak tanıtan MOSSAD yöneticisinin telefonla aradığını aktaran Tumlucalı, masrafları karşı tarafın karşılamasıyla birlikte Avusturya Viyana’da bir Çin restoranında kendisiyle buluşup tanıştığını söyledi. Bu kişinin kendisini hukuk bürosunda çalışan biri olarak gösterdiğini aktaran Tumlucalı, ilerleyen süreçte Almanya’da bir kişinin takip edilmesiyle ilgili bir iş teklifiyle kendisiyle iletişime geçtiğini aktardı.
Almanya’daki hedefi takip etmek için İsviçreli arkadaşı Andry Grudko isimli arkadaşına 11 bin euro teklif ettiğini, bu paranın Jörg tarafından karşılandığını belirten Tumlucalı, “Bu takibin neyle ilgili olduğunu sorduğumda, ‘Hukuk bürosunun baktığı bir aldatma davası var’ şeklinde cevap verdi. Almanya’daki hedef şahsın fotoğraflarını Jörg’e aktardım. Bana ödemeyi 13-14 bin euro yaptı. 11 bin eurosunu takip eden arkadaşım Andry’e gönderdim” dedi. Tumlucalı’nın bir sonraki lokasyonu ise Gürcistan’dı. Gürcistan’daki hedef ise bir karı kocaydı. Hedef çifti fotoğraflamak için 3 kişilik bir ekip kurdu. 2-3 gün bu çifti takip ettikten sonra fotoğrafları yine anlık olarak Jörg isimli MOSSAD isimli yöneticisine skype aracılığıyla gönderdi. Bunun karşılığında 15 bin euro aldı.
2015’te Jörg ve Tumlucalı Almanya’nın Münih kentinde bir araya geldi. Burada buluşan ikiliye, Jörgün yanında getirdiği bir kadın da eşlik etti. Jörg’ün anlatımlarına göre bu kişi de çalıştıkları hukuk bürosunun Fransa’daki muhasebe ofisinde bir çalışandı. Tumlucalı’nın kolundaki MOSSAD yöneticisinin dikkatini çekti. Tumlucalı’ya “Kamera mı var” sorusu yöneltildi. Tumlucalı da saati çıkarıp kontrol etmesi için Jörg’e teslim etti. Dikkatli bir şekilde Tumlucalı’nın saatini kontrol edip geri veren Jörg, kendi kolundaki saati göstererek, ‘Bak bu çok değerli bir saat. Bunu bana lejyonerken hediye etmişlerdi’ dedi. Görüşme sonlandırıldı. Tumlucalı’ya göre görüşmenin sonlandırılması kolundaki saatten şüpheye düşmeleri yüzündendi.
